CHP Artvin İl Kadın Kolları, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümünün ardından bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Artvin Belediyesi önünde toplanan grup, şiddete kurban giden çocuklar için toplumun daha duyarlı olması gerektiğini vurguladı.
CHP Artvin İl Kadın Kolları Başkanı Emine Günalp, yaptığı konuşmada çocuklara yönelik şiddetin acımasız boyutlarına dikkat çekti ve bu olayların bir toplumun vicdanını yaraladığını belirtti.
Basın açıklaması, 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümünün hemen ardından Tekirdağ’da 2 yaşındaki Sıla bebeğin de hayatını kaybettiği haberiyle daha da derin bir üzüntüye dönüştü. Günalp, “Bugün, içimizi derinden sarsan acılar için buradayız. Diyarbakır’da ölü olarak bulunan 8 yaşındaki Narin diye söze başlayacakken Tekirdağ’da 2 yaşındaki Sıla bebeğin acı haberi geldi. Bu olaylar, ülke genelinde çocukların maruz kaldığı şiddet ve ihmali bir kez daha gündeme getirdi,” diyerek sözlerine başladı. Konuşmasında, bu tür trajedilerin toplumu derinden yaraladığını ve çocukların güvenliğinin sağlanması konusunda daha fazla adım atılması gerektiğini vurguladı.
Günalp, Türkiye’de çocukların şiddet ve ihmale maruz kalmaması gerektiğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:
“Bir çocuğun hayattan koparılması, tüm toplumun vicdanını yaralamıştır. 6 yıl önce Leyla bebek, dün Narin, bugün Sıla… Çocuklarımızın güvenliği ve korunması bir kez daha gündeme geldi. Hiçbir çocuk böyle bir kaderi hak etmiyor. Her çocuğun güvenli, sağlıklı bir ortamda büyümesi en temel hakkıdır.”
Günalp, bu olaylar sonrasında adaletin sağlanması gerektiğine dair çağrıda bulunarak, sorumluların adalet önünde hesap vermesinin şart olduğunu söyledi. Topluma, çocuk haklarına daha duyarlı olmaları çağrısında bulunarak, bu tür olayların tekrarlanmaması için mücadele edeceklerini belirtti.
Günalp konuşmasında, yalnızca 2022 yılının ilk 10 ayında Türkiye'de 280 kadının ve 33 çocuğun erkekler tarafından öldürüldüğünü, 131 kadının tacize uğradığını, 205 çocuğun istismar edildiğini, 675 kadının şiddete maruz kaldığını ve 90 kadının iş cinayetleri sonucu hayatını kaybettiğini ifade etti.
AKP hükümetinin 20 yıllık döneminde bu rakamların toplamda 7 bin 186 kişiye ulaştığını vurgulayan Günalp, Türkiye'de kadın ve çocukların güvenli olmadığını, bu durumun tüm toplumu tehdit ettiğini belirtti.
Günalp, Türkiye’nin çocuk hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda uluslararası sözleşmelerle olan bağlarını da gündeme getirdi.
Türkiye’nin 2011 yılında 6084 sayılı kanun ile Çocukların Cinsel Suiistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Lanzorete Sözleşmesi’ni imzaladığını, bu sözleşmenin en önemli maddelerinden birinin ayrımcılık yapmama ilkesi olduğunu hatırlatan Günalp, “18 yaşından küçük herhangi bir birey çocuk sayılır ve istismara maruz kalan çocuk, cinsiyet, cinsel yönelim, ırk, din gibi ayrımlar yapılmaksızın korunur. Lanzorete sözleşmesinin gereği yapılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden geri dönülmeli ve kadınları koruyan yasalar hayata geçirilmelidir” dedi.
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının kadına yönelik şiddetle mücadelede geri adım atıldığını savunan Günalp, “İstanbul Sözleşmesi’nin iç hukukta uygulanmasını sağlayan 6284 sayılı kanun temelinden sarsıldı. Bu durum, kadınları şiddetten koruyan yasaların ve mekanizmaların zayıflatılmasına neden oldu” diye ekledi.
Basın açıklamasının sonunda Günalp, “Adalet sağlanana kadar susmayacağız. Bir Leyla, bir Narin, bir Sıla daha kaybetmek istemiyoruz. Adalet yerini bulmalı, katiller cezasız kalmamalı” diyerek açıklamasını sonlandırırken toplumu kadın ve çocuk hakları konusunda daha duyarlı olmaya davet etti ve Narin’in anısına sahip çıkılması gerektiğini belirtti.