TEKNOLOJİ

Türkiye Bölgesel Teknoloji Üssü Olma Yolunda İlerliyor

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Bekir Polat, Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusuyla uluslararası yatırımlar için cazibe merkezine dönüştüğünü belirtti

Abone Ol

Polat, Yandex'in yeni yapay zeka destekli "Yazeka" arama motorunun tanıtımının ardından, şirketin dijital ekosisteme katkıları ve Türkiye'nin uluslararası yatırım hedeflerini değerlendirdi.

Türkiye'nin dijital ve yeşil dönüşüm hedeflerine dikkati çeken Polat, Türkiye'nin, 2023 sonu itibarıyla 1,2 trilyon dolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya ulaştığını ve dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedeflediğini hatırlatarak, bu hedefe ulaşmada dijitalleşmenin ve teknoloji odaklı yatırımların önemini vurguladı.

Polat, Türkiye'nin genç, eğitimli ve dinamik bir nüfusa sahip olduğuna işaret ederek, "Bunun ülkemizin en büyük katma değerlerinden biri olduğunu düşünüyoruz. Yandex'in diğer ürünlerinin de buradaki mühendislik gücünü, genç, dinamik, eğitimli iş gücünü kullanarak diğer pazarlara ulaşmasına olanak sağlayacağını düşünüyoruz. Yandex'in farklı dikeylerde faaliyet gösterdiği alanlar olan bulut teknolojisi, veri merkezleri ve taksi uygulamaları gibi yatırımlarıyla ülkemizde yeni yatırımlar yapmasını Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak desteklemeye hazırız." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'de yatırım ortamına uzun vadeli bağlılık gösteren uluslararası yatırımcılar var"

Yandex'in yeni nesil yapay zeka arama motoru hizmetini yerlileştirmesi ve diğer dijital hizmetlerinin ülkedeki rekabet ortamına ve teknoloji ekosistemine pozitif etkide bulunacağına ve kaliteyi artıracağına vurgu yapan Polat, firmanın ekosisteminde yer alan diğer hizmetlerine yönelik yeni yatırımlarının Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından destekleneceğini söyledi.

Polat, "Yandex gibi firmaların bulut teknolojisi ve veri merkezi yatırımlarında Türkiye'de AR-GE yaparak Türkiye’nin mühendislik kapasitesini kullanması ve yeni teknolojiler geliştirmeleri son derece önemli. Yandex'in odaklandığı teknoloji alanları, Türkiye'nin dijital ekosistemini destekleyecek kritik yatırımlar." dedi.

Polat, küresel ekonomik dengelerin salgın ve savaş gibi etkenlerle sürekli bir çalkantı halinde olmasına rağmen Türkiye'nin rekabetçi yatırım ortamı ile uzun dönem yatırımcılar için güvenli bir liman olmaya devam ettiğini dile getirdi.

"Türkiye'nin bir hikayesi var"

Makro dengelerin çok hızlı değişebildiğini belirten Polat, şöyle devam etti:

"Salgın sonrasında tedarik zincirindeki kırılmalar, ticari koruma politikalarının öne çıkması veya bazı bölgesel çatışmalar, tansiyonlar yatırımcıları etkileyebiliyor. Ancak, doğrudan yatırımlar çok daha uzun vadeli perspektiflerle yapılan yatırımlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yıllık tarihine baktığımızda 100 yıldır ülkemizde yatırımları ve faaliyetleri olan uluslararası firmalar mevcut. Hatta Cumhuriyet'ten de önce ülkemize gelmiş ve halen faaliyetlerine devam eden uluslararası doğrudan yatırımlar var. Türkiye'nin bir hikayesi var."

Polat, Türkiye'nin salgın sonrası dönemde dijital ve yeşil dönüşüm ile Avrupa'nın en önemli tedarikçilerinden biri haline geldiğini kaydederek, Türkiye’nin gümrük birliği ve serbest ticaret anlaşmaları sayesinde 1,3 milyar insana ve 30 trilyon dolarlık bir ekonomiye erişim sağlayan bir konumda bulunduğunun altını çizdi.

Avrupa, Kuzey Amerika ve Uzak Doğu'dan gelen yatırımların arttığını vurgulayan Polat, "2002'de toplam 5 bin 600 uluslararası sermayeli firma varken, bugün bu sayı 82 bini aştı. 2002 öncesinde yılda ortalama 1 milyar dolar yatırım gelirken; son 20 yılda, yıllık ortalama 13 milyar yatırım çekiyoruz. Avrupa Ülke Çekiciliği Araştırması 2024 sonuçlarına göre, Türkiye sıfırdan yapılan yatırımlarda 7. sıradan Fransa, İngiltere, Almanya’nın ardından 4. sıraya yükseldi." şeklinde konuştu.

Polat, 2024-2028 arasında uluslararası doğrudan yatırım stratejisinde yeşil ve dijital dönüşüm önemli iki odak olduğunu anımsatarak, "Türkiye'nin son 20 yılda yüzde 5,4 büyüme ortalaması yakalayan ekonomisi, genç ve dinamik nüfusu, gelişmiş altyapısı ve dijitalleşme alanındaki yatırımları uluslararası yatırımcılar için cazip kılmaktadır. Birçok uluslararası firma artık Türkiye'yi AR-GE yapmak için bir bölgesel üs olarak kullanmaya başladı." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak diğer kamu kurumlarıyla koordinasyon içinde yatırımcıların, yatırım deneyimlerini kolaylaştıracak ve hızlandıracak şekilde projelerini hayata geçirmelerine destek olduklarını belirten Polat, "Bu destekler yatırım tamamlandıktan sonra da bitmiyor çünkü aslında yatırımın büyük bir kısmı mevcut yatırımcıların genişleme yatırımlarıyla da geliyor. O yüzden biz mevcut yatırımcılarla da devamlı iletişimdeyiz. Bu süreç ilk temastan fabrika açılış anına kadarki tüm aşamaları kapsıyor." ifadelerini kullandı.