İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edildiği 10 Aralık 1948’in, insanlık adına önemli bir dönüm noktası olduğunu belirten Ergün, Türkiye’nin bildirgeyi ilk kabul eden ülkeler arasında yer aldığını hatırlattı. Devletin temel anlayışının “insanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesi olduğunu ifade eden Ergün, adaletin korunması ve zulme uğrayan herkesin yanında yer almanın Türkiye’nin hem ulusal hem uluslararası duruşunun temelini oluşturduğunu söyledi.
Ergün, mesajında şu ifadelere yer verdi; “Ülkemizde son yıllarda yürütülen çalışmalar, hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesine yönelik toplumsal duyarlılığın ve demokratik kültürün sağlam bir zemine sahip olduğunu açıkça göstermektedir. Bildirgenin 77. yılını idrak ettiğimiz bugün, dünyanın çeşitli bölgelerinde devam eden çatışmalar, yoksulluk ve temel hak ihlalleri; insan haklarının korunması için daha güçlü bir uluslararası dayanışmanın zorunlu olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Küresel ölçekte barışın, adaletin ve insan onurunun hâkim olabilmesi; devletler, uluslararası kurumlar ve sivil toplum arasında iş birliğinin güçlendirilmesini gerektirmektedir. Millet olarak, bu ortak çabaya katkı vermeye ve insanlık vicdanına rehberlik etme sorumluluğumuzu yerine getirmeye devam edeceğiz. Bu düşüncelerle; insan haklarının korunması ve yaygınlaştırılması için emek veren tüm kişi ve kurumları tebrik ediyor, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nün tüm insanlığa barış, huzur ve umut getirmesini diliyorum.”
