Hakkında marşlar bestelenen, kitaplar yazılan, sinema filmleri çekilen 1 Mayıs İşçi Bayramı, Hopa’da yürüyüşlerle, sloganlarla kutlandı.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla işçi bayramını kutlamak isteyen konfederasyon, sendikalar, işçi grupları ve siyasi parti temsilcileri eski hastane önünde toplandı.
1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlamalarına katılım gösteren yüzlerce Hopalı vatandaş, eski hastane önünden Hopa Cumhuriyet Meydanı’na yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirildi.
Hopa 1 Mayıs Tertip Komitesi adına konuşan Ezgi ErimanDoğan, şu ifadeleri kullandı;
“1 Mayıs Amerikan tekstil işçilerinin uzun çalışma saatlerine karşı başlattıkları direnişin tarihidir. 1890 yılından başlayarak dünyaya yayılmış işçilerin emekçilerin uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanmakta
Ülkemizde 1 Mayıs 1912 yılında kutlanmış olup sonraki yıllarda tüm yasak, baskı tutuklamalara rağmen kutlanmıştır.
En kalabalık olanı 1976 yılında taksim meydanında gerçekleşir ve yüz binlerin alanlar sığmadığı 1 Mayıs 1977 egemenlerin tetikçileri tarafından kana bulanmış, orada 34 işçi yaşamını yitirmiştir. Onları saygıyla selamlıyor ve anıyoruz.
Sevgili Hopalılar, işçiler, emekçiler, kadınlar
Dünyanın her yerinde kapitalist sistem toplum ihtiyaçlarına çözüm üretemiyor yapısal karakterinden kaynaklı sürekli krizler üretip her krizi baskı ve savaşla çözmeye çalışıyor.
Sistemle tamamen bütünleşmiş 22 yıllık AKP iktidarı MHP koalisyonu emekçiler işçiler ve köylülerin ürettiği ekonomik kaynakları sömürüyor sömürdükçe baskılıyor gerilimler yaratıyor.
Hayatımızı zindan eden bizleri insanlık dışı yaşam koşularında çalıştıran, emeklinin hakkını, öğrencilerin bursunu kesen, çayımızın, fındığımızın hakkını vermeyen bu iktidar halkın örgütlü gücü karşısında yenilecektir.
Gezide, İkizdere’de, Cerattepe ‘de , Kamilet Vadisi‘ndedirenenler biziz!
Biz yaşamı ve doğasına sahip çıktığı tamda bu meydanda katledilen Metin Lokumcuyuz
Biz Karadeniz sahil yolu ile yaratılan doğa katliamına ve ranta karşı kazım koyuncuyuz
Biz Karadeniz’in taşına toprağına sahip çıkan bedeller ödeyen Halkız ve doğa ve yaşam düşmanlarına yenilmeyeceğiz.
Her gecen gün kadın cinayetleri artarak devam ediyor iktidar sahipleri ve yargı ise yaşanan cinayetleri, baskıları görmezden geliyor. Kadınların en temel hakkı olan İstanbul Sözleşmesi bir gecede kaldıranlar kadınların geceleri aydınlatan mücadelesine yenilecekler.
İnsan haklarını, hayvan haklarını, doğamızı katledenleri görmezden gelen iktidara ve emek hırsızlarına hesabı yine halk soracak!
Sokakları güvensizleştiren, en temel hakkımız olan özgürlüğümüze ket vurmaya çalışanlar hesap vereceksiniz.
Sokak özgürlüktür, sokak diyalektiktir, sokak direniştir ve bizler sokaklardan meydanlara sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz!
Bugün Taksim Meydanını emekçilere yasaklayanlar bilsinler ki yasakları bizlere vız gelir Taksimi de alacağız memleketi de sizin gerici, yandaş rantçı politikalarınıza kurban etmeyeceğiz.
İliçte yaşanan ve hala daha ulaşılamayan işçilerimizin hesabını vereceksiniz. Rant ve talan uğruna yıktığınız taş ocaklarıyla katlettiğiniz yaşam alanlarımızı sizden geri alacağız. Cearattepeyi ve Cankurataran vadisini sizin rantçı ve talancı politikalarınıza teslim etmeyeceğiz direneceğiz.
6 Şubat depreminin üstünden 1 seneyi aşkın süre geçmiş olmasına rağmen deprem bölgelerinde hayat hala daha normale dönmüş değil. Peki, hala soruyoruz bugüne kadar toplanan deprem vergileri nerede? Televizyonlara çıkıp bağışlanan milyarca lira nerede? Deprem bölgesinde yaşam hala daha normale dönmemişken halk temiz içme suyuna, eğitime erişemezken onlar zenginlerin vergilerini silmekle uğraşıyor.
Halk olarak size asla boyun eğemeyeceğiz örgütleneceğiz çünkü biliyoruz ki örgütlenirsek kaybetmeyiz. Tüm halkımıza sesleniyoruz yaşamlarımızı yaşanmaz hale getiren emeğimizi haklarımızı yok sayan bu iktidara karşı hep birlikte örgütlenelim.”