Gola Kültür, Sanat ve Ekoloji Derneği ile Borçka Belediyesi tarafından “ortaklaşa” yürütülen “Demir Elma Festivali” kapsamında çalışmalar devam ediyor.
1-3 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan Demir Elma Festivalinde, Doğu Karadeniz’deki kültür sanat ekosistemini güçlendirmeyi, sivil toplum ile yerel yönetimler arasındaki işbirliğini katılımcı kültür politikaları perspektifiyle geliştirmeyi hedefleyen, çok ortaklı bir festival tasarımı olduğunu söyleyen Gola Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği Kurucularından Refika Kadıoğlu, elma festivaline hazırlık yaptıklarını söyledi.
Gola Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği olarak etkinlikler tasarladıklarını söyleyen Kadıoğlu, “Doğu Karadeniz’de Kültür Sanat Ekosistemine katkı sunmaya çalışan grubun kişilerinden bir tanesiyim. Doğu Karadeniz’de Kültür Sanat ve Ekoloji alanında etkinlikler tasarlıyoruz, yıllarca festivaller yaptık. Yayınlarımız oldu, bilgi üretim süreçleri yaptık. Şimdi de demir elması projesini Borçka belediyesi ile birlikte ortaklaşa projesi içinde yapmaya gayret ediyoruz.
Çalıştay düzenledik, bir elma okulu düzenledik Borçka’da şimdi de 1-2-3 Kasım’da yerel kültürlerin öne çıkarıldığı dünya müziklerinin yansıtılacağı bir demir elma festivaline hazırlık yapıyoruz. Demir elma çok güçlü bir meyve, adını gücüden alıyor hatta. Kışın topladığımızda sağlıklı bir saklama yöntemi ile Mart’a kadar yenilebilir. Birde içindeki şeker oranına güvenerek şeker hastalarının güvenli bir şekilde tüketebildiği bir meyve olduğu bilgisi yerelde mevcut. Çok eskiden itibaren olduğu için halk kültüründe de yeri çok fazla olan bir meyve” şeklinde konuştu.
Proje Kapsamında Yürütülecek Faaliyetler
Kültür Politikası Üretim Süreci: Demokratik ve katılımcı bir yaklaşımla gerçekleştirilecek “Yarım Elma Demir Elma: Çok Ortaklı Bir Festival Tasarımı” projesiyle bölgeye özgü kültür politikalarının geliştirilmesine aracılık edilmesi hedefleniyor. Borçka Belediyesi, daha önce düzenlediği Kitap Günleri ve Borçka Tiyatro Festivali gibi kültür-sanat etkinliklerinin deneyimi üzerine, kültür-sanat alanındaki vizyonunu genişleterek, bu alanda daha kapsamlı ve katılımcı bir politika oluşturmayı amaçlıyor. Borçka Belediyesi tarafından coğrafi işaret alınan demir elma meyvesinin kültürel ve ekolojik mirası etrafında, GOLA Derneği’nin çok paydaşlı festival tasarımıyla hayata geçirilecek Demir Elma Festivali, Doğu Karadeniz’de katılımcı kültür-sanat politikalarının oluşumuna katkı sunacak herkesi bir araya getiriyor. Bu çerçevede, Artvin ve özellikle Borçka ilçesindeki kültür-sanat ekosisteminin ihtiyaçlarını belirlemek üzere bir dizi toplantı düzenlenecek, kültür-sanat politikası yazım atölyesi gerçekleştirilecek ve oluşturulacak çalışma grubunun bir politika metni yazmasına destek verilecek.
Demir Elma Okulu: Projenin ilk aylarında festivali tasarlayacak tüm paydaşların bir araya geleceği Demir Elma Okulu’nda, bir yıla yayılacak çok ortaklı festival tasarım süreci başlayacak.
Demir Elma Hikayeleri Kitabı: Demir Elma Festivali, sivil toplum ve yerel yönetimin ortak tasarım ve uygulama çalışmalarıyla hayata geçirilmesi planlanan çok paydaşlı bir festival. GOLA Derneği’nin 2006 – 2015 yılları arasında gerçekleştirdiği “Yeşil Yayla Kültür, Sanat ve Çevre Festivali” deneyimiyle, Doğu Karadeniz bölgesindeki kültür-sanat aktörleri birlikte festival yapma deneyimini Demir Elma Festivali’ne aktaracak. Borçka’nın kültürel zenginliğini ve yerel değerlerini ön plana çıkararak, bölge halkının aktif katılımıyla zenginleşecek festivalin, 2024 sonbaharında, demir elma hasadı zamanında düzenlenmesi planlanıyor.
Demir Elma Festivali Filmi: 12 ay sürecek zengin ve kapsamlı bir etkinlik serisinin parçası olacak Demir Elma Festivali’nin her aşaması kayıt altına alınarak, projenin sonunda festivalin özgün tasarım ve uygulama hikayesini anlatan bir filme dönüştürülecek. Bu film, festivalin gelişim sürecini, yerel toplulukla olan etkileşimini ve festivalin bıraktığı etkiyi belgeleyecek ve benzer kültürel etkinlikler için bir rehber kayıt olarak hizmet edecek. Böylece bu film, festivalin sadece bir etkinlik olmanın ötesinde, kültürel mirasın aktarımı, toplumsal katılım ve yerel değerlerin kutlanması açısından önemli bir kaynak olacak. Ayrıca, gelecekte benzer projeler geliştirecek kişi ve kuruluşlara ilham verici bir örnek teşkil edecek.