ARTVİN

1993’ten Bugüne Bitmeyen Direniş

Cengiz Holding, Cerattepe'de maden ocağı için yeniden ÇED süreci başlattı. Cominco Madencilik'ten Cengiz Holding’e uzanan 31 yıllık halk mücadelesi devam ediyor.

Abone Ol

Cerattepe, Artvin’in doğa harikası; yıllardır maden tehditlerine karşı halkın direnişiyle gündemde. 31 yıldır süren bu mücadelede Artvinliler, doğalarını koruma kararlılığından hiç vazgeçmedi. Cerattepe, sadece bir maden sahası değil, Artvin halkı için yaşamın sembolü. Ve bu sembolü koruma mücadelesi, Türkiye'nin en önemli çevre hareketlerinden biri olarak tarihe geçmeye devam ediyor.

Artvin Merkez Taşlıca köyündeki Kuvap mevkiinde 61,67 hektarlık alanda yeraltı bakır madeni, kırma eleme tesisi ve teleferik hattı kurmayı planlayan Cengiz Holding, maden faaliyetlerini yeniden başlatmak için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecini başlattı. Bu hamle, halkın yıllardır süren mücadelesine rağmen maden projesinin gündemden düşmediğini gösteriyor.

Bu gelişme, yıllardır doğa mücadelesinin başında yer alan Yeşil Artvin Derneği tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan, “Bekliyorduk böyle bir girişimi. Ama artık çok daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Bunun yıkıcı sonuçlarını da gördük. O yüzden çok daha güçlü bir şekilde karşılarına çıkacağız. O bölgede madenciliğe asla izin vermeyeceğiz,” diyerek kararlılıklarını vurguladı.

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan’ın açıklamaları, Artvin halkının bu projeye karşı her zamankinden daha güçlü ve kararlı olduğunu gösteriyor. Karahan, “Cengiz İnşaat ve destekçileri Artvinliye rahat yüzü göstermemeye yeminliler belli ki. Cerattepe projesi tekrar hortlasa da Artvin halkı yaşam mücadelesine öncesinde olduğu gibi şimdi de bir an yavaşlamadan, durmadan devam edecektir. Artvin, madenciliğe ya da çok uluslu sermayeye peşkeş çekilemeyecek kadar değerli bir coğrafyadır. Bugün dünden çok daha güçlü, çok daha kararlıdır Artvin,” sözleriyle bu mücadelenin daha da güçleneceğine dikkat çekti.

Karahan, ayrıca projeye karşı olanların sadece doğayı koruma mücadelesi vermediğini, aynı zamanda vatan sevgisiyle hareket ettiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Siz Veysel Eroğlu’nun alameti farikası 2009/7 Kararnamesine sığınsanız da biz halkız ve sizden çok daha güçlüyüz, çok daha vatanseveriz. Bizde yorulan kimse yok, ama siz nasılsa yenileceksiniz. Haklı olanlar daima kazanır.”

Geçmişten Bugüne Cerattepe Mücadelesi

Cerattepe’nin madencilik tehdidi altında olduğu tarih 1993’e dayanıyor. O yıl, Cominco Madencilik, bölgede bakır, altın, gümüş ve çinko çıkarmak amacıyla ruhsat alarak sondaj çalışmalarına başladı. Ancak Artvin halkı, doğalarını koruma adına bu projeye karşı hemen harekete geçti. 1995 yılında kurulan Yeşil Artvin Derneği, çevre savunucularının sesi oldu. O günden bugüne eylemler, paneller, davalar derken mücadele hiç durmadı.

1998 yılında Cominco Madencilik, projeyi Kanadalı Inmet şirketine devretti. Ancak halkın kararlılığıyla açılan davalar, 2005 yılında madencilik ruhsatının iptal edilmesini sağladı. Şirket bölgeden çekildi, fakat Cerattepe üzerindeki maden baskısı bitmedi.

2010 yılında yürürlüğe giren yeni Maden Kanunu ile maden arama ruhsatları tekrar gündeme geldi. 2012 yılında maden işletme ruhsatı ihale edildi ve ihale sonucunda Cengiz Holding, Eti Bakır A.Ş. adı altında bölgede faaliyet göstermek istedi. Halkın direnişi ise yeniden başladı. 2014 yılında alınan “ÇED olumlu” kararı halkın mücadelesiyle iptal edildi. Ancak 2015 yılında Cengiz Holding, projede değişiklik yaparak tekrar “ÇED olumlu” raporu aldı.

Bu süreçte halk, 16 Şubat 2016’da iş makinelerinin Cerattepe’ye sokulmak istenmesine karşı büyük bir direniş sergiledi. Yüzlerce asker ve polisin müdahalesine rağmen geri adım atmayan Artvinliler, bu saldırıya rağmen doğalarını savunmaya devam etti. Direniş sırasında gözaltılar, yaralanmalar ve sonrasında mahkemeler yaşandı. Ancak Cerattepe mücadelesi hiç durmadı.

Cengiz Holding’in maden projesi, Rize İdare Mahkemesi’nin iptal kararına rağmen tekrar ÇED sürecini başlattı. Artvin halkı ise yine Cerattepe’ye sahip çıkıyor, doğasını ve yaşam alanlarını koruma kararlılığından ödün vermiyor.