Mil-Diyanet-Sen Artvin İl Başkanı İsmail Yazıcı, Ramazan Bayramı vesilesiyle bir açıklama yaptı. Yazıcı, açıklamasında Ramazan ayının, rahmet ve mağfiret dolu bir zaman dilimi olduğunu vurgularken bayramın birlik, kardeşlik ve dayanışma duygularının pekiştiği mübarek bir gün olduğunu ifade etti.
"Ramazan Bayramı'nı, manevi kazanımlarımızı hayatımıza yansıtmak, toplumsal dayanışmayı artırmak ve mazlumların yanında olmak için fırsat olarak değerlendirmeliyiz." diyen Yazıcı, Ramazan boyunca sabır, şükür ve paylaşma bilincini pekiştirdiklerini belirtti. Kulluğun sadece Ramazan’a mahsus olmadığını ömür boyu Allah’a kulluk etme bilincini taşımamız gerektiğini ifade etti.
Yazıcı, dünya çapında zulüm altında yaşayan mazlumları da unutmadıklarını belirterek, “Bu mübarek günlerin, gönüllerimize huzur, coğrafyamıza barış ve mazlumlara umut getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyoruz. İslam aleminde yaşanan müessif olaylardan dolayı biraz buruk da olsa Ramazan Bayramı'nı manevi coşkuyla karşılıyoruz. Bayramlar, kardeşlik, dayanışma ve paylaşma ruhunun en güçlü şekilde yaşandığı mübarek zamanlardır. Millet olarak sahip olduğumuz en büyük değerlerden biri, birlik ve beraberlik ruhudur. Geçmişte olduğu gibi bugün de bu ruhu koruyarak, toplumsal huzur ve dayanışmayı güçlendirmeliyiz. Ayrılık ve fitne tohumlarına karşı uyanık olmalı, inanç ve kardeşlik bağlarımızı daha da kuvvetlendirmeliyiz. Çünkü bir toplum, ancak dayanışma ve ortak değerler etrafında kenetlenerek ayakta kalabilir. İnsanoğlunun yeryüzündeki en önemli sorumluluğu, Allah’a kulluk etmektir. Bu kulluk, sadece ibadetlerle değil, aynı zamanda mazlumların yanında durmak, zulme karşı duruş sergilemek ve adaletin sağlanması için mücadele etmekle de mümkündür. Peygamber Efendimizin (s.a.s) bize öğrettiği gibi, bir haksızlık gördüğümüzde onu elimizle, dilimizle veya kalbimizle düzeltmekle sorumluyuz. Ramazan ayı boyunca sabır, şükür ve paylaşma bilincimizi pekiştirerek ibadetlerimizle, dualarımızla ve oruçlarımızla Rabbimize yaklaşmaya çalıştık. Ancak unutulmamalıdır ki, kulluk sadece Ramazan ayına mahsus değildir. Allah’a olan bağlılığımızı ömür boyu sürdürmeli, ömrümüzü Ramazan, ahiretimizi bayram yapmak için çalışmalıyız. Bu bayramı kutlarken, dünyanın farklı coğrafyalarında zulüm altında bayram sevincini yaşayamayan kardeşlerimizi unutmuyoruz. Özellikle Gazze’de yaşanan insanlık dramı, tüm İslam dünyasının ve vicdan sahibi herkesin kanayan yarasıdır. Onların yanında olmak, dualarımızla ve fiili desteklerimizle mazlumları yalnız bırakmamak en büyük sorumluluğumuzdur. Zulme karşı sessiz kalmak, adaletin yanında olmamak demektir. Bizler, kardeşlerimizin yaşadığı acılara kayıtsız kalamayız. Dualarımızla, yardımlarımızla ve elimizden gelen her türlü destekle Gazze halkının yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Uluslararası toplumun da bu zulme göz yummaması, adalet ve insan hakları çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini önemle vurguluyoruz. Bayramlar, sevgi ve kardeşliğin pekiştiği, gönüllerin bir olduğu mübarek günlerdir. Bu özel günlerde, sadece ailemizle değil, ihtiyaç sahipleriyle, yetimlerle, yaşlılarla ve tüm sevdiklerimizle mutluluğumuzu paylaşmalıyız. Bayram coşkusunu birlikte yaşamak, dayanışmayı artırmak ve toplumsal huzura katkıda bulunmak hepimizin sorumluluğudur. Sevinçleri çoğaltmak, kalpleri birleştirmek, barış ve kardeşlik duygularını güçlendirmek, sadaka, infak ve yardımlaşma kültürünü yaygınlaştırmak görevlerimizin arasındadır. Bayram vesilesiyle bu bilinci pekiştirmeli, yetimlerin, yoksulların, kimsesizlerin ve tüm ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürmeliyiz. Bayram coşkusunu yalnızca kendi ailelerimizle değil, tüm toplumla paylaşarak gerçek bir kardeşlik ruhunu yaşatmalıyız.
Bu vesileyle, tüm İslam âleminin ve milletimizin Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, İslam coğrafyasının barış, huzur ve esenlik içinde bir bayram geçirmelerini temenni ediyorum” dedi.
