Artvin Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Şeref Öngüner, yaz tatili sürecinde gençlerin yalnızca dinlenmekle kalmaması, aynı zamanda meslek edinmeleri gerektiği yönünde önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye genelinde birçok sektörde yaşanan ara eleman sıkıntısının artık yapısal bir sorun haline geldiğini vurgulayan Öngüner, bu sorunun çözümünde ailelere, esnafa ve çocuklara büyük sorumluluk düştüğünü ifade etti.
Öngüner, “Yaz tatilinde çocuklarımız elbette dinlendi ama sadece dinlenmekle geleceğe hazırlanamazlar. Hayata hazırlanmak demek, aynı zamanda bir işin nasıl yapıldığını öğrenmek, emekle tanışmak, bir ustanın dizinin dibinde oturmak, alın teriyle bir şey üretmenin ne olduğunu görmektir. Günümüzde birçok genç, masa başı iş hayaliyle büyütülüyor. Oysa bu ülkenin sadece beyaz yakalılara değil, aynı zamanda tornacısına, demircisine, berberine, marangozuna, tamircisine de ihtiyacı var” diyerek gençlerin mesleki eğitimden uzaklaştığını dile getirdi.
Çıraklık kültürünün yok olma noktasına geldiğini belirten Öngüner, özellikle esnafların artık çırak bulamadığından şikâyet ettiğini söyledi. “Kıymetli büyüklerimiz, yıllarını verdiği mesleği bir sonraki nesle öğretmek istiyor ama etrafında hevesli kimseyi bulamıyor. Şu an Artvin’de birçok berber, terzi, tamirci, kaynakçı ve daha nice zanaatkâr usta, yanına birini alıp ‘Gel sana bu işi öğreteyim’ demeye hazır. Ama gençlerimizde bu alana dair ilgi kalmadı. Ne yazık ki meslek öğrenmeye gönüllü genç bulmak çok zorlaştı” dedi.
Öğrencilerin yaz tatilinde sadece telefon ve bilgisayar başında zaman geçirdiğini belirten Öngüner, bunun hem fiziksel hem de zihinsel tembelliği beraberinde getirdiğini savundu. “Bizim çocukluğumuzda yaz tatili demek ya bir ustanın yanında çıraklık yapmak ya da bir esnafa yardım ederek harçlık kazanmak demekti. Şimdi çocuklarımız evden çıkmadan yazı geçiriyor. Oysa yaz ayları, okul baskısının olmadığı, zamanın daha serbest olduğu dönemlerdir. Bu boş zamanlar değerlendirildiğinde gençler hem meslek öğrenir hem de iş disiplinini, sorumluluk almayı, zaman yönetimini öğrenir” diye konuştu.
Ailelerin de bu konuda bilinçli olması gerektiğini vurgulayan Öngüner, “Anne babalar çocuklarını sadece okul başarısına göre değerlendiriyor. Ama hayatta başarılı olmak sadece sınavlardan geçmiyor. Hayat aynı zamanda bir zanaattır. Bir gencin elinden bir iş gelmesi, onu hem özgüvenli yapar hem de işsizlik karşısında çaresiz bırakmaz. Gençlerin tek seçeneği masa başı işler olmamalı. Ayakta durabilen, üretim yapabilen, elleriyle kazanan bir gençlik ülkemizin en büyük gücü olabilir” dedi.
Artvin’de yaz döneminde açılan kısa süreli çıraklık ve staj imkanlarının artırılması gerektiğini belirten Öngüner, bu konuda oda olarak çeşitli adımlar atmaya hazır olduklarını da ifade etti. Esnafla gençleri bir araya getirecek projelere destek verdiklerini söyleyen Öngüner, “Biz her zaman esnafın da gençlerin de yanındayız. Gençlerimize yeter ki meslek öğrenme hevesi olsun. Gelsinler, hangi meslek ilgilerini çekiyorsa yönlendirelim. Her çocuğun içinde bir yetenek vardır. Bunu ortaya çıkarmanın en güzel yollarından biri bir ustanın yanında zaman geçirmekten geçer” dedi.
Yetkililere de çağrıda bulunan Şeref Öngüner, çıraklık eğitimlerinin teşvik edilmesi, mesleki eğitimin cazip hale getirilmesi ve iş dünyasıyla eğitim kurumlarının daha sıkı iş birliği içinde olması gerektiğini belirtti. “Eğer bugün kalifiye eleman sorunu yaşanıyorsa, bu sadece meslek liselerinin eksikliğiyle açıklanamaz. Bu, aynı zamanda toplumun zanaatkârlığa olan saygısını kaybetmesiyle ilgilidir. Oysa bir kaynakçının, bir ustanın yaptığı iş hayati derecede önemlidir. Gençlerimize bunu anlatmalı, göstererek öğretmeliyiz. Yaz tatili bunun için çok kıymetli bir fırsattır. Gelecek nesiller, elleriyle iş yapmayı bilmeyen bireylerden oluşursa bu sadece ekonomik değil kültürel bir kayıp da olur” sözleriyle açıklamasını tamamladı.