Bilgin, “Asgari ücret için yeni açıklanan oran 11 bin 402 TL. Bu oran ne yeterlidir ne de anlamlıdır” dedi.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)/Genel-İş Artvin Şube Başkanı Selim Bilgin, 2023’ün ikinci yarısından itibaren geçerli olacak asgari ücret ile ilgili basın açıklaması yaptı.

2023’ün ikinci yarısından itibaren geçerli olacak asgari ücret tutarı dün belirlendi. 2023 Temmuz’da asgari ücret net 2 bin 896 TL artırılarak 11 bin 402 TL’ye yükseldi. Böylece asgari ücrette yüzde 34’lük bir artık gerçekleşti.

Yeni asgari ücretle ilgili DİSK/Genel-İş Artvin Şube Başkanı Selim Bilgin, bir eve ili asgari ücret girse bile yoksulluk sınırının aşılamadığını belirtti.

Asgari ücretin 2 bin 500 TL iken simidin 1 TL olduğunu ifade eden Bilgin, “Bir emekçi kardeşimiz asgari ücret 2 bin 500 TL olduğu zaman 2 bin 500 tane simit alabiliyorken bugün 11 bin 402 TL asgari ücret alırken ne yazık ki 2500 tane simit almaktan çok uzaktadır. Türkiye'de açıklanan yoksulluk sınırı 30-33 bin TL, bugün iki kişi eş olarak asgari ücretle çalışsa bile yoksulluk sınırının altında maaş alıyor demektir.

"Kış lastiği taktırmayı ihmal etmeyin” "Kış lastiği taktırmayı ihmal etmeyin”

Yüksek enflasyona devam ettiği sürece, Euro ve Dolar’daki artış devam ettiği sürece ücretlerde yapılan iyileştirmeler asla kalıcı olmuyor, maaş asgari ücretlinin cebine girmeden erimiş bulunuyor. Dün gece motorine 1 buçuk lira zam yapıldı. Asgari ücretle çalışan emekçi kardeşimiz 11 bin 402 lirayı zaten temmuz ayı itibarıyla alacak. Yani 11 bin 402lira olan asgari ücret daha cebine girmeden sadece motorine yapılan bir artışla erimiş durumdadır, bunun yanında temel ihtiyaç olan gıda ürünlerini vs saymıyorum. Milyonlarca insan asgari ücret ile çalışıp evine ekmek götürmek durumunda. Hayat pahalılığının bu kadar yüksek olduğu, enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda yapılan iyileştirmeler yeterli olmamaktadır.

Asgari ücretin bir temel ücret durumundan çıkarılması gerekmektedir. Asgari ücret işe yeni girecek olanların başlangıç ücreti olarak değerlendirmektir ancak ülkemizde asgari ücret ne yazık ki yüzde 60 ortalama bir ücret haline gelmiştir. Bunu kabul etmek, bu ücretlerle ev geçindirmek, çocuk okutmak, sağlıklı gıdalara ulaşmak mümkün değildir, barınmak mümkün değildir. Ben bu gidişatın sürekli olacağını düşünüyorum, inanıyorum ve diliyorum ki iktidardakiler, yönetimdekiler bu ekonomik buhrandan vazgeçip emekten yana bir politikalar geliştirir.

Sermayeden yana değil, emekten yana politikalar ile çalışanların emekçiye alım gücünü arttırarak bu geçim sorununa bir çare bulunabilir. Eğer Türkiye'de 1 yıl içerisinde 1 milyon lira servetin üzerinde olanların sayısındayüzde 25 artış var. Zengin zenginleşirken emekçiler ve çalışanlar fakirleşmektedir. Bunun kesinlikle durdurulması ve önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu yarın öbür gün toplu olarak önümüze büyük sancıların geleceğinin işaretidir. İnşallah tedbir alınır, toplumsal büyük sorunlar ile karşı karşıya gelmeyiz” dedi.

Hikmet BAŞAR

Editör: Haber Masası