Romatolojik hastalıklar, günümüzde birçok insanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen kronik sağlık sorunları arasında yer alıyor. Bu hastalıklar genellikle eklem, kas ve bağ dokusunu etkileyerek ağrı, sertlik, hareket kısıtlılığı ve yorgunluk gibi şikâyetlerle kendini gösteriyor. Özellikle yaşam boyu devam eden bu rahatsızlıklarla mücadelede fizik tedavi uygulamaları, bireylerin yeniden aktif bir yaşam sürdürebilmeleri için hayati bir öneme sahip.

Romatolojik rahatsızlıkların temelinde çoğunlukla otoimmün, inflamatuar veya dejeneratif süreçler yer alıyor. Osteoartrit, romatoid artrit, ankilozan spondilit, sistemik lupus eritematozus ve fibromiyalji gibi hastalıklar bu grupta yer alıyor. Uzmanlara göre bu hastalıkların seyri ve etkileri kişiden kişiye değişiklik gösterebiliyor. Ancak genel tablo; eklemlerde şişlik, sabah sertliği, yorgunluk ve hareket kabiliyetinde ciddi azalmalar şeklinde ortaya çıkıyor.

Artvin’de görev yapan Fizyoterapist Berkant Ketenci, romatolojik hastalıkların yönetiminde fizik tedavinin önemine dikkat çekiyor. Ketenci, “Romatolojik hastalıklarda ilaç tedavileri elbette temel bir yer tutar ancak fizik tedavi bu hastalıkların uzun vadeli yönetiminde vazgeçilmez bir rol oynar. Çünkü bu rahatsızlıklar sadece bir iltihaplanma süreci değildir; kas gücünü, hareketliliği, duruşu ve genel fiziksel kapasiteyi etkileyen karmaşık durumlar söz konusudur” diyor.

Fizik tedavi süreci, genellikle ağrının azaltılması, fonksiyon kayıplarının giderilmesi ve hastanın günlük yaşam aktivitelerine geri döndürülmesi hedeflenerek planlanıyor. Bu süreçte uygulanan başlıca yöntemler arasında egzersiz terapileri, manuel terapi teknikleri ve çeşitli fiziksel modaliteler yer alıyor.

Fizyoterapist Ketenci, özellikle egzersiz terapilerinin romatolojik hastalarda oldukça etkili olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor: “Doğru planlanmış bir egzersiz programı ile eklem hareket açıklığı korunabilir, kas kuvveti artırılabilir ve hastaların hareket kabiliyeti yeniden kazanılabilir. Pasif ve aktif egzersizlerin yanı sıra, özellikle yürüyüş ve yüzme gibi düşük etkili aerobik egzersizler de hem kardiyovasküler sağlık hem de ağrı yönetimi açısından büyük katkı sağlar.”

Manuel terapi teknikleri de tedavi sürecinin bir parçası olarak kullanılıyor. Eklemlerdeki hareket kısıtlılıklarının giderilmesi, yumuşak dokuların rahatlatılması ve dolaşımın artırılması gibi faydalar sağlayan bu teknikler, ağrının azaltılmasında oldukça etkili. Ketenci, manuel terapinin uzman kişilerce uygulanması gerektiğini vurgulayarak, “Yanlış teknikler ters etki yaratabilir, bu yüzden mutlaka fizyoterapist gözetiminde yapılmalıdır” diyor.

Fiziksel modaliteler de romatolojik hastalıklarda yaygın olarak başvurulan yöntemlerden biri. Sıcak ve soğuk uygulamaları, ağrı ve şişliği yönetmede basit ama etkili araçlar olarak öne çıkıyor. Bunun yanında ultrason tedavisi ve TENS gibi yöntemler de fizik tedavi kliniklerinde sıklıkla uygulanıyor. TENS cihazı, düşük düzeyde elektrik akımıyla sinir yollarını uyararak ağrı hissinin azaltılmasına yardımcı oluyor.

Fizik tedavi yalnızca uygulamalardan ibaret değil. Eğitim ve danışmanlık, hastaların kendi hastalıklarını anlaması ve yaşamlarını buna göre yeniden organize etmesi açısından büyük önem taşıyor. Fizyoterapist Ketenci, “Hastaların kendi vücutlarını tanımaları, ne zaman nasıl egzersiz yapacaklarını öğrenmeleri, hastalık ataklarını fark etmeleri ve günlük yaşamda ergonomik alışkanlıklar geliştirmeleri tedavinin en önemli parçalarındandır” diyerek, eğitimin tedavi sürecindeki etkisini vurguluyor.

Romatolojik hastalıklarda ergonomik düzenlemeler ve yardımcı aletlerin kullanımı da tedavinin etkisini artıran unsurlar arasında yer alıyor. Gerek evde gerekse iş yerinde uygulanan doğru duruş teknikleri, özel destek yastıkları, baston veya ortopedik tabanlık gibi yardımcı ekipmanlar sayesinde hastalar, ağrıdan kaçınarak daha aktif bir yaşam sürebiliyor. Ketenci, “Bu tür düzenlemelerle bireylerin kendi kendine yetebilme kapasiteleri artar ve yaşam kalitelerinde ciddi bir iyileşme görülür” diyor.

Türkiye MS Derneği, MS'in Az Bilinen Belirtilerini Yapay Zekayla Anlattı
Türkiye MS Derneği, MS'in Az Bilinen Belirtilerini Yapay Zekayla Anlattı
İçeriği Görüntüle

Her hastanın fiziksel durumu ve şikâyetleri farklı olduğu için, fizik tedavi uygulamaları da kişiye özel olarak planlanıyor. Fizyoterapist Berkant Ketenci, “Tedavi yaklaşımlarında bireysel farklılıklar göz önüne alınmalı. Bir hastaya iyi gelen bir egzersiz, bir diğerine zarar verebilir. Bu yüzden kişisel ihtiyaçlar doğrultusunda, uzman fizyoterapist gözetiminde bireyselleştirilmiş programlar hazırlanmalı” diyerek fizik tedavinin multidisipliner yapısını bir kez daha vurguluyor.

Romatolojik hastalıklar tamamen ortadan kaldırılabilir olmasa da, fizik tedavi sayesinde hastaların ağrılarla başa çıkabilmeleri, hareket kapasitelerini koruyabilmeleri ve psikolojik olarak da güçlenebilmeleri mümkün hale geliyor. Bu da onları daha sağlıklı, daha bağımsız ve daha aktif bir yaşamın kapılarını aralamaya bir adım daha yaklaştırıyor.

Muhabir: Ali Eray ÇELİK