İlçe merkezine 14 kilometre mesafede bulunan yapı, köy yolunun zorlu olmasına rağmen yerli turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Tarihi kaynaklara göre Bagratlı Prenslerinden Aşut Koh tarafından 899-914 yılları arasında inşa ettirilen kilise, bölgenin en önemli dini yapıları arasında gösteriliyor. Zamanla cami olarak da kullanılan yapı, 1885 yılında yıldırım düşmesi sonucu hasar görmüş, 1889’da ise tamamen terk edilmiştir.
1953 yılında kubbesi çöken yapının günümüzde yalnızca dış duvarları ve bazı mimari detayları ayakta kalabilmiştir. Dört yüzeyli çatısının her cephesinde bulunan koç heykelleri ve iç mekânda yer alan havari figürleri dikkat çekiyor. Kilisenin düzgün taş işçiliği ve bitkisel motifli süslemeleri ise ziyaretçilerden tam not alıyor.
Ziyaretçilerin Gözünden Tibeti Kilisesi ve Şavşat
Hatay’dan gelen Fahri Acar, Tibeti Kilisesi’ni ziyaret edenler arasında. Acar, “Eşimin kardeşinin mezuniyeti için Artvin’e geldik. Uzun ve zorlu bir yolculuktu ama Tibet Kilisesi’ne ulaştığımızda tüm yorgunluğumuzu unuttuk. Doğası gerçekten çok güzel. Şavşat’ın yeşilliğine hayran kaldık. Sadece yollar bize biraz dar ve zor geldi. Onun dışında her şey çok güzeldi.” dedi.
İskenderun’dan gelen Merve Çağlar Acar ise Artvin’e ailesiyle birlikte geldiğini belirterek, “Kardeşimin mezuniyeti vardı, biz de bu vesileyle Artvin’in doğal güzelliklerini keşfetmek istedik. İlk durağımız Şavşat oldu. Karagöl’de tekne turu yaptık. Tibet Kilisesi ise doğayla tarihin iç içe geçtiği muazzam bir yer. Yeşilliklerin arasında böyle bir yapıyla karşılaşmak bizi çok etkiledi.” şeklinde konuştu.
Tarihiyle ve doğasıyla dikkat çeken Tibeti Kilisesi, hem kültürel hem de doğal güzellikleriyle Artvin’in görülmesi gereken değerlerinden biri olarak ön plana çıkıyor.