Bilgin, operasyonların toplumsal muhalefeti baskı altına almak amacıyla yapıldığını savunarak, "Bizler tüm baskı ve zor politikalarına rağmen, ülkemize, Anayasal demokratik kazanımlarımıza, emeğimize, mesleklerimize, meslek alanlarımıza ve emek-meslek örgütlerimize ne olursa olsun sahip çıkmaya devam edeceğiz" dedi.

Selim Bilgin, sabah saatlerinde gerçekleşen eş zamanlı baskınlarda 52 kişinin gözaltına alınmasının, emek ve meslek örgütleri üzerindeki baskıların bir devamı olduğuna dikkat çekti. Bilgin, "Ekonomik, toplumsal ve siyasi krizlere karşı toplumsal muhalefetin giderek yükseleceği alanlara gözdağı verilmek isteniyor. Ancak bizler, halkın iradesini, emeğimizi ve demokratik haklarımızı sonuna kadar savunacağız" ifadelerini kullandı.

Bilgin, bu baskı politikasının sadece sendikaları değil, gazetecilerden belediye başkanlarına kadar herkesin demokratik haklarını hedef aldığını belirterek, "Halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarına, mesleklerini yapan gazetecilere, grev yasaklarıyla emeğini savunan işçilere ve demokratik haklarımıza saldırının tek sebebi budur! Ancak bilinmelidir ki bizler boyun eğmeden mücadelemizi sürdüreceğiz" diye ekledi.

Bilgin'in açıklamalarında dikkat çektiği bir diğer konu ise Devlet Denetleme Kurulu'na (DDK) verilen geniş yetkiler oldu. TBMM'de kabul edilen "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ile birlikte, Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olarak çalışan DDK'ya kamu kurum ve kuruluşlarında görevli kişileri "görevden uzaklaştırma" yetkisi tanındı. Bu değişikliğin demokratik hukuk devletinde kabul edilemeyeceğini belirten Bilgin, "Bu yetki, keyfi olarak kullanılmaya açık olup, meslek odaları, sendikalar ve kamuya yararlı derneklerin üzerinde mutlak bir baskı oluşturmayı hedeflemektedir" dedi.

İmamoğlu Adaylığını Açıkladı: Erdem’den Destek Mesajı İmamoğlu Adaylığını Açıkladı: Erdem’den Destek Mesajı

Anayasa Mahkemesi'nin daha önce DDK'nin "görevden uzaklaştırma" yetkisini iptal ettiğini hatırlatan Bilgin, "Ancak yargı kararları hiçe sayılarak, bu defa aynı yetki yasa ile DDK'ya tanındı. Bu durum, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamanın yeni bir örneğidir" dedi.

Yeni düzenleme ile birlikte DDK'ya verilen yetkiler arasında, sendika ve meslek odalarının seçilmiş yöneticilerinin bile tek bir denetçi tarafından görevden uzaklaştırılabilmesi yer alıyor. Bilgin, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirterek, "Bu yetki, demokratik yönetim anlayışına tamamen aykırıdır. Ayrıca, görevden uzaklaştırmalara karşı bir itiraz yolunun belirlenmemiş olması, bu kararların keyfi biçimde kalıcı hale getirilmesine yol açabilir" dedi.

Bilgin, yasalar eliyle yargı yetkisinin yürütmeye devredilmesinin, hukuk devletinin temel ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, "Bizler çok iyi biliyoruz ki, yapılan tüm bu hukuka aykırı düzenlemeler ve baskı politikaları, yönetimin kendi siyasi ajandasına göre muhalefeti etkisizleştirmeye yönelik adımlardır. Ancak bu politikalar bizi yıldıramaz" diye konuştu.

Selim Bilgin, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:

"Bizler, emeğimizi, meslek alanlarımızı ve demokratik haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Eşit, özgür ve barış dolu bir ülke için hep birlikte mücadelemizi büyüteceğiz. Ve unutmayın: Mutlaka ama mutlaka kazanacağız!"

Editör: ALİ ERAY ÇELİK