Fizyoterapist Berkant Ketenci skolyoz hastalığı ile ilgili bilgiler verdi.

Omurganın görev ve işlevlerini sorunsuz bir şekilde yerine getirebilmesi için hizalanmasının doğru olmasının son derece önemli olduğunu ifade eden Ketenci, “Doğal seyrinde bel ve boyun bölgesinde öne doğru, sırt ve kuyruk sokumunda ise geriye doğru bir hizalanma söz konusudur. Skolyozda ise bu hizalanma ön-arka, sağ-sol yönde bir sapma ile beraber rotasyonel eğrilmeyi de içermektedir” dedi.

Omur kemiklerinin eklem yaptığı bir alt ya da bir üst omur kemiğine göre yön değiştirmesinin yanı sıra kendi ekseni etrafında da dönme hareketi gerçekleştirmesinin skolyozu kabaca tariflediğini söyleyen Ketenci, “Yapısal ve fonksiyonel olarak temel iki gruba ayırdığımız skolyoz oluşumunu tetikleyen çok farklı sebepler olabilmektedir. Yapısal skolyozun; Konjenital (doğumsal) skolyoz, idiopatik (sebebi bilinmeyen) skolyoz başta olmak üzere nöromusküler sistem kaynaklı skolyoz, enfeksiyon veya tümöre bağlı sekonder gelişen skolyoz gibi farklı alt türleri mevcuttur” diyerek fonksiyonel skolyozun ise daha çok postür bozuklukları ile ilişkilendirildiğini belirtti.

Şekline göre ise “C” ve “S” şekilli olarak iki grup skolyoz ile karşılaşıldığını açıklayan Ketenc, “ ‘C’ şekilli skolyoz tek eğrili olup boyun-sırt-bel bölgesinden herhangi birinde oluşan skolyozu tanımlarken “S” şekilli skolyozda en az iki bölgede eğrilik mevcuttur. Ergenlik dönem kız çocuklarında erkek çocuklarına göre daha sık görülen skolyoz problemi erken tespit edilebildiği takdirde açı ilerlemesi durdurulup omurga eğriliğinin egzersiz ile geriye çevrilmesi kısa sürelerde mümkündür. Eğrilik açısı ilerlemiş vakalarda ise eğriliğin egzersiz ile giderilmesi daha uzun süreler alabilmekte ve hatta bazen cerrahi gibi yöntemlere başvurmak gerekebilmektedir” dedi.

Teşhis aşamasında klinik olarak; öne eğilme testinde sırtta oluşan tek taraflı şişkinliğin, omuz seviye farkının, kalça seviye farkının değerlendirilmesi gibi yöntemler kullanılırken röntgen gibi görüntüleme yöntemlerinden de faydalandıklarını belirten Ketenci, “Skolyoz şüphesi uyandıran bir durum söz konusu ise uzman bir hekime danışıp ardından mutlaka fizyoterapist eşliğinde kişiye özgü planlanmış bir egzersiz programı uygulanmalıdır” diyerek klinikte skolyoza yönelik “Schroth Egzersiz Metodları (Üç boyutlu skolyoz terapisi)”  ile yaptıkları çalışmaları şu şekilde örneklendirdi;

“-Omurgadaki eğrilik çift taraflı kaslarda dengesizlikler ortaya çıkartmaktadır, bir taraf kaslar kısa ve gergin olurken diğer taraf kaslar daha uzamış pozisyonda ve daha güçsüz olmaktadır. Bu kasların doğru tespit edilip onlara yönelik esnetme ve kuvvetlendirmeye içeren bir program uygulamaktayız. 

Soğuk Havaların Vazgeçilmez İçeceği “Ihlamur” Soğuk Havaların Vazgeçilmez İçeceği “Ihlamur”

-Eğriliğin çeşidine ve yerine göre kaburgalarda, kalça ekleminde, boyun bölgesinde olabilecek ek eğriliklere yönelik gerekli çalışmalar yürütmekteyiz.

-Akciğer kapasitesini artırmaya ve kaburga eğriliklerini gidermeye yönelik doğru nefes alma teknikleri ile birlikte yine akciğerde havalanması az bölgeleri çalıştırmaktayız.

-Tüm bunlara ek olarak kişiye özgü detaylı bir ev programı hazırlamaktayız.”

 Ketenci son olarak “Değerlendirme ve detaylı bilgi için ofisimi ziyaret edebilirsiniz, sağlıklı günler dilerim” ifadesini kullandı.

Ayşe ÖZDER

Editör: Haber Masası