Kabaosmanoğlu, 3 Eylül Salı günü Cankurtaran mevkiinde, maden projelerine karşı ormanlarını savunurken silahlı saldırıya uğrayan ve hayatını kaybeden Reşit Kibar için, Ferhat Tunç’un ünlü "Metin’e Ağıt" adlı türküsünü Kibar’a ithafen yeniden yorumladı.
Yaşar Kabaosmanoğlu, gundemartvin.com’a verdiği demeçte, bu türkünün amacının sadece bir kaybı anmak değil, aynı zamanda çevreyi savunmak için mücadele eden insanların çabasını sanat yoluyla duyurmak olduğunu belirtti. Kabaosmanoğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Doğasına, suyuna, ağacına sahip çıkan arkadaşlarımızın mücadelesini bir türküyle anlatabilmek için bu çalışmayı yaptık. Reşit Kibar, köylümüz ve dostumuz, doğasını savunma uğruna hayatını feda etti. O bölgede doğayı sadece para gözüyle gören insanlara karşı kendi hayatını ortaya koydu ve bu uğurda canından oldu. Ona ithafen Ferhat Tunç’un ‘Metin’e Ağıt’ adlı şarkısını Reşit Kibar kardeşimiz için uyarladık ve söyledik."
Kabaosmanoğlu, doğa tahribatına karşı verdiği mücadelesiyle tanınan bir sanatçı olarak, bu türküyle sadece Reşit Kibar'ı değil, Türkiye'nin dört bir yanında çevreyi savunan tüm doğa aktivistlerini onurlandırmayı hedeflediğini belirtti. Kendi çocukluk dönemindeki devlet ve doğa ilişkisini hatırlatan sanatçı, günümüzde bu dengeyi korumak zorunda kalan vatandaşların mücadelesine dikkat çekti:
"Biz çocukluğumuzda, devlet doğayı vatandaştan korurdu. Şimdi ise vatandaş, doğayı devletin yanlış uygulamalarından ve doğayı para olarak gören kötü niyetli kişilerden korumak zorunda kalıyor. Artık doğayı, yeşili sadece rant ve dolar gözüyle gören bir zihniyetle karşı karşıyayız. HES’ler, maden ocakları, taş ocakları aracılığıyla doğa tahrip edilmeye çalışılıyor. Bu anlamda, çevreye duyarlı ve doğaya sahip çıkan insanlar olarak bizler, doğayı korumak için elimizden geleni yapmak zorundayız."
Kabaosmanoğlu, çevre tahribatının sadece bir bölgesel sorun olmadığını, ülke genelinde HES projeleri, maden ve taş ocakları gibi yatırımların doğanın dengesini bozduğunu vurguladı. Bu tür projelerin ülke ekonomisine anlamlı bir katkı sağlamadığını savunan sanatçı, Cankurtaran’da da benzer bir tehdidin yaşandığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Bu ülkede mesire alanları, maden çıkarma hevesi ve hidroelektrik santralleri kuruldu ama ne oldu? Ülkemizin ekonomisine ne kadar katkıda bulunuldu ki? Bugün Cankurtaran’da da bir mesire alanı ya da maden çıkarma amacıyla doğayı katlediyorlar. Bu tür projelerle doğanın dengesini bozuyorlar. Ben de bu mücadeleyi veren arkadaşlarımızı canı gönülden destekliyorum. Bu anlamda böyle bir türküyle onlara destek olmak, mücadelelerine ortak olmak istedim."
Yaşar Kabaosmanoğlu’nun bu duyarlı ve anlamlı çalışması, Artvin'deki çevre savunucularının mücadelesine sanatsal bir destek sağlarken, yerel halkın doğa tahribatına karşı verdiği direnişi de ölümsüzleştiriyor.