“Ramazan, Manevi Diriliş Zamanıdır”

Artvin İl Müftüsü Mesut Harmancı, Ramazan ayı vesilesiyle bir açıklama yaparak bu mübarek ayın sadece oruç tutma dönemi değil aynı zamanda manevi bir diriliş ve ruhun arınma zamanı olduğunu vurguladı. Müftü Harmancı, Ramazan ayının, Kur'an-ı Kerim'in insanlara rehber olarak indirildiği doğru ile yanlışı ayırt edebileceğimiz özel bir zaman dilimi olduğuna dikkat çekti.
Harmancı, oruç ibadetiyle ilgili olarak, “Oruç, sadece bedeni dinlendirmekle kalmaz, ruhu da arındıran bir kalkandır. Nefsimizi terbiye eder, kötü sözlerden, olumsuz düşüncelerden ve gereksiz meşguliyetlerden uzaklaşmamıza vesile olur” ifadelerini kullandı.
"İyilik Ayı Ramazan"
Bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenen Ramazan teması “İyilik Ayı Ramazan” olarak belirlenirken Harmancı, Ramazan’ın iyiliğin her yönüyle hayat bulduğu bir dönem olduğuna dikkat çekti. Oruç tutan bireylerin, açlık ve susuzlukla birlikte, yardıma muhtaç olanları daha iyi anladığını belirten Müftü Harmancı, Ramazan’ın paylaşmanın en güzel yaşandığı ay olduğunu vurguladı. “İnfak edilen bir lokma ekmek, uzatılan bir bardak su, samimiyetle yapılan bir dua, müminin Allah’a yakınlaşmasına vesile olur” diyerek iyiliğin gücüne değindi.
Harmancı konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Bu mübarek ay, aynı zamanda Kur’an’la hemhâl olma zamanıdır. Hz. Peygamber (s.a.v.), Cebrâil (a.s.) ile her Ramazan’da Kur’an’ı mukabele eder, bu ibadeti ümmetine miras bırakırdı. Bizler de mukabele geleneğini yaşatarak, Kur’an’ın nuruyla kalplerimizi aydınlatmalıyız. Rabbimizin “Bin aydan daha hayırlı” olarak müjdelediği Kadir Gecesi, işte bu aydınlanmanın zirvesidir. O gece yapılan bir dua, edilen bir tövbe, kulun yeni bir başlangıç yapmasına vesile olur. Ramazan bize gösterir ki, dönüş mümkündür; Allah’ın rahmeti sonsuzdur.  Ramazan, iyiliği yaşamanın ve yaşatmanın en güzel zamanıdır. Bir tebessüm, bir selam, bir hayır duası, bir yetimin başını okşamak… İyilik, bazen küçücük bir dokunuşla gönüllerde büyük izler bırakır. Mümin, iyiliği sadece yaşamakla kalmaz, yaymakla da mükelleftir. Çünkü kötülüğün karanlığı, ancak iyiliğin ışığıyla dağılır. Oruç bizi sadece bedensel alışkanlıklardan değil, gafletten, bencillikten ve merhametsizlikten de arındırmalıdır. Camilerde saf tutan, yetimin başını okşayan, bir gönlü sevindiren herkes, Ramazan’ın ruhunu gerçekten kavramış demektir. Bu mübarek ayın şehrimize, ülkemize ve tüm İslam âlemine huzur ve bereket getirmesini niyaz ediyorum. Rabbim, oruçlarımızı, dualarımızı ve infaklarımızı kabul eylesin; bizleri Ramazan’ın ruhuyla donanan ve bu bilinci yılın her gününe taşıyan kullarından eylesin. Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun.”