Küllerinden doğmuş olan Cumhuriyet’in güçlü bir ülke olmaması noktasında benim tabirim ile "ne ol ne öl" ölmeyen ve olmayan bir noktada ülkeyi tutmak için önüne birçok engelleri bir yüzyılda yaşadığını belirten Çelik “Demokrasilerde üstün güç millet. Millet söyleyeceğini söyledi zerre demokrasiye inancı olan birisi varsa bu büyük başarıyı yılların başarısını bu bir dönemin değil 22 yıldır devam eden başarı karşısında yapması gereken tebriktir. Olumsuz yaklaşımlarla Türkiye'deki seçimleri uzaktan yönetme hatta yönlendirme noktasında olanların tümü yaya kaldılar, tebrik kuyruğuna girdiler. Milletimizin ferasetine bir kez daha teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Çelik yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Birinci meclis kurulduğu zaman, ilk yüzyıldan bahsediyorum hasta adam ifadesi var ve bölüşülmesi gereken bir ülke gibi yaklaşım söz konusuydu. O dönemleri biz atlattık ecdadımıza müteşekkiriz gerçekten ülkeye bu paylaşım zihniyetindeki vampirlerin elinden kurtardılar Cumhuriyetimizi kurdular ve bizlere kadar taşıdılar. Tabii ki bu sorunlar büyük sorunlardı. Hasta adam tanımlaması büyük bir sorundu ve ülkeyi bölüp, parçalama, yok etme devlet kurmamamız adına çabalar önemliydi ve bunları millet olarak aştık. Devletin küçük bir devlet olması etkisiz bir devlet olması noktasında çok şeyler başımıza getirildi 1’inci yüzyılda.
Kürt dediler, Türk dediler, Alevi dediler, Sünni dediler, laik dediler, anti laik dediler bunu yanında darbe olayları yaşandı birçok şey yaşandı buradaki amaç ne badirelerden ve küllerinden doğmuş olan Cumhuriyet’in güçlü bir ülke olmaması noktasında benim tabirim ile "ne ol ne öl" ölmeyen ve olmayan bir noktada ülkeyi tutmak için önüne birçok engelleri bir yüzyılda yaşadık. Çok şükür yeni yüzyılla birlikte AK Parti'nin iktidara gelişiyle önderliğinde, liderliğinde bu zincirler bir bir kırıldı şimdi 2’nci yüzyıla girerken mesafe almış, bir yüzyıldaki tortulardan kurtulmuş, artık sözü dinlenen bir ülke noktasına Türkiye gelmiş ve bu parlamentoda böyle bir avantajlı noktada Türkiye'yi şaha kaldıracak çalışmalara imza atacağımız inancıyla hepimiz göreve başlamış olduk.
Yeni yüzyıl ve yeni bakış açıları, yeni yüzyıla aslında yeni sistemle giriyoruz başkanlık sistemiyle. Başkanlık sistemi ile girişimiz de 28 Mayıs'ta yapılan nihai seçim ile birlikte çok anlamlı birilerinin başkanlık sistemini istiskal etmek için dünya genelinde yapmış oldukları propagandaları ayakaltına alacak şekilde 2’nci tura kalan bir seçim ve 2 turda da çok net bir ara ile Sayın Cumhurbaşkanımızın tekrar 13 cumhurbaşkanı olarak devletin başına gelmesi bütün tartışmaları da ortadan kaldırdı. Yani demokrasi ile ilgili Türkiye'ye sürülmek istenen çamurlar tümüyle ortadan kalktı ve böylece yeni yüzyıla, yeni sistemle, yeni heyecanla, yeni parlamento ile giriyoruz. 28’inci dönem parlamentosunun çok önemli olduğunu ifade etmek isterim.
