Best Grup, silah sistemlerinden zırhlı araçlara, uzaktan kumandalı iş makinelerinden insansız kara araçlarına, gizli zırhlama çözümlerinden entegre tesis güvenliği çözümlerine uzanan çok geniş bir yelpazede çözümler üretiyor.
Türkiye’deki kullanıcıların envanterine giren ilk uzaktan kumandalı zırhlı kazıcı ve yükleyiciyi geliştiren Best Grup, zamanla bu alandaki en köklü ve tecrübeli oyuncu konumuna geldi.
Best Grup Genel Müdürü Caner Buğday, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzaktan kumandalı sistemleri 2015’te "Sur Hendek güvenlik operasyonları" sırasında çalışmaya başladıklarını söyledi.
İlk olarak zırhlı iş/mühendislik makinelerinin operatörlerle görev yaptığını ancak oluşan can güvenliği riskleri nedeniyle başka arayışlara girdiklerini anlatan Buğday, "Sonuç olarak tehlike arz eden operasyon bölgesinden uzakta güvenli bir noktadan araçlarımızı kullanabilmenin yollarını aradık. 1 ay gibi kısa bir sürede ilk prototipi bitirip ilgili kurumlara sunumlar yaptık. Fikir ve uygulamamız çok beğenildi. Sürecin sonunda Türkiye’deki kullanıcıların envanterine giren ilk uzaktan kumandalı zırhlı kazıcı ve yükleyiciyi geliştirmiş olduk." dedi.
Amiral gemisi "TOSUN"
Bugüne kadar sahanın ihtiyaçlarını ve teknolojik gelişmeleri esas alarak 3 tip araç geliştirdiklerini belirten Buğday, bunlardan en büyüğünün BR7 sınıf balistik korumaya sahip, uzaktan kumandalı ve sahadaki en güçlü mühendislik araçları olan TOSUN isimli yükleyici olduğunu ifade etti. Buğday, ticari bir baz aracı alıp yüzde 100 özgün bir tasarım geliştirdiklerini ve bu aracın sahada çok önemli görevler üstlendiğini vurguladı.
Özellikle dar alanlarda icra edilen ve hızlı müdahale gerektiren operasyonlar için TOSUN’un bir küçük versiyonu denilebilecek zırhlı ve uzaktan kumandalı kazıcı ve yükleyici aracı geliştirdiklerini dile getiren Buğday, şöyle konuştu:
"Bu araç aynı zamanda Türkiye’nin envantere giren ilk uzaktan kumandalı zırhlı kazıcı ve yükleyicisi olma özelliğini taşıyor. Bir diğer en küçük versiyon ise mini yükleyici oldu. Son yıllarda şehir merkezlerinde yaşanan terör olayları, büyük araçların girmekte zorlanacağı dar sokaklarda manevra yapabilecek bir iş makinesine ihtiyaç olduğunu gösterdi. Zırhlı mini yükleyiciyi, bu ihtiyaca yönelik olarak geliştirdik. Bu aracımız, küçük boyutları ve nispeten hafif yapısı sayesinde en dar yerlere bile girebiliyor. Ayrıca araç üstüne takılabilen 7 farklı ataşman seçeneği, aracın görev yelpazesini önemli ölçüde genişletiyor. Örneğin kırıcı ile bir binanın duvarını kırabiliyorken balistik kalkan ile 3 personeli bir binanın üst katlarında güvenli şekilde taşıyabiliyor. Tüm bunların dışında Best Grup olarak tüm ürünlerimize bütüncül bir bakışımız var. Bu nedenle tüm bu araçlarımıza uzaktan komutalı silah sistemleri, sis havanı gibi muharip sistemleri, gözetleme, aydınlatma, siren-anons gibi sistemleri de entegre ettik. Böylelikle sahada muadillerine göre çok daha düşük maliyetli, insansız ve silahlı araçlar geliştirmiş olduk."
5 bin metreden kullanılabiliyor
Caner Buğday, uzaktan kumandalı sistemlerdeki temel konunun operatör ile aracın iletişiminin en uzak mesafeden kesintisiz şekilde sağlanması olduğuna işaret etti.
İdeal şartlarda sistemlerinin görüş hattı (LOS) iletişim menzilinin 5 bin, görüş ötesi (NLOS) iletişim menzilinin 1000 metre olduğunu belirten Buğday, "Ancak bu konudaki teknolojiler ve karşı teknolojiler sürekli gelişmekte. Biz de hem bu menzilleri en azından korumak ya da arttırmak hem de karşı teknolojilere alternatif çözümler üretmek üzere sürekli üreticileri takip ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Terörle mücadele ve iç güvenlik operasyonları dolayısıyla Türk güvenlik güçlerinin özellikle meskun mahalde dünyanın en tecrübeli ve en etkili ekipleri haline geldiğine işaret eden Buğday, şunları kaydetti:
"Buna bağlı olarak bizler de büyük tecrübe kazandık. Örneğin biz şu ana kadar kullanıcılara, farklı türlerde 280’in üzerinde zırhlı ve uzaktan kumandalı iş makinesi teslim ettik. Bu araçların toplam çalışma süresi ise 400 bin saate ulaşmış durumda. Tahmin ediyoruz ki bu bizi uzaktan kumandalı sistemlerde en çok saha tecrübesine sahip ülke ve firmamızı da en çok saha tecrübesi olan firma haline getiriyor. İnsansız araçlar konsepti havada ve denizde etkisini göstermiş durumda. Ancak karada insansız araçların nasıl kullanılacağına dair halen çalışmalar sürüyor. Çünkü böyle bir aracı sadece tedarik etmek yeterli değil. Bunun yanı sıra harekat planlarının çıkarılmasına bağlı olarak personelin eğitilmesi ve teçhizatlandırılması gerekiyor. Bunlar da uzun süreçler. Ancak iş ya da mühendislik makineleri diyebileceğimiz bu sınıf araçlar öncü görev üstlendikleri için biraz da mecburiyetten bu süreçleri hızlı atlatıp envantere girdi. Görüyoruz ki dünya da bizim bu konudaki kabiliyet ve tecrübemizi takdir ve takip ediyor. Ürünlerimizden ihraç ettiklerimizle ilgili teşekkür ve takdir belgeleri alıyoruz. Halihazırda devam eden kontratlarımız var ve devamı için görüşmeler yapıyoruz."
Yeni ürünlere yönelik çalışmalar sürüyor
İş ve mühendislik makineleri alanında birkaç yeni ürünle ilgili çalışmaları ve mevcut ürünlerle ilgili revizyonları sürdürdüklerini anlatan Buğday, "Bu çalışmalarımızın çok önemli bir parçasını da baz araç üreticileri ile olan süreçler teşkil ediyor. Türkiye’nin ve dünyanın en önde gelen iş ve mühendislik makinesi üreticileri ile çok yakın ve saygın ilişkilerimiz var. Bu ilişkilerimizi geliştirmek en önemli hedeflerimizden bir diğeri." dedi.
