Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ilkokullarda karne uygulamasının kaldırılarak yerine gelişim raporu uygulaması getirilmesi ve mülakatlarla ilgili yaptığı açıklamalar, eğitim sendikalarından yoğun eleştiriler aldı. Özellikle Eğitim-İş ve Eğitim Sen yetkilileri, bu hamleleri "süslü, içi boş ve sorunları çözmeyen” çabalar olarak değerlendirdi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ilkokullarda geleneksel karne uygulamasının kaldırılarak yerine gelişim raporu uygulaması getirileceğini duyurdu. Bu değişiklikle öğrencilerin bireysel gelişimlerinin daha iyi takip edileceği savunulurken, eğitim sendikaları bu adımın gerçek eğitim sorunlarına dokunmadığını belirtti. Eğitim-İş Artvin Şube Başkanı Filiz Yılmaz, bu hamleyi şu sözlerle eleştirdi:
"Karnenin olumlu ya da olumsuz etkisi neyse gelişim belgesinde de aynısı olacak. Bu sadece süslü bir değişim gibi gözüküyor. Esas önemli olan, ilkokulda çocuğun sportif ve sanatsal yönlerini gerçekten gözlemleyip, ona uygun bir yönlendirme yapabiliyor musunuz? Bu soruya yanıt verilmiyor."
Eğitim Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş ise Bakanın bu adımını bir "algı yaratma” girişimi olarak yorumlayarak şu ifadeleri kullandı:
"Karne ve gelişim belgesi dediğiniz şey zaten aynı amaca hizmet eder. Ancak önemli olan, bu belgelerin çocukların yeteneklerini ve potansiyellerini ortaya çıkarmasıdır. Bu adımlar, eğitimdeki köklü sorunları çözmek yerine yüzeysel çözüm öneri sunmaktan öteye gitmiyor."
Bakan Tekin, mülakatlar hakkındaki eleştirilere yanıt verirken şu ifadeleri kullandı:
"Mülakatlarla ilgili aldığımız tedbirleri kamuoyuyla paylaştık. Mevzuatı buna göre yaptık. 60 bin kişinin sınavında sıralaması değişti ama bu, çok büyük bir fark değil. Örneğin, 160’ıncı olan bir kişi 180’inci sıraya düşmüş olabilir."
Bu açıklamalar, eğitim sendikaları tarafından şiddetle eleştirildi. Filiz Yılmaz, Bakanın bu sözlerini bir itiraf olarak nitelendirdi:
"Bakan, 1000 kişiye haksızlık yapıldığını çok rahat bir şekilde kabul ediyor. Haksızlığın miktarı değil, haksızlığın varlığı büyük bir sorun. Mülakat sistemi zaten bir torpil mekanizmasıdır ve bu sistemin tamamen kaldırılması gerekiyor."
Köksal Gümüş ise bu durumu daha sert bir şekilde eleştirerek, mülakatların siyasi kayırma aracı olarak kullanıldığını vurguladı:
"Mülakat, siyasi yandaşı öncelikli kılmak demektir. Biz eğitimde objektif bir sistem istiyoruz. Ancak iktidar, mülakat mekanizmasından vazgeçmiyor çünkü bu sistem kendi lehlerine işliyor."
Eğitim sendikaları, Bakanın söylem ve eylemlerinin eğitimdeki temel sorunları çözmekten uzak olduğunu belirtiyor. Gerek karne uygulaması, gerekse mülakat tartışmalarında öne çıkan şu oldu: Sorunların özünü ele alan, uzun vadeli ve köklü çözümler bekleniyor.
Filiz Yılmaz, bu durumu şu sözlerle özetledi:
"Eğitim sistemindeki gerçek sorunların çözülmesi için öncelikle mevcut eksiklerin tespit edilmesi ve bilimsel temellere dayalı bir yol haritası çıkarılması gerekiyor. Maalesef bu açıklamalar, gerçek sorunların üzerini örten geçici çabalar gibi gözüküyor."