Şimdi tebrik için sıraya girdiler kimi ziyaretlerini, kimi tebriklerini yapmak durumuyla karşı karşıya geldiler. Demokrasilerde üstün güç millet. Millet söyleyeceğini söyledi zerre demokrasiye inancı olan birisi varsa bu büyük başarıyı yılların başarısını bu bir dönemin değil 22 yıldır devam eden başarı karşısında yapması gereken tebriktir. Olumsuz yaklaşımlarla Türkiye'deki seçimleri uzaktan yönetme hatta yönlendirme noktasında olanların tümü yaya kaldılar, tebrik kuyruğuna girdiler. Milletimizin ferasetine bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Biz aslında Ak Parti olarak yola çıkışta ifademiz kimsesizlerin kimi noktasındaki anlayışımızla yola çıktık. Liderlerin önemli bölümünün gerçekten mazlum mağdur Afrika ve benzeri ülkelerde olması bizim için çok anlamlıdır. Biz hem ülke içinde hem ülke dışında dünyada kimsesizlerin kimi siyasi hareketiyiz yani. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın Afrika'ya ve dünya mazlumlarına dönük politikaları siyaseti her zaman karşılık buluyor. Türkiye'de ne kadar seçimlerde heyecan yaşandı ise onun misli kadar diğer ülkelerde mazlum coğrafyalarda veya büyük coğrafya dediğimiz coğrafyada Bu heyecan misliyle yaşandı. Dolayısıyla bu katılım bu yönüyle anlamlıdır. Çıkış noktasında demokrasiye vurgumuz, insan haklarına vurgumuz, eşitliğe vurgumuz, adaletsizliklerin ortadan kalkması ile ilgili vurgularımız ve yaptığımız çalışmalar icraatlar sömürü düzeninin ortadan kaldırılması ile ilgili verilen mesajlar 20 yıllık dönemi içerisinde temel ilkeler olarak ele aldığımız ne varsa bunların bir özetini sayın cumhurbaşkanımız göreve başlarken bir kez daha hem ülke insanımıza hem dünya insanına hatırlattı. Biz ülkede birlik ve beraberlikten yanayız siz Türkiye'deki kronik sorunlar diye ifade edilen sorunlara karşı AK Parti'nin geçmiş dönemlerde attığı adımlara baktığınız zaman nedir ben az önce söyledim. 1 yüzyılda bize yaşatılan sağcılık, solculuk, a
Alevi, Sünni meselelerin hangisinde AK parti el atmadı ki, hepsinin samimi olarak çözümü noktasında ciddi adımlar attı. Bazıları bunların dışarıdan güdümlü oldukları için hangi imkânı sunarsanız sunun hangi adımı atarsanız atın peşinen reddiyeci oldukları için bazı sorunların çözümü adeta mümkün değil noktasına doğru gidiyor. Israrla biz bu çalışmaları sürdürdük başkalarının piyonları olanlara karşı da devlet sert yumruğunu gösterdi. Böylece devletimiz terörden belli sıkıntılardan arınmış kalkınma hamlesini artık gün yüzüne iyice çıkarmış bir noktaya geldi. Böyle bir noktada 13’ncü Cumhurbaşkanı olarak sayın cumhurbaşkanımız makamına oturmadan önce ülkedeki 85 milyonun birliğini vurgulaması ayrı gayrim yok demesi önemlidir bir kez daha bunu hatırlatması anlamlıdır umuyorum ki mesaj alması gerekenler almışlardır.
Şunu kabul edeceksiniz evet seçime giriliyor her seçimde başarılı olmuyor ve başarıyla çıkıyor. Milletimizin tercihi bütün çıplaklığı ile ortada buna karşı tabii ki bizim eksiğimiz hatamız yok gibi bir yaklaşımı ben doğru bulmam, eksiğimiz hatamız vardır. Bunu sayın cumhurbaşkanımız konuşmalarında da ifade ediyor ama eksiklerimizi hatalarımızı tamir eden gideren bir yaklaşım bu kabine kurulurken de görüyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanımızın kabineyi takdirdeki ifadeleri çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Her gün daha ileri her gün daha mükemmele koşma anlayışı içerisinde bir siyasi hareketiz biz. Bugüne kadar bu gerçekçi yaklaşımlarımızla başarılar elde ettik inanıyorum ki bu başarılı yürüyüş yeni yüzyılla birlikte devam edecek, kabinenin toplum tarafından kabul görüldüğü çok net.
Sayın cumhurbaşkanımız hemen hemen yüzde 90 iki arkadaşın dışında tümünü yeniledi. Halkın nezdinde baktığımızda büyük bir kabul gördüğünü görüyoruz. Arkadaşlar işin içinde yorulmuş şu anda aldıkları görev alanları ile ilgili deneyimleri olan birikimleri olan arkadaşlar. Bu değişim son derece önemli yeni yüzyıla girerken yeni seçim yeni bir kabine toplum tarafından da ciddiye kabul gördü. Ben çok nitelikli hizmetler sunacaklarına inanıyorum, kabinede ki arkadaşlara başarılar diliyorum. Onlar için de ayrıcalıklı bir deneme oluyor yeni yüzyılın ilk kabilesi ilk bakanları oluyorlar, herkese nasip olmayacak bir durum onun da kıymetini bileceklerini ona göre de hizmetlerini artarak taçlandıracakları inancındayım.”
Ayşe ÖZDER
