Artvin bölgesindeki üreticilerin kabusu haline gelen kahverengi kokarca tarımdaki verimi azaltırken günlük hayatı da etkilemeye başladı.
Çok sayıda larva bırakan kahverengi kokarca soğuğu sevmediği için kış aylarında kapalı alanları istila ederek köylerdeki yaşamı etkiledi. Yaz aylarında ise arazide bulunan istilacı böcek köy halkının geçim kaynaklarından olan ürünlere zarar vererek tarımı engelliyor.
2018-2023 yılları arasında çalışmaların yapıldığını fakat etkin bir şekilde kahverengi kokarca mücadelesinin yapılmadığını söyleyen Borçka Ziraat Odası Başkanı Tolga İskenderoğlu, istilacı böceğin 270’e yakın üründen beslendiğini ve hayatına devam ettiğini söyledi.
Bölgede yaşayan vatandaşların günden güne sitemlerinin artığı bu konuda açıklamada bulunan Tolga İskenderoğlu, 2018 yılından itibaren çeşitli çalışmalar, toplantılar yaparak zararlı kahverengi kokarca sorununu gündemde tutmaya çalıştıklarını aktardı.
Tolga İskenderoğlu, 2018 yılında yapılan toplantılar neticesinde sahada yapılacak çalışmalar hakkında bir çözüme kavuşamadıklarını aktararak 2023 yılına kadar bu sorunun devam ettiğini belirtti.
2018 yılında yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren İskenderoğlu “Kahverengi kokarcanın ne yapabileceğini, üreticiler açısından, gündelik yaşam açısından hem de ülkeye ve bölgeye verebileceği zararlar açısından neler olabileceğini gayet iyi biliyorduk. Dönemin yetkililerine, bakanlık yetkililerine, ilgili daire başkanlarına bütün her şeyi anlattık ama maalesef bugüne geldiğimizde hiçbir önlem alınmadan beklendiğini, işi doğal akışına bırakıldığını gördük. İlgili o dönem ilçe tarım müdürümüz ile beraber sahada öncelikle bir çalışma yapma gereği duyduk. Öncelikle bu böceğin hangi noktalardan giriş yaptığını, göç yollarını, konaklama bölgelerini tespit etmemiz gerekiyordu. Bunun ile ilgili enstitüden 50 tane tuzak getirttik. Macahel’den Muratlı’ya kadar olan sınır çizgisine onun dışında da sınır çizgisinden Hopa’ya doğru olan havzadaki diğer köylere bu tuzakları kurduk. Haftalık olarak bu tuzaklarda ne kadar böcek yakalandığını, yoğunluğu ne kadar diye kayıt altına aldık”
“Bir istatiksel bilgi çıkardık ve Artvin haritası üzerinde böceğin yoğunluğuna göre renklendirme yaptık. Aslında bunlarda bizim işimiz değil ilgili bakanlığın işi ama biz bunları sahada destek olan köy delegeleri ve muhtarlar ile birlikte gerçekleştirdik. Yaklaşık üç ay süren bir çalışma idi. Akabinde kalkıp Ankara’ya gittik, dönemin daire başkanı Murat Şahin ile beraber oturduk bu konuyu değerlendirdik. Aslında o noktada yapılması gereken tek şey kalmıştı böcek ile ilgili mücadele yöntemleri sahada geliştirip uygulanması gerekiyordu. Çünkü diğer ön çalışmalar bitmişti. Fakat daire başkanın ısrarı üzerine biz Borçka’da bir toplantı gerçekleştirdik. Samsundan Artvin’e kadar bütün tarım il müdürleri, ilgili müdür yardımcıları, fındık borsa başkanı, fındık konseyinden temsilci ile çalıştay gerçekleştirdik. Çalıştay yapıldıktan sonraki adım eylem planı oluşturularak hangi kurum ne görev üstlenecek ve sahaya nasıl müdahale edileceğinin kararının verilmesi gerekiyordu. O gün toplantı dağıldı ilgili yetkililer bu konuda bugüne geldi hala hiçbir şey yapılamadı” dedi.
İskenderoğlu yapılan çalışmalar arasında, Samsun Enstitüsü DOKAP desteği ile yürütülen çalışma ile kahverengi kokarcanın larvasını yiyen yararlı bir böcek geliştirerek Hopa Sugören ve Borçka’da doğaya salındığını belirtti.
“Sorunun Çözülmesi Noktasında Yalnız Bırakıldık”
Kahverengi kokarcanın tüketilen bütün ürünlere zarar vererek tehlike arz ettiğini dile getiren İskenderoğlu, doğada yapılacak herhangi bir ilaçlamanın doğanın dengesini bozarak zarar verileceğini söyledi. İskenderoğlu “Gündelik hayatta tarımını yaptığımız ve tükettiğimiz bütün ürünlere zarar veriyor. Bugün bilmiyoruz belki nasıl bir hastalık ya da yarın önümüze nasıl bir virüs çıkaracağını bilmiyoruz. Bu duruma gelmemeliydik. Sınır köylerimizde gündelik yaşamı etkilemiş durumda yani insanlardan öyle fotoğraflar geliyor ki evini sarmış resmen. Doğa da ilaçlanamaz, doğa ilaçlandığı zaman başka yarlılarda zarar vereceğimiz için doğanın dengesini bozarsınız. Biz gen merkeziyiz saf Kafkas arı ırkı bundan kaynaklıda hadi şu ilacı vuralım diyemezsiniz. Bunun ile ilgili ilgili makamların titiz çalışmalar geliştirmesi lazım” dedi.
Ziraat Odası Başkanı Tolga İskenderoğlu, istilacı böcek sorunun çözüm noktasında yalnız bırakıldıklarını vurguladı. Kahverengi kokarca sorunu ile ziraat odalarının tek başına çözüm üretebileceği bir sorun olmadığına değinerek şu sözleri dile getirdi “Belediye başkanları, ilçe tarım müdürlükleri ile ön çalışmalar için ilgili yerler ile görüştük çözüm yollarını da sunduk ama biz bu anlamda ziraat odası olarak yalnız bırakıldık. Sorunun çözülmesi noktasında yalnız bırakıldık. Bahsettiğim gibi kışlanma döneminde kapalı alana geldiğinde mücadele çok daha etkin olur bu alanların ilaçlanması ve bertaraf edilmesi bir sonraki bahar döneminde aynı zararlının araziye çıkıp yumurta bırakmasının önüne geçmek lazım. Ekiplerin kurulması ve bu ekiplerin köy köy bütün odunlukları, evleri ilaçlayarak en azından vatandaşın yaşam alanlarına bu zararlının istila etmesinin önüne geçmek lazım. Fakat bu ziraat odasının marifeti ile olacak bir şey değil. O yüzden sadece ziraat odasının tek başına çözüm üretebileceği bir sorun değildir”
Ayla ALKAN