ŞAVŞAT

Şavşatlı Esnafın Umudu Azalıyor

Şavşat’ta yıllardır ticaret yapan esnaf, ekonomik sıkıntıların her geçen yıl daha da derinleştiğini belirtiyor.

Abone Ol

Yılların tecrübesiyle dükkanlarını ayakta tutmaya çalışan esnaf, artık iş yapamaz hale geldiklerini söylüyor. Hem azalan nüfus hem de alım gücünün düşmesi nedeniyle, Şavşat'ta esnaflık yapmak her geçen gün daha da zorlaşıyor.

Şavşat’ta yaklaşık 50 yıldır ticaretin içinde olan Zeki Büyük, son yıllarda yaşadıkları ekonomik daralmayı şöyle dile getiriyor: “50 yıla yakındır ticaretin içindeyim. Son 3-5 yıldır işlerimiz giderek kötüleşti, artık iş yerimizi kapatma noktasına geldik. Şu an ne yapacağımızı bilemiyoruz. Devam mı edelim, kapatalım mı? Ama kapatmak da kolay değil, çünkü elimizdeki malları alan yok. Fiyatlar yüksek diyorlar. Vatandaş, ‘14 bin lira maaş alıyorum, onunla geçinmeye çalışıyorum’ diyor. Az önce bir müşteri dolaba baktı, ‘Daha ucuzu yok mu?’ diye sordu.”

Büyük, Şavşat’ın nüfusunun azalmasıyla birlikte dükkanlarının sezonluk çalışır hale geldiğini, yaz ayları dışında neredeyse hiç iş yapamadıklarını söylüyor. “Binlerce ürünümüz var ama burası artık sezonluk bir yer haline geldi çünkü nüfus yok. Geçen sene bile bu yıldan daha iyiydi. Her yıl bir önceki yılı arar hale geldik. Ticaret yapamaz duruma geldik.”

Ekonomik zorlukların sadece ticareti değil, aile hayatlarını da etkilediğini belirten Büyük, üniversite mezunu oğlunun iş bulamadığı için kendileriyle birlikte dükkanda çalıştığını anlatıyor: “Oğlum psikolog, iş bulamadığı için burada bizimle çalışıyor. Morali bozulmasın diye tencere, demlik, halı gibi ürünlerle uğraştırıyoruz. Biz de artık ticareti bırakmak istiyoruz, yaşlandık ama bırakamıyoruz. Fiyatlarda çok değişiklik yapmıyoruz çünkü zaten mal alan yok. Ürünlere talep yok.”

Zeki Büyük’e göre, büyük market zincirlerinin ilçeye girmesiyle birlikte küçük esnaf daha da zor duruma düştü. “Özellikle 3 harfli market zincirleri çıktıktan sonra vatandaş birçok ürünü bizden değil, onlardan almaya başladı. Kalitesine değil, sadece fiyatına bakıyorlar. En ucuz neyse onu alıyorlar. Bu yüzden işlerimiz durgun. Eskiden sabah dükkanı açarken güler yüzle, tatlı dille müşteri beklerdik. Şimdi o heyecan, o umut kalmadı.”

Şavşatlı bir diğer esnaf Erol Karagöz ise yaşadıkları sıkıntılara rağmen umudunu korumaya çalıştığını söylüyor. “Elbette sıkıntılar var, her şey çok güzel değil. Yine de umut var ve her zaman olmalı. Bu ülke bizim, başka vatanımız yok. Hep birlikte sahip çıkmamız lazım. Kimde eksik varsa, o eksiklerin giderilmesi gerek. Bu vatan bizimse, dış güçlerden medet ummak bana göre yanlış” diyerek birlik ve beraberlik vurgusu yapıyor.

İlçede terzilik yapan Kenan Duran da ekonomik şartların etkilerini birebir hisseden isimlerden. Duran, bu yıl iş yapamadığını, sadece eski kıyafetlerin tamiratıyla ayakta durmaya çalıştıklarını ifade ediyor: “Pantolon olmuş bin 500 lira, vatandaş ne yapsın? Mecburen eskileri getirip tamir ettiriyor. Bu yıl işler yok, ölü bir yıl. Sadece giysi tamiratı yapıyoruz artık. Kadıncağız eşinin ve kendisinin eski kıyafetlerini getirmiş, onların tamirini yapıyorum. Borçla yaşayan, borçla ölür. Üretim olmadıkça bu ülkede hiçbir şey olmaz. Şu gördüğünüz kıyafetlerin hepsi eski. İki sene önce olsa bu pantolonu kimse tamir ettirmezdi, şimdi herkes eldekiyle idare etmeye çalışıyor.”

Şavşatlı esnaf, yılların verdiği deneyime rağmen geleceğe dair umutlarını yitirme noktasına gelmiş durumda. Azalan nüfus, artan maliyetler, düşen alım gücü ve büyük market zincirleriyle başa çıkmakta zorlanan esnaflar, artık destek bekliyor. Her geçen yıl bir öncekini arar hale gelen bu tablo, sadece Şavşat’ın değil, birçok küçük yerleşim yerinin ortak gerçeği haline gelmiş durumda.