Tıbbi ve Aromatik Bitkiler alanında önemli bir sempozyuma imza atan AÇÜ, uluslararası bir sempozyuma ev sahipliği yapıyor.
Ali Nihat Gökyiğit Kongre Merkezi'nde düzenlenen sempozyuma 11 farklı ülkeden, 38’i yabancı uyruklu olmak üzere toplam 68 akademisyen katıldı.
Sempozyum, AÇÜ koordinatörlüğünde yürütülmekte olan, Erasmus+ Yüksek Öğrenim Alanındaki İş Birliği Ortaklıkları (KA220-HED) kapsamında desteklenen 2022-1-TR01-KA220-HED-000089361 GreenChem projesinin önemli çıktılarından biri olup, yeşil kimya ve bitkisel kaynakların sürdürülebilir kullanımına odaklanıyor.
18 Ekim’e kadar sürecek sempozyumda yeşil kimyanın tıbbi ve aromatik bitkilerdeki kullanımına dair birçok sunum yapılacak. Bitki kimyasının sürdürülebilirliğini artırmaya yönelik yenilikçi yaklaşımlar tartışılacak. Aynı zamanda, bu türlerin doğadan elde edilmesi, korunması ve biyoçeşitliliğin sürdürülebilir şekilde desteklenmesi gibi konular da ele alınacak.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan AÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Kibar, “Bugün çevremizin ve halk sağlığımızın karşı karşıya olduğu en acil sorunlardan bazılarını ele almak üzere Avrupa ve Asya'dan uzmanları bir araya getiren ve önemli bir küresel etki yaratan bu önemli etkinliği sizlerle gerçekleştiriyor olmaktan gurur duyuyorum.” dedi.
Prof. Dr. Kibar, sempozyumun, İtalya, Romanya, Çek Cumhuriyeti, Ukrayna ve Gürcistan'dan ortaklarla birlikte yürütüldüğünü 'Artvin Bölgesindeki Seçilmiş Tıbbi ve Aromatik Bitkilerde Yeşil Kimya Uygulamaları' başlıklı Erasmus+ projesinin bir parçası olduğunu aktardı.
Projeyle tıbbi bitkilerin, özellikle de bu bölgeye endemik Hypericum ve Ruscus türlerinin kullanımı için sürdürülebilir ve yenilikçi yöntemler keşfetmeyi amaçladıklarını kaydeden Kibar, “Amacımız biyoçeşitliliği korumak, çevre dostu uygulamaları teşvik etmek ve hem bölgesel ekonomik büyümeye hem de küresel çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunmaktır.” diye konuştu.
Kibar, Yeşil Kimya uygulamaları alanına ciddi katkı sağlayacak sempozyumla ilgili, “Proje sadece yeşil kimya alanındaki bilimsel bilgiyi ilerletmekle kalmıyor, aynı zamanda bitkilerin iklim değişikliği ile mücadelede, çevre kirliliğinin azaltılmasında ve halk sağlığının iyileştirilmesinde oynadığı kritik rolü de vurguluyor. Bu proje, hem yerel hem de uluslararası düzeyde pratik, uygulanabilir çözümler sunarken küresel sorunları ele alan ve bize daha parlak, daha yeşil bir gelecek için umut veren araştırmaları teşvik etme taahhüdümüzle uyumludur. Proje ortaklarımızın, araştırmacılarımızın ve katılımcılarımızın her birine değerli katkıları için içten teşekkürlerimi sunmak isterim. Bireysel çabalarınız daha yeşil, daha sağlıklı bir geleceğin yolunu açıyor ve bu sempozyumun ilham vereceği anlayışlı tartışmaları ve sonuçları dört gözle bekliyorum. Bu sempozyumun öğrenme ve gelişme için muazzam bir platform olacağından eminim. Verimli ve zenginleştirici bir deneyim yaşamanızı umuyorum.” ifadelerini kullandı.