Tıbbi ve aromatik bitkilerden faydalanmanın, insanlık tarihinin başlangıcı kadar eski olduğunu söyleyen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atakan Öztürk, “Özellikle gıda, ilaç, kozmetik vb. alanlarda doğal ürünlere olan talebin artmasıyla tıbbi ve aromatik bitkiler, toplumun hemen her kesiminin ilgisini çeken bir konu halini almıştır” dedi.

Bu ilginin özellikle doğada var olan bitkiler açısından zaman zaman kontrolsüz faydalanmayı da beraberinde getirdiğini kaydeden Öztürk, şöyle anlattı:

“Bu nedenledir ki doğal tıbbi ve aromatik bitkilerden faydalanmada sürdürülebilirlik ilkesinin esas alınması ya da bu tür bitkilerin uygun arazilerde ve şartlarda yetiştirilmesi önem arz etmektedir. Günümüzde tıbbi ve aromatik bitkilere ilişkin dünya ölçeğinde hızla büyüyen bir pazar söz konusu olup, bu pazar 100 milyar doların üzerinde bir büyüklüktedir. Ülkemizin bu pazardaki payının kabaca 300 ila 600 milyon dolar arasında değiştiği tahmin edilmektedir. Dünya üzerinde pek çok ülkeye nazaran Ülkemizin, bitki gen kaynakları ile tıbbi ve aromatik bitki sayısı ve çeşitliliği açısından oldukça zengin bir potansiyele sahip olduğu sıklıkla ifade edilmektedir. Ancak bu zenginliğin yeteri kadar ekonomik değere, diğer bir ifadeyle katma değerli ürünlere dönüştürülemediği de bilinmektedir. Bu bitkiler büyük ölçüde doğadan toplandığı haliyle ya da yarı işlenmiş şekilde pazarlanmaktadır. Dolayısıyla ülkemiz için tıbbi ve aromatik bitkiler ekonomik olarak daha yüksek bir potansiyel değere sahip olmasına rağmen, en iyimser tahminle bile %1’in de altında bir pazar payı söz konusudur. Bu nokta da çalıştayın da ana temasını teşkil eden “Gıda, ilaç ve kozmetik sektörleri” söz konusu bitkilerin nihai ürüne dönüştürülerek ulusal ve uluslararası piyasaya arz edilmesi açısından önemli rol oynamaktadır.” 

Kar Yağışı ve Soğuk Hava Uyarısı Kar Yağışı ve Soğuk Hava Uyarısı

“Artvin Ülkemizin dünyadaki yerine benzer şekilde en zengin bitki çeşitliliğine sahip illerden biri olsa da bu güne kadar bu bitkilerin değerlendirilmesine yönelik sınırlı girişimler dışında yeterince istifade edilememiştir” diyen Rektör Yardımcısı Öztürk, Artvin Çoruh Üniversitesi’ndeki çalışmalar neticesinde Yüksek Öğretim Kurulunun “Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma” temalı çalışması kapsamında 2020 yılında Artvin Çoruh Üniversitesi tıbbi ve aromatik bitkiler alanında ihtisas üniversitesi olarak seçildiğini kaydetti.

“Tıbbi ve aromatik bitkiler alanında yetkin bir üniversite olmak”

Öztürk, “Müteakiben tıbbi ve aromatik bitkilere yönelik çalışmalar yoğun şekilde yürütülmektedir. Bu çalışmalar; yörenin tıbbi ve aromatik bitki potansiyelin tespiti ve katma değerli ürünlere dönüştürülmesi ile bu potansiyelin paydaşlarla birlikte bölgesel kalkınma için harekete geçirilmesi ana ekseninde ilerlemektedir.  

Üniversitemizin 2023-2027 Stratejik Planındaki beş ana amacından biri de “tıbbi ve aromatik bitkiler alanında yetkin bir üniversite olmak” şeklindeki belirlenmiştir Ayrıca planda “Girişimcilik Odaklı Üniversite” şeklinde bir farklılaşma stratejisi belirlenmiştir. Bu stratejinin tıbbi ve aromatik bitkiler ekseninde somut çıktılara dönüştürülmesi için kuruluşu kısa süre önce tamamlanan “Teknoloji Transfer Ofisi”nin de önemli bir misyon üstleneceği şüphesizdir. Bu bağlamda düzenlenen Çalıştayın verimli şekilde icra edilmesini ve faydalı çıktılara vesile olmasını dilerken, çalıştayın düzenlenmesine katkı veren ve katılım sağlayan herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. 

“İsrail’i lanetle kınıyorum”

Rektör Yardımcısı Öztürk, konuşmasını bitirirken sözlerine şunları ekledi: 

“7 Ekim 202 tarihinden itibaren Filistin’in Gazze Kentinde bebek, çocuk, kadın, yaşlı, hasta ve masum demeden hastaneleri de bombalayarak vahşice devam eden saldırıları yapan, sivil insanları açlığa ve susuzluğa mahkum ederek savaş hukunu dahi hiçe sayarak insanlık tarihinin en kara lekesinin sahibi olan İsrail’i lanetle kınıyor, bu vahşetin bir an önce durdurulmasını temenni ediyorum”

Ayla ALKAN 

Editör: Haber Masası