Doğu Karadeniz Bölgesi'nde termometreler 36 dereceyi gösterdiği sırada, Artvin ilinde yaşayan vatandaşlar sıcaklardan bunaldı. Yaz aylarının kavurucu sıcakları, özellikle kentsel alanda yaşayanlar için adeta dayanılmaz hale gelirken, serinlemek için doğa ile iç içe olabilecekleri alternatif alanlara yönelmek kaçınılmaz hale geldi. Artvin halkı, bu sıcaklıklarla mücadele etmek için soluğu Kafkasör Yaylası’nda aldı. Kafkasör Yaylası, bölge halkı için adeta bir sığınak gibi; serin havası ve yeşil doğasıyla Artvinlilerin yaz sıcağından kaçtıkları en gözde noktalardan biri olarak biliniyor.
Kafkasör Yaylası, Artvin merkezine yaklaşık 12 kilometre uzaklıkta, bin 250 metre rakımıyla bölgenin en yüksek yaylalarından biri olma özelliği taşıyor. Yüksek dağların eteklerinde yer alan bu yayla, sadece serinleme yeri değil, aynı zamanda bölgenin doğal güzelliklerinin tadını çıkarabilecek bir yer olarak da öne çıkıyor. Kafkasör, her mevsimde farklı bir güzellik sunuyor; özellikle yaz aylarında serin havası, bölge halkının ferahlamasını sağlarken, kışın karla kaplanmış manzarası da doğaseverlerin ilgisini çekiyor. Ancak, sadece Artvinli vatandaşlar değil, çevre illerden gelen tatilciler de bu eşsiz yaylanın keyfini çıkarıyor. Burası, doğanın tam içinde bir yaşam sürdürenlerin, taze hava alıp piknik yaparak, mangal keyfi yaparak stres atmalarına olanak tanıyor.
Kafkasör Yaylası, yalnızca bir serinleme yeri olmanın çok ötesindedir. Yüksek dağların arasında yer alan bu yayla, her mevsimde farklı bir güzellik sunuyor. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında doğanın yeşillenen örtüsü, yürüyüş yapmak isteyenler için en iyi seçeneklerden birini oluşturuyor. Artvin'in bu doğal cenneti, bölgedeki dağcılar ve doğaseverler için keşfedilmeye değer bir yer olmasının yanı sıra, yerel halkın da yaylada düzenlediği çeşitli etkinlikler ile renkleniyor. Piknik alanlarında ailece vakit geçiren insanlar, bölgenin sunduğu doğal güzelliklerin keyfini çıkarıyorlar.
Cihan Mahir Biber, yaylada serinlerken yaşadığı deneyimi şöyle anlatıyor:
“Artvin gerçekten son günlerde oldukça sıcak, bu yüzden kendimizi Kafkasör’e attık. Burası o kadar güzel ki, adeta bir cennet gibi. Doğası, havası inanılmaz. Ailece rahatça vakit geçirebileceğiniz, kalabalıktan uzaklaşabileceğiniz bir yer. Piknik yapıyor, mangal keyfi yapıyoruz, top oynuyoruz. Kafkasör, insanların doğayla iç içe olabileceği bir alan ve her zaman olduğu gibi burası da oldukça kalabalık. İnsanlar serinlemek, doğanın tadını çıkarmak için buraya geliyorlar.”
Biber, Kafkasör Yaylası’nın büyüsünden çok etkilenmiş bir şekilde devam ediyor: “Artvin ve çevresi gerçekten çok güzel bir yer. Doğanın sunduğu her şey burada. Buraya geldikçe, kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Doğal güzellikleri, yeşil alanları, serin havası… İnsan şehre döndüğünde burada geçirdiği zamanları özlüyor. Kafkasör, hem doğa severler hem de bir günlüğüne rahatlamak isteyenler için mükemmel bir yer. Burada vakit geçirmek insana gerçekten huzur veriyor.”
Kafkasör Yaylası, yalnızca Artvin’in değil, bölgenin de en önemli doğal alanlarından biri olma özelliğine sahip. Her yıl düzenlenen çeşitli etkinliklerle, özellikle yaz aylarında yüzlerce kişi bu yaylaya akın ediyor. Ancak ne yazık ki, bu kadar yoğun ilgi ve ziyaret, çevre kirliliğine de yol açabiliyor.
Çevre kirliliği, Kafkasör Yaylası'nda ve benzeri doğal alanlarda yaşanan önemli bir sorundur. Artvin Çoruh Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü’nde öğretim üyeliği yapan Dr. Öğr. Üyesi Deniz Sümeyye Yorulmaz Demir, sıcak yaz aylarında doğaya kaçmanın herkes için bir gereklilik haline geldiğini belirtiyor: “Yaz döneminde havalar çok sıcak olduğu için herkes dağ, bayır ve yayla gibi yerlere çıkıyor. Fakat buralara geldiğimizde görüyoruz ki çevre kirliliği çok fazla. İnsanlar her yerde ateş yakmış ve etrafa gelişi güzel cam ve plastik atıklarını atıyorlar. Bu durum ormanda yangın riskini artıran faktörler. Buraları geldiğimizde bu alanları temiz kullanabilirsek çok iyi olur. Herkesi çevre konusunda daha bilinçli olmaya davet ediyorum” diyor Demir.
Son yıllarda, Türkiye’de orman alanlarında artan yangınlar, çevreye olan duyarsızlığın bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Yaz aylarında yüksek sıcaklıklar ve kuru hava, orman yangınları için büyük bir tehlike oluşturuyor. Kafkasör Yaylası gibi doğal alanlarda yapılan pikniklerde yakılan ateşler, dikkatsizce bırakılan atıklar, yangın riskini artırıyor. İnsanların doğayı korumak ve çevreyi temiz tutmak için daha dikkatli ve bilinçli olmaları gerekiyor.
Kafkasör Yaylası, her yıl yüzlerce insanın piknik yaptığı ve mangal yaptığı bir yer olmasına rağmen, bu alanın çevresindeki çöplerin artması, doğanın dengesini bozuyor. Plastik atıklar, cam şişeler ve yanmış odunlar, doğal yaşamı tehdit ediyor. Özellikle orman yangınlarına neden olabilecek bu tür atıkların bırakılması, hem doğaya hem de insan sağlığına ciddi zararlar veriyor.
Doğal alanların korunması için insanların çevre bilincini artırmak, orman yangınlarına karşı daha dikkatli olmak ve atıkları doğru şekilde geri dönüşüme göndermek büyük bir önem taşıyor. Artvin halkı ve ziyaretçileri, Kafkasör gibi değerli doğal alanları temiz kullanarak, bu güzelliklerin gelecekte de korunmasına katkı sağlayabilirler.
Kafkasör Yaylası, Artvin halkının ve bölgedeki turistlerin, sıcak yaz günlerinde doğa ile iç içe serinlemek için tercih ettiği nadir alanlardan birisidir. Doğanın sunduğu bu eşsiz güzelliklerden faydalanırken, çevreyi temiz tutmak ve doğaya zarar vermemek hepimizin sorumluluğundadır. Gerek yayla alanlarında gerekse diğer doğal alanlarda, çevre bilincinin artması, her bireyin katkısı ile mümkün olacaktır. Herkesin bu konuda üzerine düşeni yapması, doğanın korunmasına ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakılmasına yardımcı olacaktır.
