Artvin doğayla içi içe bir şehir. Artvin’de yaşayan insanlar bu konuda şanslı iken bir o kadar da şansız yönleri de var. Fizyoterapist Berkant Ketenci, bu durumun doğurduğu sorunlara ve bu sorunların çözümleri hakkında www.gundemartvin.com İnternet Sitesine açıklamalarda bulundu.
Artvin’de yaşayanlar, fiziksel problemler açısından en çok omurga problemleri ve kırık, burkulma, omuz problemleri, diz problemleri gibi ortopedik problemler yaşamakta. Ortopedik problemler daha çok düşme gibi direkt bir travmaya bağlı gelişim gösterirken omurga problemleri sıklıkla ağır çalışma şartlarına bağlı gelişim göstermekte.
Ketenci yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Artvin doğa ile oldukça iç içe bir şehir. Bu durum birçok kişinin isteyip maalesef elde edemediği bir durumken bizler Artvin’de yaşayan kişiler olarak bu konuda oldukça şanslıyız. Şanssız olduğumuz yönler de yok değil tabi, bu yazımızda alanım ile alakalı şanssız olduğumuz konulara değinip bu şanssızlıkların doğurduğu olası sorunlara ve bu sorunların çözümlerine vurgu yapmaya çalışacağım.
Artvin dendiğinde aklımıza ilk olarak el değmemiş doğa ve yokuşlar gelmektedir. Doğa konusunda şanslıyız ama yokuşlar konusunda bir o kadar şanssızız çünkü bölgemizde yaşanan birçok fiziki problem engebeli arazi şartları ile oldukça yakından ilgilidir.
Bölgemizin büyük bir çoğunluğu şehir hayatını kırsal hayat ile birlikte yürütmektedir. Hepimizin aşina olduğu üzere Kasım-Aralık aylarında havaların soğuması ile beraber şehirlere göç eden bölge sakinlerimiz Mart-Nisan döneminde havaların ısınması ile birlikte tekrar köylere göç etmektedir. Bu durum üretim ve yerel kalkınma açısından son derece önemli olsa da bu hayatı sürdüren kesimin nispeten yaşlı kesim olması ve köy koşullarının oldukça zor oluşu beraberinde birçok fiziksel problem ortaya çıkartmaktadır.
Kış döneminde hareketsiz kalan vücut baharın gelişiyle tekrar iş yapmaya döndüğü zaman öncelikle hamlık ağrılarına maruz kalmaktadır. Hamlığa ek olarak havaların düzensiz oluşuna bağlı üşütme ile beraber kas spazmları çokça göze çarpmaktadır. Bu durum çoğunlukla istirahat ile geçebilecekken önlem alınmayıp üzerine tekrar iş yaptıkça şikayetler daha da artmakta ve kronikleşmektedir. Bu sürecin yıllarca bu şekilde devam ettiğini düşünürsek bölgemizde yaşayan çoğu kişi bu şikayetleri uzun süre yaşamak durumunda kalıp kronik ağrılarla boğuşmaktadır.
Şikayetlerin süresi uzadıkça tablo daha da vahim olmaktadır. Örneğin bu gibi bir durumda fıtık başlangıcı olduğunuzu ve bu durumu önemsemeyip kendiliğinden geçeceğini düşünerek kendinizi zorlamaya devam ettiğinizi düşünün. İşler düşündüğünüzün aksine fıtığınızın daha da ilerlemesine ve şikayetlerinizin artmasına sebep olarak başlangıçta çok kolay çözüme kavuşacakken ameliyat olmanıza kadar gidebilir.
Böyle bir durum varlığında kişiye yönelik manuel terapi teknikleri ve egzersiz programları ile şikayetlerden kurtulmak mümkündür.
Detaylı bilgi ve değerlendirme için ofisimi ziyaret edebilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim.”
