Borçka Devlet Hastanesi, anne ve bebek sağlığını koruma amacıyla önemli bir farkındalık etkinliği gerçekleştirdi. “Doğal Olan Normal Doğum” sloganıyla kurulan stant gebelere ve yakınlarına doğum süreciyle ilgili kapsamlı bilgiler sunarak normal doğumun sağlık açısından önemine dikkat çekti. Standın açılışında, gebelere doğum süreci, doğum sonrası bakım rutinleri ve kolay doğum için yapılması gereken hazırlıklar hakkında detaylı bilgiler verildi. Ayrıca, normal doğumun anne ve bebek için sağladığı faydalar da katılımcılara anlatıldı. Etkinlikte, ebeler tarafından yapılan bilgilendirmelerde doğum korkusu yaşayan kadınlara rahatlama teknikleri ve doğum sürecini daha rahat geçirebilmeleri için çeşitli önerilerde bulunuldu.
Borçka Devlet Hastanesi'nde görevli ebe Semanur Özdemir, normal doğumu teşvik eden bu etkinlik hakkında şu açıklamalarda bulundu: “5 yıldır burada çalışıyorum ve bakanlığımızın başlattığı normal doğumu teşvik kampanyasına destek veriyoruz. Amacımız, herhangi bir komplikasyonu olmayan annelerin sezaryen yerine normal doğum yapmalarını sağlamak. Gebeler genellikle doğum korkusu nedeniyle sezaryene yöneliyorlar. Biz ise normal doğumun güzelliklerini, faydalarını anlatarak onları korkularından arındırmak istiyoruz. Normal doğum, hem anneye hem de bebeğe çok büyük faydalar sağlar. Bizim amacımız, bu süreci olumlu bir şekilde tamamlamak ve anneyle bebek sağlıklı bir şekilde dünyaya gelsin.”
Semanur Özdemir, hastanede görevli ebelerle birlikte gebelere her zaman destek sunduklarını belirterek, normal doğuma dair bilgi almak isteyen tüm kadınların hastaneye başvurabileceğini, telefonla da randevu alarak eğitim alabileceklerini vurguladı. Ayrıca, komplikasyon gerektiren durumlarda sezaryenin çok önemli ve faydalı bir yöntem olduğunu belirten Özdemir, ancak komplikasyon olmayan durumlarda gebeleri normal doğum yapmaya teşvik ettiklerini ifade etti.
Etkinlik kapsamında, normal doğumun anne ve bebek sağlığına katkılarını anlatan broşürler dağıtıldı ve katılımcılara doğum süreciyle ilgili çeşitli eğitimler verildi. Bu tür bilgilendirme çalışmalarının anne adaylarının daha bilinçli ve rahat bir doğum deneyimi yaşamalarına yardımcı olduğu vurgulandı.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı İbrahim Emre Öksüz, etkinlikte normal doğumun faydalarına ve sezaryenin olası risklerine dair kapsamlı açıklamalarda bulundu. Öksüz, vajinal doğumun hem anne hem de bebek için sağladığı avantajları şu şekilde sıraladı: “Vajinal doğum, doğal yoldan gerçekleşen doğum şeklidir ve hem anneye hem de bebeğe birçok fayda sağlar. Vajinal doğum sonrası iyileşme, taburcu olma ve günlük aktivitelere dönüş sezaryene göre çok daha hızlıdır. Sezaryen doğum sonrası ise iyileşme süreci daha uzun ve zorludur, çünkü ameliyat sonrası anestezi etkisi ve cerrahi müdahale gibi faktörler devreye girer.”
Öksüz, ayrıca vajinal doğumun doğum sonrasında anne ile bebeğin daha erken temas kurmasına olanak tanıdığını belirtti: “Vajinal doğum esnasında anne ile bebek arasında daha erken bir temas sağlanır. Bu, bağlanma sürecini hızlandırır ve emzirme daha kolay hale gelir. Sezaryen doğumda ise anestezi etkisi nedeniyle bu erken temas gecikebilir bu da hem annenin hem de bebeğin iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir.”
Vajinal doğumun, bebeğin sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkilerine de değinen Öksüz, doğum kanalından geçerken bebeğin bazı faydalı bakterilerle tanıştığını ve bunun ilerleyen yıllarda astım gibi bağışıklık sistemi hastalıklarının daha az görülmesine yol açtığını belirtti.
Öksüz, “Sezaryen sonrası rahim duvarına yapılan kesi hattında bir yara iyileşmesi gerçekleşir ve bu bölgede rahim kas dokusu bütünlüğü bozulur. Bu durum, sonraki gebeliklerde plasenta previa (bebeği besleyen yapının doğum yolunu kapatacak şekilde konumlanması), plasenta invazyon anomalileri (bebeği besleyen yapının eski sezaryen hattından rahim duvarına yapışması) ve uterus rüptürü (rahmin yırtılması) gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Bu sebeple, vajinal doğum mümkünse tercih edilmelidir” dedi.
Öksüz, ancak vajinal doğumun her durumda uygun olmayabileceğini ve tıbbi kontrendikasyonların varlığında sezaryenden kaçınılmaması gerektiğini belirtti.
