3 bin 428 rakımlı Karçal Dağı'nın eteklerinde bulunan, 9. yüzyıla özgü yapısal özelliklere sahip Orta Çağdan kalma Gürcü kilisesi Nuka Kilisesi’nde, kemer köprü, soğuk hava depoları, mahzenler ve yer altı mağaraları bulunmaktadır.
Artvin merkez ilçesindeki Alabalık köyünde bulunan kiliseye araç ulaşımından sonra yaklaşık 40 dakika dik yamaçlar ve kayalık yollarla kaplı zorlu bir patika yolundan gidilmektedir.
Bu zorlu yolları geçip sarp bir kayanın üzerinde yer alan kiliseye ulaşmayı başaran Turizm rehberi Osman Demir, kilisenin restore edilip tarih ve kültür turizmine kazandırılmasındaki önemine değindi.
“Köprü yıkılmış ama geriye kalan yapıtların korunması gerekiyor”
Osman Demir, yaptığı açıklamada, “Ben iki yıl önce yine buraya gelmiştim. Bu sefer geldiğimizde kötü bir manzarayla karşılaştım. 2 yıl önce gittiğimizde var olan tarihi köprünün bu yıl yıkıldığını gördük. Önceki gelişimizde tarihi bin yılın üzerinde olan çok eski ve güzel bir kemer taş köprüden geçmiştik. Maalesef köprü yıkılmış. Aralarında yaklaşık 200 metre bulunan başka bir tarihi köprüden geçtik. Zorlu patikaları var ulaşması kolay değil. Kilisenin etrafında başka yapılarda var. Su sarnıçları, soğuk hava depoları var, başka yapı kalıntıları var” dedi.
“Restore edilirse tarih ve kültür turizmine açılabilir”
Kilisenin kullanım alanıyla ilgili çeşitli söylentilerin olduğunu ifade eden Demir, “Kesin olmamakla beraber burada rahibe eğitildiğini duydum. Hem kilise hem manastır olarak kullanılmış bu yerin rahibe okulu olduğu üzerine bir söylenti var. Kesinliği ispatlanmamış. Burayı farklı yapan şey aynı Sümela Manastırı gibi kayaların üzerine yapılmıştır. Hatta Sümela Manastırı’ndan küçük olmasıyla beraber daha zor şartlarda yapılmış bir kilisedir. Çok fazla tahrip olmamıştır. Hala ayakta, çatısında bir yıkılma var. O da yukarıdan taş düşmesinden kaynaklı. Restore edilirse tarih ve kültür turizmine açılabilir. Çok ilgi çeker. Turizme kazandırılabilirse ki güzel bir patikayla, güzel bir geçiş köprüsüyle kazandırılabilir. Hem restore edilirse daha uzun süre ayakta kalma şansı olur. Biz bunu talep ediyoruz.
Kilisenin tam girişinde bir yer var. Oradan geçiş çok tehlikeli. Kilisenin beş metre, on metre yanına kadar gelebiliyorsun ama o son 5 metreyi geçme olayı biraz riskli. Ölüm tehlikesi de var. Uçurumdan ve dar bir alandan geçiyorsun. Ben alıştığım için geçtim ama diğer arkadaşlardan sadece bir kişi geçebildi. Fenomen grubundan hiç kimse geçemedi. Biz bu tip faaliyetlerde her zaman en başta böyle riskler olduğunu söyleriz. O sebeple arkadaşların hiç biri kilisenin içini göremedi. Cesaret edemediler oradan geçmeye” dedi.
Kiliseye kışın gidilmesinin çok zor olacağını kaydeden Demir, “Yaz boyunca gidilebilir. Çokta imkansız değil, çok zor değil ama kolayda değil. Patikaların açılması gerekir. Ormanın içerisinden yürüdük” diyerek bir an önce korunmasını istediklerini “Yetkili kişilerden talep ediyoruz” şeklinde ifade etti.
Ayşe ÖZDER