EĞİTİM

Okullarda Hijyen Krizi

Yeni eğitim öğretim yılı 9 Eylül Pazartesi günü başladı, ancak Artvin ve Türkiye genelinde okullarda yaşanan temizlik krizi, eğitim camiasını ve velileri endişeye sürükledi.

Abone Ol

"Tasarruf tedbirleri" kapsamında uygulanan İşgücü Uyum Programı (İUP), okullardaki temizlik personeli ihtiyacını büyük ölçüde kısıtlayarak hijyen sorunlarının artmasına neden oldu. Artvin’deki bazı okullarda temizlik personeli bulunmadığı öğrenilirken, mevcut personellerin de yetersiz çalıştırılması hijyen standartlarının düşmesine sebep olacak. Haftanın geri kalan 2 günü temizlik yapılmayacağı için okullarda yaşanabilecek hijyen problemleri, öğrenci sağlığı açısından büyük endişe yaratıyor.

Geçtiğimiz yıllarda İŞKUR tarafından Toplum Yararına Program (TYP) aracılığıyla okullarda tam zamanlı çalışan temizlik personelleri bu yıl yerini, haftada sadece 3 gün çalışacak personellere bıraktı. İUP kapsamında çalışacak olan temizlik görevlileri, yıl boyunca toplamda yalnızca 140 gün görev yapacak. İlk ay haftada 5 gün çalışacak personel, sonraki aylarda haftada 3 gün görev yapacak, geri kalan günlerde okullarda temizlik yapılmayacak.

Ayrıca İUP kapsamında çalışan personellere günlük 566 TL ücret ödenecek olması da maaş tartışmalarını beraberinde getirdi. Eğitim camiası ve sendikalar, hem düşük ücretler hem de temizlik eksikliğinin öğrencilerin sağlığını olumsuz etkileyeceğini savunuyor.

Eğitim Sen Artvin Şubesi duruma sert tepki göstererek "Bugün bir kez daha çocuklarımızın geleceğine yapılan ihanetin tanığıyız" dedi.

İUP’un okulların en temel ihtiyacı olan temizlik konusunda yetersiz olduğunu vurgulayan Eğitim Sen, asgari ücretin altında ücretlerle ve sınırlı süre çalıştırılan temizlik personellerinin bu görevi layıkıyla yerine getiremeyeceğini belirtti.

“Hijyenden Tasarruf Edilemez” başlığı altında konuşan Eğitim Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş, okullarda temizlik personeli istihdamının bir lüks değil, zorunluluk olduğunu dile getirdi.

"Bir çocuğun sağlıklı bir ortamda eğitim alması, en temel insan haklarından biridir" diyen Gümüş, geçici çözümlerle değil, kalıcı politikalarla eğitimin korunması gerektiğini ifade etti.

Eğitim Sen, kadrolu ve güvenceli temizlik personeli talep ederken, çocukların sağlıklı bir eğitim ortamında bulunmalarının bir hak olduğunu savundu.

Gümüş, velilere ve eğitimcilere de seslenerek bu soruna karşı sessiz kalmamaları gerektiğini belirtti. "Çocuklarımızın sağlığını ve eğitim hakkını korumak hepimizin görevi" diyen Gümüş, okullarda hijyen sağlanmasının, temiz içme suyu ve her çocuğa bir öğün yemeğin sağlanmasının kamusal eğitimin bir parçası olduğunu vurguladı.

Eğitim Sen, hükümeti eleştirerek, eğitim bütçesinde tasarruf yapılmasını eleştirdi ve "Sarayın lüks harcamaları devam ederken okullarımıza yeterli ödenek ayrılmıyor" dedi.

Köksal Gümüş, eğitime daha fazla bütçe ayrılması ve okullara yeterli ödeneğin sağlanması gerektiğini belirtti. Aksi takdirde, bu sorunun uzun vadede çocukların sağlığı ve geleceği üzerinde olumsuz etkileri olacağı konusunda uyardı.

Eğitim Sen, "Tasarruf adı altında çocuklarımızın sağlığı ve geleceği riske atılamaz" diyerek, tüm eğitim camiasını ve velileri bu mücadeleye destek vermeye çağırdı.

Eğitim Sen’in temel talepleri arasında, her çocuğun hijyenik koşullarda eğitim alması için kadrolu ve güvenceli temizlik personeli istihdam edilmesi, her öğrenciye bir öğün yemek ve temiz içme suyu sağlanması yer alıyor.

Yapılan basın açıklamasında Eğitim Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş şu ifadeleri kullandı;

“Bu sorunu hep birlikte sahiplenmezsek, çocuklarımızın sağlığı, eğitim hakkı ve geleceği daha da tehlikeye girecek. Veliler, öğretmenler, eğitim çalışanları! Gelin, hep birlikte sesimizi yükseltelim. Kamusal eğitim hakkını savunalım, çocuklarımızın sağlıklı bir eğitim alması için mücadele edelim. Bu mücadele, yalnızca öğretmenlerin değil, tüm toplumun mücadelesidir.

Geleceğimizi ellerine teslim ettiğimiz çocuklarımızın haklarını birlikte savunmalıyız. Eğitime bütçe, okullara ödenek talebimizi daha güçlü bir şekilde haykırmak için sizleri yanımızda görmek istiyoruz. Geçici çözümlerle değil, kalıcı politikalarla eğitimi koruyalım!

Gelecek çocuklarımızın, onların hakkını savunmak bizim görevimizdir.”