18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma gününün 110. Yıl dönümünde Borçka Protokolü Şehitlik Anıtında düzenlenen çelenk sunma töreninde bir araya geldi.
Şehitlikteki törene; Borçka Kaymakamı Betül Büyükkılıç, Borçka Belediye Başkanı Ercan Orhan, Garnizon Komutanı Ali İhsan Filiz, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgüt temsilcileri, daire amirleri ve vatandaşlar katıldı.
Şehitlik Anıtındaki programda Borçka Kaymakamı Betül Büyükkılıç ve Borçka Belediye Başkanı Ercan Orhan ve Garnizon Komutanı Ali İhsan Filiz tarafından Atatürk anıtına çelenklerin sunulması ile başlandı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından, askeri manga tarafından saygı atışı yapıldı.
Törende günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan 2.Hudut Bölük Komutanlığı piyade asteğmen Sinan Oktay, 18 Mart 1915 de Çanakkale’nin geçilemeyeceğini tüm dünyaya gösterdikleri destansı bir zaferin yıl dönümü olduğunu aktardı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun kahraman silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle andıklarını belirten Oktay, konuşmasının devamında “Kutsal vatan topraklarının bölünmez bütünlüğü, milletimizin egemenlik ve bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden isimlerini kalbimize yazdığımız aziz şehitlerimizi bu anlamlı günde bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Tüm yokluk ve imkansızlıklara rağmen milletimizin kahraman evlatlarının emsalsiz fedakarlıkları ile kazanılan bu zafer milli mücadelemize imkan verirken Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna giden bu yolda çok önemli bir kilometre taşı olmuştur. İtilaf devletlerinin donanmasının 18 Mart 1915 de Çanakkale boğazını geçmek için başlattığı taarruz Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar ve Türk topçusunun son derece isabetli atışları ile başarısız olmuş ve itilaf devletleri donanması savaş gücünün 3 de birini kaybetmiştir. Bu durum karşısın da itilaf devletleri donanması boğazı terk etmek zorunda kalmıştır. Yaşadığı bu hüsranın ardından Çanakkale boğazının denizden geçilemeyeceğini anlayan itilaf devletleri 25 Nisan 1915 tarihin de Gelibolu yarım adasına çıkarma yaparak boğazı karadan geçmeyi denemişlerdir ancak Çanakkale savaşın da askeri bir deha olarak ön plana çıkan Yarbay Mustafa Kemalin çok isabetli ve ileri görüşlü muhakemesi neticesin de hedeflerine ulaşamamışlardır. Çanakkale zaferi biricik evlatlarını şevkat ve muhabbetle bağrına basıp cepheye uğurlayan cefakar anaların ve o analarının elini öperek “hakkını helal et şevkatli ana canın feda olsun kutsal vatana” sözleri ile karşılık veren yiğit ve kahraman Mehmetçiğin Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte yazdığı destandır. Başta büyük önder Atatürk olmak üzere gerektiğin de vatanı için şehit olmayı en şerefli görev olarak kabul eden yedisinden yetmişine kadın, erkek tüm Anadolu insanı bu zaferden aldıkları güç ile kurtuluş savaşını başlatmışlar ve işgal altındaki vatan topraklarını kurtararak Türkiye Cumhuriyetini kurmuşlardır. Ülkemizin bugüne ulaştığı seviye başta Çanakkale ve Kurtuluş savaşı olmak üzere Kore de, Kıbrıs da teröristle mücadele eden ve sınır ötesin de icra eden harekatlarda hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizin, kahraman gazilerimizin eseridir. Asil milletimizin varoluşunun birlik ve beraberliğini ölümsüz sembolleri olan şehitlerimizin manevi varlıkları tarih ve millet bilincimizin korunmasın da ve sahip olduğumuz milli ve manevi değerlerimizin genç nesillere aktarılmasın da en değerli hazinedir. Bu nedenle şehitlerimizin aziz hatıraları nesilden nesile sonsuza dek yaşatılacaktır. Türk vatanının kutsallığını, Türk milletinin namusunu ve Türk bayrağının şanını canından üstün tutan aziz şehitlerimiz sizleri bizden ayıran ölüm size olan bağlılığımızı asla koparamayacak. Kutsal emanetimiz olan Türk vatanı ilelebet hür kalacaktır. Sizlere söz veriyoruz ki Çanakkale’den sonsuza dek geçilemeyecek, gök kubeden ay yıldız Albayrak hiç inmeyecek, dünya var oldukça bu topraklar Türk yurdu olmaya devam edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle başta Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun kahraman silah arkadaşlarını vatanımızın bölünmez bütünlüğünü ve milletimizin bağımsızlığı üzerine canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal etmiş kahraman gazilerimizi rahmet ve şükran ile anıyoruz. Ruhunuz şad olsun” dedi.
Konuşmaların ardından Kur-an’ı Kerim tilaveti okunarak Kaymakam Betül Büyükkılıç şehitlik özel defterini imzaladı.
Kaymakam Büyükkılıç, “Çanakkale metrekareye binlerce merminin düştüğü mahşer yeri, Bedir'in aslanlarını imrendiren kahramanlıkların diyarı kutlu bir mekân, tarihe vurulmuş Türk damgasının asla silinmeyecek izlerinden bir tanesidir. Çanakkale'de köken, mezhep, yöre, dil veya başka bir farklılık dikkate alınmadan milletimizin her ferdi aynı hedefin, aynı kararlılığın etrafında toplanmıştır. Çanakkale'yi anlamlı kılan, tarihe altın harflerle geçmesine vesile olan özelliklerden biri, birlikte yaşamaya dönük güçlü kararlılığın neleri başarabileceğini göstermesi olmuştur. Çanakkale'de iman gücü, istiklal aşkı, kardeşlik hissiyatı, küfrün hesap ve heveslerini boşa çıkarmıştır. Aziz Türk milleti, vatanı, devleti, bayrağı, inancı ve hürriyeti uğruna canını feda edebilecek müstesna evlatlarını bağrından yetiştirebilmiştir. Bir hilal uğruna kefensiz toprağa giren vatan evlatları son yurdumuzu güvenceye almış ve gelecek nesillere değeri hiçbir şeyle ölçülemeyecek bir miras bırakmıştır. Çanakkale Türk milletinin vicdanında, mukaddes bir hatıra olarak yaşayacaktır. 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümü münasebetiyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatan müdafaası söz konusu olduğunda istiklal ve istikbalimiz için şehadet makamına erişen vatan evlatlarını, ebediyete irtihal eden gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum. İlhamımız Çanakkale'dir, şehitlerimizin emaneti olan aziz vatanımız ilelebet var olacaktır” ifadelerine yer verdi.
Programda daha sonra Kaymakam Betül Büyükkılıç ve protokol eşliğinde şehit mezarlarını ziyaret ederek karanfil bırakıldı.
