Türkiye'de sol hareketin en önemli isimleri arasında yer alan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, 6 Mayıs 1972'de idam edilişinin 52’nci yıldönümünde CHP Artvin Merkez İlçe Başkanlığı Grand Artvin Oteli Düğün Salonu’nda belgesel gösterimi düzenledi.
Katılımının yoğun olduğu belgesel gösterimi, devrimci şehitleri anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.
Belgesel gösterimi öncesi kürsüde konuşma gerçekleştiren Artvin Belediye Başkanı Bilgehan Erdem şu ifadeleri kullandı;
“Cumhuriyet bir devrimle kuruluşmuş ve onun kurucusu Mustafa kemal Atatürk ve Türkiye’de bir sol varsa bir demokrasi varsa Denizlerin, Mahirlerin, Hüseyinlerin ve devrimcilerin kanıyla, canıyla ödediği yolun sonucunda üzere demokrasi taçlanmıştır. O yüzden ışıklar içinde uyumsuzlar diyorum.
Aslında sözlü kendileri söylediler, hiçbir şey söylemeye en azından benim hakkım olduğuna inanmıyorum. Halk söyledi, önderler söyledi. Onların yolu yolumuzdur. Bu yolumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz. Sizlerin huzurunda bütün devrim şehitleri saygı sevgiyle anıyorum.
Aslında iyi şeyler izlemeyeceğiz, darağacında katledilen fidanların belgeselini izleyeceğiz ama bu yol güzel yol, bu yol önemli bir yol. Karanlığa inat yaşasın devrim, yaşasın aydınlık diyorum.”
CHP Artvin Merkez İlçe Başkanı Olgun Gümrükçü ise şu ifadeleri kullandı;
“6 Mayıs 1972. Türkiye siyasi tarihinin, Türk adaletinin en kara gecesi. Bundan daha kara bir gece yaşadığımızı düşünmüyorum. Denizler bir yola çıktı, bu çıktıkları yolda bir ışık yakmak için, bir adet ateş yakmak için yola çıktılar. 68 kuşağı, bu ışıkla 78 kuşağını ve 78 kuşağı en kitlesel devrimci hareketlerin olduğu zamandı. Akabinde 52 sene geçti bizler hala daha Denizlerin, Mahirlerin, Hüseyinlerin bize açmış olduğu ışıkla ilerliyoruz.
Onlar birbirlerine o kadar düşkünlerdi ki farklı fonksiyonlarda dahi olsalar da Denizler idam sehpasına çıkarken Mahir Çayan Kızıldere’ye gidiyordu sırf Denizlerin idamlarını engelleyebilmek için. Biz asla unutmuyoruz. Ne Nurhak Dağında Sinan Cemgil’in katledilişini unutuyoruz, ne Kızıldere ve Mahir Çayan’ın katledişini unutuyoruz, ne de Beyazıt Meydanında Taylan Özgür’ün katledilişini asla unutmuyoruz. Bizler açmış oldukları bu yolda onların izinde yürümeye devam edeceğiz. Yolumuz cayanların değil Çayanların yoludur.”
