Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, laiklik ile ilgili açıklamaları büyük yankı uyandırdı. Tekin’in, Rize'nin Güneysu ilçesindeki AKP'nin 8. Olağan İlçe Kongresi'nde yaptığı açıklamalarda, laikliğe dair kullandığı ifadeler, muhalefet ve eğitim sendikalarının sert eleştirilerine neden oldu. Eğitim-İş ve Eğitim-Sen gibi sendikalar, Bakan Tekin’in sözlerini laiklik ilkesine saldırı olarak değerlendirdi ve açıklamalarında, eğitimin temel sorunlarına dikkat çekerek istifa çağrısında bulundu.
Yusuf Tekin, yaptığı açıklamada laikliği “evrensel laiklik” ve “Türkiye’ye özgü laiklik” şeklinde ayırarak, CHP'yi eleştirdi. Tekin, geçmişte laiklik adına camilere kilit vurulduğunu, dini inançların kısıtlandığını iddia ederek şunları söyledi:
"Sizin laiklikten anladığınız şey; camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kuran-ı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklik anlayışınızla benim laiklik anlayışım aynı değil. Ben evrensel laiklikten yanayım, siz Türkiye’ye özgü kendi icat ettiğiniz laiklik kavramını dayatıyorsunuz."
Tekin’in bu açıklamaları muhalefet partileri ve eğitim sendikaları tarafından sert eleştirildi. Eğitim-İş ve Eğitim-Sen, Tekin’in laiklik algısını bilinçli bir manipülasyon olarak nitelendirdi.
Eğitim-İş Artvin Şube Başkanı Filiz Yılmaz, Bakan Tekin’in açıklamalarını eleştirerek, laikliğin din ve inanç özgürlüğünü garanti altına alan bir ilke olduğunu vurguladı. Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Yusuf Tekin’in laiklik hakkındaki bu çarpık ve yanıltıcı açıklamaları, laikliği anlamaktan uzak kişilerin, bu ilkeyi halka yanlış şekilde anlatmaya çalışmasıdır. Sizin 'icat' dediğiniz laiklik, bu ülkeyi şeyhlerden, müritlerden ve menfaat peşinde koşan sahte din adamlarından korumuştur. Cumhuriyet ve laiklik; halkın özgürlüğünü, dini inancını serbestçe yaşamasını ve dinin siyasete alet edilmemesini garanti altına almıştır."
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş de Bakan Tekin’in laiklik karşıtı açıklamalarını kınadı. Gümüş, eğitimin laiklik ve bilimsellik ilkelerinden uzaklaştırıldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Milli Eğitim Bakanı’nın siyasal İslamcı söylemleri, eğitimi dogmatik bir yapıya dönüştürme çabasıdır. Göreve geldiği ilk günden bu yana laiklik ilkesini hedef alan uygulamaları hayata geçiren Bakan Tekin, tarikat ve cemaatlerle iş birliğini savunarak eğitimi çağ dışı bir anlayışa sürüklemektedir. Halkı din ve inanç üzerinden kutuplaştıran açıklamalar, toplumsal barışı zedelemektedir."
Gümüş, zorunlu ve seçmeli din dersleriyle öğrencilerin belli bir inancın ritüellerine zorlandığını vurguladı. Ayrıca, okullarda yaşanan personel eksikliği, yetersiz altyapı, çocuk işçiliği ve öğretmen açığı gibi sorunlara değinerek, hükümetin bu temel problemleri görmezden geldiğini söyledi.
Eğitim-Sen, Bakanlık tarafından imzalanan tarikat ve cemaat protokollerinin eğitimi çağ dışı bir yapıya dönüştürdüğünü belirtti. Köksal Gümüş, bu durumu şu şekilde değerlendirdi:
"Yurtlarında öğrencilerin yanarak can verdiği, cinsel istismara uğradığı tarikatları STK olarak gören ve bu gerici odaklarla iş birliği yapan bir Bakan’dan laikliğe saygı beklenemez. Laik eğitim, dogmatik anlayışlara teslim edilemez. Aksi takdirde eğitimde eşitlik ve bilimsellik tamamen yok olacaktır."
Sendikalar, Bakan Yusuf Tekin’in laiklik karşıtı söylemlerini şiddetle kınadıklarını belirterek, tüm eğitim emekçilerini laik ve bilimsel eğitim için mücadele etmeye çağırdı. Eğitim-Sen açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Laiklik, demokratik ve çağdaş bir toplumun temel taşıdır. Eğitimde laiklikten taviz verilmesi, toplumsal kutuplaşmayı ve gerilimi artıracaktır. Ancak bizler aklın ve bilimin yolunda yürümeye devam edeceğiz."
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in laiklik ile ilgili açıklamaları ve eğitim sistemine yönelik eleştiriler, önümüzdeki günlerde de tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.