Bitlis’te çiftçilik işi ile uğraşan Mehmet Cesim Demir, kendi ürettiği ürünlerin satışını yapmak için Ardanuç’a geldiğini söyledi. Bitlis’ten Ardanuç’a gelmesine ragmen vatandaşlar tarafından yeterli talebi görmediğini söyleyen üretici, “seneye patates ekmeyi düşünmüyorum” dedi.
Mehmet Cesim Demir, "bulunan patatesler kendi üretimimizdir ve elimizde kaldığı için bunları piyasaya sürüyoruz" diyerek, kendi tarla ürünlerini satmaya çalıştığını belirtti. Ancak satışların beklediği gibi gitmediğinden şikayetçi olan üretici "İnsanlar çok nadir geliyor, sabahtan beri 2 torba patates satabildim" sözleriyle, müşteri eksikliğine dikkat çekti.
Demir, Tatvan'dan Iğdır, Ardahan ve son olarak Ardanuç'a kadar uzanan bir yolculuk yaptığını ancak bu seyahatlerin çok yüksek maliyetlerle sonuçlandığını söyledi. "Masrafları sorarsanız, şu ana kadar 26 bin lira mazot parası ödedim" diyerek yakıt giderlerinin altını çizerken, günlük masrafların 750 lirayı bulduğunu belirtti. Buna karşı, satışların yetersiz kalması ile birlikte masrafları karşılamada zorluk çekeceğini söyledi.
Üretici Demir, sitemini şu sözlerle dile getirdi; “Burada bulunan patatesler kendi üretimimizdir ve elimizde kaldığı için bunları piyasaya sürüyoruz. Ancak şu ana kadar yaptığım kilometreye rağmen satışlar beni kurtarmıyor. İnsanlar çok nadir geliyor, sabahtan beri 2 torba patates satabildim. Tatvan’dan Iğdır, Ardahan ve Ardanuç’a geldik. Şu ana kadar 26 bin lira mazot parası ödedim. Günlük masrafımız 750 lirayı buluyor, fakat satışlar yok, ürün de elimizde kaldı. Aracımda kalıyorum, kimi zaman burada yemek yiyorum, kimi zaman da çorbamızı içip yolumuza devam ediyoruz. Patatesin kilosunu şu an 8 liradan satıyorum. Bu para yüksek değil, ama ben her şeyin hesabını yaptım. Eğer bu parayla ürünlerimi satabilirsem, en azından mazotumu kurtarıyorum. Üreticinin durumu zaten iyi değil ve gittikçe kötüye gidiyor. Eğer durum böyle devam ederse, üretici tarlaya giremez. Seneye patates ekmeyi düşünmüyorum, üretim alanımı daraltacağım. İki yüz dönüm yerine ancak elli dönüm ekmeyi planlıyorum, çünkü mecburum. Devlet çiftçinin borcuna sahip çıksa, borçlarımız ertelense ya da bir şeyler yapılsa iyi olur. Zaten üretim yapılmıyor, devlet çiftçiye destek vermiyor. Eğer destek verilseydi, biz bu hale düşer miydik?
Malımızı satamayınca borçlularımız para istiyor, işçi para istiyor, ne yapacağımı bilmiyorum. Her şeyi bir kenara bırakın, biz kendi malımızı ve canımızı kurtarmaya çalışıyoruz. Halimizi görüyorsunuz, bakın ne haldeyiz. Biz bu duruma düşecek insanlar mıydık? Ama bizi bu hale düşürdüler. Ürettiğimiz malı tüketemiyoruz, ne işim vardı burada, yükleri toptan satardım” dedi.