Kocaeli'nin İzmit ilçesinde görevli Aile Hekimi Merve Çakır, gazetecilere, aile hekimliğinin 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'yla ihdas edildiğini belirterek, çıkarılan yönetmeliğin de bu kanunun daha verimli uygulanmasını özendirmek için olumlu yönde değişiklikler içerdiğini anlattı.
Değişiklikle birinci basamak sağlık hizmetlerinin, teşhis, tedavi, rehabilite, koruyucu sağlık hizmetleriyle kişisel sağlık kayıtlarının daha düzenli tutulmasına imkan sağladığını aktaran Çakır, "Gereksiz ilaç kullanımının önlenmesine yönelik halkımızın bilinçlendirilmesi, kronik hastalıkların düzenli takip edilerek hastalıkların ilerlemeden tespit edilip erken tedaviyle önlenmesi ve aile hekimlerinin çalışmalarını bu yönde özendirmek gibi olumlu değişiklikler yapılmıştır. Yeni yönetmelikte aile hekimlerinin reçete yazmasını kısıtlayan herhangi bir düzenleme yoktur. Sadece akılcı ilaç kullanımını teşvik edici yönde yapılmış olumlu düzenlemeler vardır." diye konuştu.
"Gereksiz ilaç kullanımının önüne geçilerek halk sağlığının korunması amaçlanıyor"
Çakır, araştırmalara göre Türkiye'de 1000 kişiye düşen günlük antibiyotik kullanım miktarının Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ortalamasından 2,5 kat daha yüksek olduğunu, aynı şekilde ağrı kesici, mide koruyucu gibi ilaçların kullanım oranlarının da bu ortalamanın üstünde olduğunu kaydetti.
Bu durumun vatandaşların sağlığını olumsuz yönde etkilediğini dile getiren Çakır, "Gereksiz antibiyotik kullanımı, antibiyotik direncini artırmak da asıl gerekli olduğu durumlarda kullanılacak antibiyotiklerin tedavi edici özelliğini zorlaştırmaktadır. Aynı şeyi ağrı kesici, mide koruyucular gibi ilaçlar hakkında da söyleyebiliriz. Dolayısıyla yeni yönetmelikle de gereksiz ilaç kullanımının önüne geçilerek halk sağlığının korunması amaçlanmış ve aile hekimlerinin bu yönde çalışması için özendirici ve teşvik edici düzenlemeler yapılmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Çakır, yeni yönetmeliğin çalışma şartlarına da olumlu etkisinin bulunduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Eskiden aile hekimi başına düşen kayıtlı nüfus sayısı 4 bin iken, 3 bin 500'e düşürüldü. Bu durum hastalara daha fazla zaman ayırmamıza olanak sağlayarak hastaların tıbbi konforunu artırmıştır. Bu sayede sorumlu olduğumuz nüfusun kronik hastalık taramalarına rahatlıkla zaman ayırabiliyoruz. Obezite, tansiyon, şeker, kalp, kanser gibi kronik hastalıkları daha kolay takip edip erken teşhis ve tedavi etmemize olanak sağlandı.
Ayrıca, aile hekimlerine, hastaları için hastanelerden randevu alabilme kolaylığı getirildi. Yeni yönetmelikte hastaların hastaneye başvurmalarını engelleyen bir durum yok. Aile hekimlerinin ücretlerinde ise herhangi bir kesintiye gidilmedi. Aksine kronik hastalık taramaları ve akılcı ilaç kullanımına göre verilen teşvik ödemeleriyle maaşlarımızda belirgin artışlar oldu."