EĞİTİM

Okullarda ÇEDES Projesi İle Dinci Kuşatma Yaşanmakta

Eğitim-Sen Artvin Şubesi, laik ve bilimsel eğitim karşıtı politikalar ve uygulamalarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Abone Ol

Okullardaki zorunlu din derslerinin yanı sıra ÇEDES projesinin de hayata geçirilmesini “endişe verici” sözleriyle eleştiren Eğitim-Sen Artvin Şubesi, “Laik ve bilimsel eğitim karşıtı politika ve uygulamalara derhal son verilmelidir” dedi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen),Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na aykırı uygulamaların eğitim-öğretimde hayata geçirildiğine dair yazılı açıklama yaptı.

Eğitimdeki 4+4+4 modelinin medrese sistemine benzerliğine işaret eden Eğitim Sen, son yıllarda dini içerikli derslerin sayısındaki artışa da vurgu yaptı.

Eğitim-Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş, laik eğitime aykırı şekilde uygulanan derslere işaret edilerek “Türkiye’de uzun süredir eğitim sisteminde ve okullarda siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda yoğun bir dinci kuşatma yaşanmaktadır” dedi.

Gümüş yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat (Eğitimde Birlik) Kanunu kabul edildi. Kanunla, ağırlıklı olarak medreselerde verilen dinsel eğitim ve dinsel olmayan eğitim ayrımı kaldırıldı. Kanun ile medrese ve mektep ayrımına son verilerek, eğitim kurumları tek çatı altında toplanırken, laik eğitime uygun, ilk ve ortaöğretim programları belirlendi.

Geçtiğimiz yıllar içinde Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na aykırı uygulamalar birer birer hayata geçirilmiştir. İlk olarak medrese sistemine benzer şekilde 4+4+4 kademeli eğitim sistemine geçilirken, son yıllarda dini içerikli derslerin sayısı belirgin şekilde arttırılmıştır. Laik eğitime aykırı şekilde uygulanan zorunlu ve seçmeli din derslerinin yanı sıra, ÇEDES ve benzeri projeler ile okullarda dinsel eğitim uygulamaları yaygınlaşmıştır.

Türkiye’de uzun süredir eğitim sisteminde ve okullarda siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda yoğun bir dinci kuşatma yaşanmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, iktidar güdümündeki dini vakıf ve derneklerle yaptığı protokollerin sonuçları, ülkenin dört bir yanında yaşanan somut örneklerle ortaya çıkmaktadır. Özellikle ÇEDES projesi kapsamında çeşitli illerde doğrudan laik eğitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan uygulamaların hayata geçirilmesi endişe vericidir.

Başta okullar olmak üzere eğitim kurumları dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olmak zorundadır. Laik ve bilimsel eğitimin altını boşaltan eğitim sisteminin büyük ölçüde dini değerler ve kurallara göre biçimlendirilmesine yönelik politika ve uygulamalara derhal son verilmelidir.”