Çifteköprü Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin çağrısıyla Cankurtaran’da buluşan Artvinliler yaşam nöbeti tuttu.
Cankurtaran’da saat 14.00’da başlayan yaşam nöbetinde Artvinliler, Artvin’in doğa ve yaşam alanlarını talana açan tüm ruhsat ve projelerin iptal edilmesi, Cankurtaran Orman alanının “Reşit Kibar Ormanı” ilan edilmesi, tutuklanan arkadaşların serbest bırakılması ve Reşit Kibar’ın ölümünden sorumlu olanların yargılanması talep edildi.
Gerçekleşen yaşam nöbetine Borçka halkı, Hopa halkı, Halkevleri adına Ramazan Tunç, SOL Parti Hopa İlçe Başkanı, Çifteköprü Köyü Tarımsal Kalkınma Kopperatifi üyesi Cavit Altunkaya, KTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr, Oğuz Kurdoğlu, Yeşil Artvin Derneğinden Neşe Karahan, CHP Hopa İlçe Başkanı Şükrü Aydemir ve CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı katılım gösterdi.
Yaşam nöbetinde taleplerini dile getiren Çifteköprü Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi üyesi Cavit Altınkaya, Cankurtaran Orman alanına Reşit Kibar’ın adının verilmesini istediklerini söyledi. Altınkaya, “Aynı zamanda Artvin’de ve çevresinde özellikle Çifteköprü’de yapılacak olan tüm madenlerin ve verilmiş olan tüm ruhsatların iptalini istemekteyiz. Bunlarla ilgili dilekçelerimiz gerekli yerlere ilettik. Bunun dışında Reşit’in katilinin içerde olması yetmiyor ve biz bu konuda öfkeliyiz ve öfkemizi her dilde söyledik. Gerekli şikayetlerimizi savcılığa bildireceğiz. Silahıyla cinayet işlenen şahsın Adalete teslim olması için gerekli yardımları bekliyoruz kolluk kuvvetlerinden. Cezaevinde bulunan arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Biz doğa savunucularıyız, biz cankurtaranı savunanlarız ve adli güçlerini bizleri sindirerek yapmasınlar lütfen. Biz Reşittin hakkını savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz. Ormanlarımızı savunuyoruz, suyumuzu doğamızı savunmaya devam edeceğiz. Reşitti bir ömür boyu biz var olduğumuz müddetçe unutmayacağız” dedi.
“Hopa Halkının Kazanacağına İnanıyorum”
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, yaşam nöbetine katılmadan önce tutuklu yargılanan Dursun Ali Koyuncu, Yıllar Kibar ve Mutlu Akyüz’ü ziyaret ettiğini söyledi. Ocaklı, konuşmasında şu ifadelere yer verdi; ” Cezaevinde 3 arkadaşımı da ziyaret ettim ve hepsinin sizlere ayrı ayrı selamları var. Dursun Ali çok dik ve ‘beni hiç kimse merak etmesin der yaşam savunmasının devam etmesi beni mutlu eder’ dedi ve zaten bizde onun kısa sürede tahliye olacağına inanıyoruz. Diğer iki arkadaşımızın da bir anayasal suç değil ama onlarında kendilerinin kabul ve beyanıyla söylüyorum. Elbette bunu yapmasaydık doğruydu ve bir hırs ile mala zarar sebebiyeti oluşturduğumuz için üzgünüm demesine ben tanığıyım. Gençlerin hepinize selamı var ve bu mücadeleden yanalar ama şunu söylüyorlar biz kendi öfkemize yenildik. Direnişi en demokratik biçimde sürdürmek, hakkın kazanılması için en etkili yoldur. Bizlerde direnişi en demokratik yollarla yapmayı sürdüreceğiz ve ben Hopa halkının kazanacağına inanıyorum.”
Yaşam nöbetine Cankurtaran’da destek veren Yeşil Artvin Derneğinden Neşe Karahan, “30 yıldır Artvin halkıyla birlikte mücadele ediyoruz hem demokratik mücadelemizi sürdürdük ve sadece yaşayan insanlar için değil bütün canlılar için mücadelemizi sürdürdük ve yine de aynı şekilde sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
“Bu Köyü Yalnız Bırakmayacağız”
Cankurtaran’da ki mücadeleye destek olan Borçka Halkevi Başkanı Temel Kılıç, “Ben bu dağlarda kestane topladım, bu yollardan geçtim ve burada çay dayanışması örgütledim. Hepimiz biliyoruz tünel açılmadan önce cankurtaranın kışını, sisini, sabahını, kışını ve bu yollardan tırsa tırsa geçerken bu köylüler öyle bir yaşam kurmuş ki burada bu doğanın sertliği mertliğine yansımış bu köylünün ve dayanışmasına yansımış bu köylünün. Bu doğanın güzelliği kalplerinin güzelliğine yansımış ve o yüzden bu köyü yalnız bırakmayacağız. Borçka’nın tüm evleri açık arkadaşlar sizlere. Düğünleriniz düğünlerimiz, cenazeleriniz cenazemiz mücadelenizde mücadelemizdir” şeklinde konuştu.
14.00’dan 17.00’a kadar Cankurtaran’da devam eden yaşam nöbetinde konuşma yapan Avukat Haktan Özkan, hukuk çerçevesinde haklarını arayacaklarını dile getirdi.
Bölgede herhangi bir maden faaliyetinin hayata geçmesini istemediklerini vurgulayan Özkan, bu nedenle maden ruhsat alanlarının iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Özkan, konuşmasının devamında; “Buradan şunu haykırılması düşünüyorum, Bu Karadenize yönelik bir saldırının başka bir organizasyonu ve bir maden saldırısı ve ağır bir bedel ödendi. Şimdi bir şirketin burada faaliyet yapabilmesi için ne bedel ödenmesi gerekiyormuş, buranın sakinleri bunu öğrendi 1 ölü, 2 yaralı, 3 tutuklu şimdi bu etkili bir bilanço ve büyük bir bedel ama işin farklı bir tarafı var. Sadece burada değil Karadenizin birçok yerinde ormanlarda vadilerde yapılan maden faaliyetleri sonucunda insanlarımız uzun vadede ölüme mahkum ediliyor. Veriler ortada insanlar kanser oluyor, sularımız zehirleniyor ve Karadeniz açısından suyun önemine dair bir şey söylememize gerek var mı ve sonuçlar ortada Fatsa’ya gidip baksınlar ve bu bir topyekün bir saldırıdır.
Hukuk çerçevesinde hakkımızı arayacağız ama şunu söylemek istiyorum bize yargı yolunu kapattılar ve bir organize dosyada gizlilik kararı alarak yargı yolunu kapatıyorlar ve kapattılar. En geniş hukuk yoluna başvurma dışında başka bir çaremiz kalmadı. En geniş hukuk yolu ne? Bu halkın tepkisi ve iradesi alın size gerekçesi ve gerekçe falan istemiyoruz. Herhangi bir maden faaliyetinin hayata geçmesini istemiyoruz ve bu yüzden bu maden ruhsat alanlarını iptal edeceksiniz” ifadelerine yer verdi.
Cankurtaran’da yaşam nöbetinin sona ermesi ile birlikte ilerleyen günlerde tekrardan Hopa ve Borçka’da yaşam nöbetlerinin devam edileceği bildirildi.
