SOL Parti Kemalpaşa İlçe Örgütü, 12 Mayıs Pazartesi günü Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla, yaş çay üreticilerinin karşılaştığı sorunlara dikkat çekerek kamuoyunu duyarlılığa çağırdı. “Çayımıza ve ÇAYKUR’a sahip çıkalım” sloganıyla düzenlenen basın açıklamasında, yaklaşan çay sezonu öncesi belirlenmesi beklenen taban fiyatın üreticilerin talepleri doğrultusunda açıklanması gerektiği vurgulandı. Basın açıklamasından önce kent merkezinde bildiri dağıtan parti üyeleri, çayın sadece bir ürün değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi ve bölgenin ekonomik temel direği olduğunu hatırlattı.
Basın açıklamasını SOL Parti Kemalpaşa İlçe Başkanı Müslüm Akbıyık okudu. Açıklamada, 2025 yılı çay sezonunun açılmasına günler kala, çay üreticisinin büyük bir belirsizlik ve endişe içinde olduğuna dikkat çekildi. Özellikle son yıllarda çay üreticisinin sırtına yüklenen ekonomik yükün daha da arttığı, devletin alım garantisinin zayıfladığı, özel sektörün ise düşük fiyatlarla üreticiyi sömürdüğü ifade edildi.
Akbıyık, ÇAYKUR’un Varlık Fonu’na devredilmesiyle birlikte her yıl zarar ettiğinin açıklanmasını eleştirerek, bunun şirketin kamusal niteliğinin aşındırılması ve özel sektör lehine bir piyasa düzeninin inşa edilmesi anlamına geldiğini savundu. “ÇAYKUR devre dışı bırakılarak çay piyasası özel sektörün egemenliğine bırakılmak isteniyor” diyen Akbıyık, bu sürecin üreticiyi koruyan kamu kurumlarının etkisizleştirilmesiyle çay tarımının bir sömürü düzenine teslim edildiğini vurguladı.
Parti, çayın kilogram başına en az 35 TL olarak belirlenmesini, bu rakamın altında bir fiyat açıklanmasının üreticinin emeğini hiçe saymak olacağını savundu. Ayrıca açıklamada kota ve kontenjan uygulamalarının kaldırılması gerektiği dile getirilirken, bu tür kısıtlamaların üreticiyi daha da mağdur ettiği belirtildi.
SOL Parti, yalnızca fiyat politikalarıyla değil, çay üretiminde söz sahibi olan kurumların işleyişiyle de ilgili önemli taleplerde bulundu. ÇAYKUR’un bir şirket mantığıyla değil, kamu yararı ve üretici emeği temelinde bir anlayışla yönetilmesi gerektiği ifade edilerek, bu kurumun emekçilerin denetiminde olması gerektiği belirtildi. Özel sektörün açıklanan taban fiyatın altında alım yapması durumunda bu firmaların çay alım ruhsatlarının iptal edilmesi gerektiği de talepler arasında yer aldı.
SOL Parti’nin bu çıkışı, sadece Kemalpaşa’da değil, Rize, Artvin, Hopa, Arhavi ve tüm Doğu Karadeniz çay üreticileri arasında yankı bulmaya başladı. Çay tarımının geleceği, üreticinin refahı ve kamu kurumlarının rolü konularında tartışmaların daha da derinleşeceği bir döneme girildiği görülüyor. Bölgedeki üreticiler ve emek örgütlerinin de benzer açıklamalarla hükümete çağrıda bulunması bekleniyor.