3 Eylül 2024 tarihinde Artvin’in Borçka ilçesi Cankurtaran mevkiinde meydana gelen silahlı saldırıda hayatını kaybeden Reşit Kibar için açılan dava, 18 Nisan Cuma günü Artvin Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlıyor. Olayın üzerinden geçen yedi aylık süreçte yürütülen soruşturmanın ardından, saldırının faili olduğu iddia edilen Muhammet Ustabaş hakkında “kasten öldürme” ve “kasten yaralama” suçlamalarıyla dava açıldı. Mahkeme tarafından kabul edilen iddianame kapsamında sanık, ilk kez hakim karşısına çıkacak.
Reşit Kibar, olay günü bölgede yapılması planlanan “Konaklamalı Mesire Alanı Projesi”ne karşı köylülerle birlikte ağaçların kesilmesini engellemek amacıyla nöbet tutuyordu. Söz konusu proje nedeniyle ormanlık alanda başlayan ağaç kesimi çalışmaları, yerel halkın direnişiyle karşılaştı. Reşit Kibar ve beraberindeki köylüler, doğayı ve yaşam alanlarını korumak için barışçıl bir şekilde bölgede bulunuyordu. Ancak bu esnada, projeyi yürüten şirketle bağlantılı olduğu iddia edilen Muhammet Ustabaş, ormanlık alana gelerek silahla kalabalığın üzerine ateş açtı. Açılan ateş sonucu Reşit Kibar ağır şekilde yaralanırken, iki kişi de vücutlarının çeşitli yerlerinden vurularak hastaneye kaldırıldı. Olayda ağır yaralanan Reşit Kibar, kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.
Saldırı sonrası başlatılan soruşturmada Muhammet Ustabaş tutuklanırken, saldırıda kullanılan ruhsatlı silahın sahibi olan Fikret Merttürk ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Saldırının ardından Artvin genelinde tansiyon yükseldi, özellikle Cankurtaran ve çevre köylerde büyük bir öfke ve yas havası hakim oldu. Reşit Kibar’ın hayatını kaybetmesiyle birlikte olay, yalnızca bir çevre mücadelesi değil; aynı zamanda yaşam hakkı, halkın iradesi ve adalet arayışının sembolü haline geldi. Kibar’ın ardından birçok çevre ve insan hakları örgütü, siyasi parti ve yurttaşlar tarafından eylemler düzenlendi, sosyal medyada ve kamuoyunda “Reşit Kibar için adalet” çağrıları yükseldi.
18 Nisan’daki ilk duruşma öncesinde SOL Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi ve Artvinli siyasetçi Alper Taş, bir açıklama yaparak tüm Artvin halkını dayanışmaya ve adalet mücadelesine ortak olmaya çağırdı. Reşit Kibar’ın yalnızca bir doğa savunucusu değil, aynı zamanda halkın yaşam hakkı için mücadele eden bir genç olduğunu vurgulayan Taş, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Reşit Kibar kardeşimiz yaşamı savundu. Yaşam alanlarımızı savundu. Doğayı savundu ama onu katlettiler. Şimdi bizler Reşit Kibar’ı savunuyoruz. Reşit Kibar için adalet istiyoruz. Bu dava, yalnızca bir insanın öldürülmesinin hesabını sorma davası değildir. Bu dava, aynı zamanda sermaye ve çıkar odaklarının halkın yaşam alanlarını nasıl tehdit ettiğinin ve bu tehdide karşı duranların nasıl hedef haline getirildiğinin davasıdır. Reşit, halkıyla birlikte, toprakla, ağaçla, ormanla bir bütün olarak yaşama sahip çıkıyordu. Çıplak elleriyle silahların karşısında durmuştu. Bugün ise onun cesaretini ve kararlılığını yaşatmak bizlerin görevi. Bu dava, halkın vicdanında çoktan karara bağlandı. Ama hukuk önünde de bu vicdanın gereğinin yerine getirilmesi için hep birlikte mücadele edeceğiz. Reşit’in anısı önünde eğiliyoruz, onun yarım kalan mücadelesini sürdürmeye kararlıyız. Herkes bilsin ki, bu toprağın insanlar öldürülürken sessiz kalmayacağız. Biz, yaşamı savunmaya devam edeceğiz.”
Taş, açıklamasının devamında, “18 Nisan Cuma günü Artvin Adliyesi önünde buluşalım. Orada sadece Reşit için değil, kendi geleceğimiz, çocuklarımızın ormanları, suyumuza sahip çıkmak için bulunacağız. Bu bir adalet nöbetidir. Bu bir vicdan sınavıdır. Reşit’in katledildiği o yerde kan kurumadı. Şimdi o kana adaletle cevap verme zamanıdır” sözleriyle çağrısını yineledi.
18 Nisan Cuma günü saat 10.00’da başlayacak olan duruşmaya çevre örgütlerinin, siyasi partilerin, demokratik kitle örgütlerinin ve yurttaşların yoğun katılım göstermesi bekleniyor.