Artvin İl Vaizi Şevket Akhanim, şeytanın ve İblis'in insanların kötülüğe yönelmesi ve Allah'a isyan etmeleri için sürekli çaba sarf ettiğini belirtti.
Akhanim, İblis’in, insanın yaratılışına karşı duyduğu kin ve öfke nedeniyle Allah'ın emrine karşı gelerek yeryüzünde kötülüklerin kaynağı haline geldiğini ifade etti. Akhanim, "Şeytan, insanları aldatarak kötülük yapmalarına sebep olur. Kendine sadık insanlar yetiştirebilmek için sürekli olarak yalanlar söyler, insanları Allah adına yeminler vererek ikna etmeye çalışır. İyi işler yapmayı terk ettirir, insanları tembellikle, gafletle ve hafiflik duygusuyla kandırır" dedi.
Şeytanın hilelerinden kurtulmak için öncelikle Allah'a sığınmamız gerektiğini söyleyen Akhanim, konuşmalarına şu sözlerle devam etti; “Bizler, kötü bir kişi veya durumu anlatmak istediğimizde genellikle şeytanın ismini kullanırız. Şeytan gibi adam... Şeytan çarpmış... Lanet olası Şeytan... Şeytana pabucu ters giydirir... Hatta bazen yaptığımız bir hatada kızıp, "Şeytana uydum", "Hep bu kör olası şeytanın yüzünden" gibi sözler söyleriz. Bir bakıma yaptığımız kötü işin sorumluluğunu şeytana yükleriz. Şeytanla beraber zihnimizde vesvese kelimesi de canlanır. Vesvese, şeytanın kötü şeyler yaptırmak için bize fısıldadığı düşüncelerdir. Çünkü göremediğimiz şeytanlar tarafından içimize kötü düşünceler fısıldanır. İçimize doğan kötü düşüncelerde onların etkisi vardır. Ya da bir kötülüğün bize cazip gelmesinde... İblis tek bir şeytandı. Ama biz çoğu zaman şeytanlardan bahsediyoruz. Görünür görünmez birçok şeytan olduğunu söylüyoruz. Kur'an-ı Kerim de aynı şeyi söylüyor. Peki, kim bu İblis ya da Şeytan?
Yüce Allah, İblis'in cinlerden olduğunu haber veriyor. Bu demek oluyor ki İblis bizim için görünmez bir varlıktır. İblis, Cenab-ı Allah Hz. Adem'e secde edilmesini emrettiğinde O'na ilk karşı çıkan varlıktır. O, insanı kendisinden küçük görerek Yüce Allah'ın secde emrine karşı gelmiştir. Kendisinin ateşten insanın ise topraktan yaratıldığını söylemiş ve kendisini üstün görmüştür. Bu sebeple de Allah'ın emrine isyan etmiştir. Sonuçta Cenab-ı Allah da onu huzurundan kovmuştur. Nankörlüğünden dolayı da onu lanetlemiştir. Şeytanın insanla mücadelesi Hz. Adem'le başlamıştır. Kendisinden küçük gördüğü insana secde etmesinin emredilmesi, onu isyan ettirmiştir. Yüce Allah'ın onu huzurundan kovmasıyla birlikte insana düşmanlık etmeye başlamıştır. Kıyamete kadar insanları Cenab-ı Allah'a isyan ettirmeye çalışacağına ant içmiştir. Şeytan, aldatmak ve yoldan çıkarmak için bizlere oldukça cazip teklifler fısıldar. Bizleri ikna etmek için her yolu dener. Yalanlarına inandırmak için gerekirse Allah adına yeminler eder. Yaptıracağı bir kötülüğün sonunda güzel şeyler kazanmayı vadeder. Hep insanın iyiliğini düşündüğünü belirtir. O, aynı zamanda bizleri İyi işler yapmaktan vazgeçirmeye çalışır. Tembelleştirir, hafife aldırır ama bir şekilde bizi İyilikten alıkoyar. Şeytanla aramızda yaşananlar, aslında iyilerin kötülerin bir savaşıdır. Cinlerden ve insanlardan olan şeytanlar, iyilere ve iyiliğe tahammül edemezler. Nefislerinin arzusuna göre bir dünya kurmak isterler. Oysa biz insanlar dünyanın halifesi olarak yaratılmışız. Yani yeryüzünde iyiliğin, ahlakın ve adaletin hakim olması için çalışırız.
Şeytanın amacı insanı da kendisi gibi isyankar, nankör bir varlık hâline getirmektir. Böylece bizler de şeytanlaşmış olacağız. Sonunda da onun gibi Cenab-ı Allah'ın rahmetinden
uzaklaşacağız ve lanetleneceğiz. Şeytan insanı aldatma konusunda oldukça başarılı olmuş görünmektedir. Zira yeryüzünde kötülük ve zulüm için çalışan o kadar çok insan var ki. Yani şey-tanın gönüllü işçileri... Zira onunla aynı hedef için çalışanlar da şeytanlaşmış yani birer şeytan olmuşlardır. Şeytan bizleri yoldan çıkarmak için her türlü yola başvurur. O bizim sağımızdan solumuzdan, önümüzden arkamızdan gelebilir. Hiç tahmin etmediğimiz kimselerin kılığına girebilir. Her zaman ve her yerde, en yakınımızdan en uzağımıza kadar herkesi kullanır. Yani bizi aldatmak için her yönden bize yaklaşıp ves-vese verebilir. Bu yüzden biz gelen tekliflerin içeriğini çok dikkatli incelemeliyiz. Bizler, şeytanın hilelerinden kurtulmak için öncelikle Yüce Allah'a sığınmalıyız. Bunun yanında bu sinsı düşmanımızı ve onun hilelerini çok iyi bilmeliyiz. Ancak hiçbir zaman kalbimizden samimiyeti eksik etmemeliyiz. Bir an dahi olsa gaflete düşmemek için de daima hayırlı ve güzel işlerle de meşgul olmalıyız.”
“Şeytan ve İnsanı Kandırması ”
Artvin İl Vaizi Şevket Akhanim, şeytan ve insan kandırması hakkında açıklamalarda bulundu.
Bunlar da ilginizi çekebilir