Aktan, Özdağ’ın hukuka aykırı biçimde gözaltına alındığını ve tutukluluğunun siyasi saiklerle sürdürüldüğünü belirterek, “Bu bir esaret değil; milletine sadakat ve devletine hizmettir” ifadelerini kullandı.

Aktan, açıklamasında Ümit Özdağ’ın gözaltına alınma sürecinin, geçmişteki FETÖ yöntemlerini anımsattığını söyledi. Özdağ’ın üç resmi polis memurunun eşliğinde bir operasyonla gözaltına alındığını, ilaçlarını almasına bile izin verilmeden İstanbul’a götürüldüğünü, ardından ise “suç uydurularak” tutuklandığını ifade etti. Tam 78 gün boyunca herhangi bir duruşma yapılmadan, dokuz sayfayı geçmeyen ancak içi boş bir iddianameyle Özdağ’ın tutukluluğunun sürdürüldüğünü belirten Aktan, “Bugün itibarıyla Silivri’de 86 gündür rehin tutuluyor. İlk duruşmaya kadar ise toplamda 144 gün demir parmaklıklar ardında kalacak. Bu artık tutukluluk değil, cezalandırmadır” dedi.

Aktan, Ümit Özdağ’ın neden hedef alındığını da açıkça ifade etti. 22 Ekim'de başlatıldığı iddia edilen yeni bir “açılım süreci”ne karşı en net ve kararlı duruşu sergileyen siyasi figürün Özdağ olduğunu belirten Gökhan Aktan, “Öcalan’ın serbest bırakılması, Meclis’e gelip konuşabilmesi, PKK’lılara af çıkarılması ve yeni bir anayasa ile devletin etnik temelde bölünmesine yönelik girişimlere karşı çıkan en güçlü ses olduğu için esir alındı” dedi. Aktan’a göre bu tutukluluk, sadece Özdağ’ın şahsını değil, Türkiye’nin üniter yapısını savunan milliyetçi duruşu hedef almaktadır.

Ümit Özdağ’ın tutukluluğunun bir adalet meselesinden öte, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerleriyle hesaplaşma girişimi olduğunu ifade eden Aktan, bu sürecin sadece şahsi bir dava olarak değil, aynı zamanda milli, üniter ve laik devlet yapısına karşı bir meydan okuma olarak görülmesi gerektiğini dile getirdi. Aktan, “Onun tutsaklığı Türk milletine sadakatin, Türk devletine bağlılığın bir nişanesidir. Atatürk çizgisindeki Türk milliyetçiliğine vurulmak istenen prangadır. Türklük onuruna, şehitlerimizin hatırasına, cumhuriyetimizin kuruluş ruhuna yapılan bir suikasttır” dedi.

Zafer Partisi olarak bu hukuksuzluğa sessiz kalmayacaklarını vurgulayan Aktan, Ümit Özdağ’ın cezaevinde olmasının partilerini zayıflatmadığını, aksine daha kararlı ve daha dirençli hale getirdiğini söyledi. Aktan, “Onu susturabileceklerini, partimizi dağıtabileceklerini zannettiler. Ama Zafer Partisi Türk milletinin desteğiyle artık daha güçlü, daha azimli ve memleket mücadelesinde daha kararlıdır” diyerek, partilerinin mücadele azmini dile getirdi.

Reşit Kibar Davası Başladı Reşit Kibar Davası Başladı

Basın açıklamasında adalet vurgusu da dikkat çekiciydi. Gökhan Aktan, Adalet Bakanlığı önünde yapılan protestolara atıfta bulunarak, adalet istemenin bir lütuf değil, temel bir hak olduğunu belirtti. “Sakın buraya sizden adalet dilenmeye geldiğimizi sanmayın! Adalet bizim hakkımızdır. Biz, karanlıkta kalmış saray odalarına sesimizi duyurmak, susturulmak istenen bir milleti yeniden ayağa kaldırmak için buradayız” ifadeleriyle kamuoyuna seslendi.

Aktan’ın açıklamalarında sık sık vatan, millet, şehitlik ve Türk milliyetçiliği temaları öne çıktı. Ümit Özdağ’ın esaretinin, şehitler ve gazilerin anısına bir saygı duruşu olduğunu ifade eden Aktan, “Cumhuriyetimizin emperyalist projelere peşkeş çekilmesine karşı çıktığı için, Sakarya’da, Dumlupınar’da dökülen kanın hesabını unutmadığı için bugün esir alınmıştır. Ama bu esaret bir onurdur” dedi.

Gökhan Aktan,  açıklamasını, “Bugün hepimiz birer Ziya Gökalp’iz, Yusuf Akçura’yız, Dündar Taşer’iz ve nihayetinde hepimiz birer Ümit Özdağ’ız. Hepimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Gücümüzü damarlarımızdaki asil kandan alıyoruz. Bizi öldürmeden susturamazsınız. Ve bilin ki, Zafer Büyük Türk Milletinin olacaktır” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Editör: ALİ ERAY ÇELİK