9-10-11 Ağustos tarihleri arasında bu yıl 19’uncusu düzenlenen Halkevleri Kemalpaşa Halk Festivali kapsamında Asım Aydın Belediye Parkında söyleşi gerçekleşti.
Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu eşliğinde gerçekleşen söyleşi de Hopa Borçka arasında Cankurtaran Tüneli’nin açılması ile birlikte boş kalan alanın SIT Alanı veya Milli Park’a dönüştürülmesi beklenirken ihaleye çıkartılarak 17 hektar alanın özel bir şirkete ‘Turizm Alanı Kompleksi’ için verilmesi ile birlikte yapılacak proje hakkında değerlendirmede bulundu.
Cankurtaran bölgesinde yapılacak olan konaklamalı mesire alanı projesi kapsamında “Cankurtaran’da Neler Oluyor?” başlığı altında konuşan Kurdoğlu, “Biz Artvin’de HES’ler yüzünden, yeşil yol yüzünden, barajlar yüzünden ve daha da kötüsü madencilik yüzünden ormanlarımızı kaybediyoruz. Üstüne üstlük son yıllarda muazzam bir orman kesimi var. Bu asla ormancılık tekniği açısından bile kabul edilmeyecek bir kesim yoğunluğu var” dedi.
Kurdoğlu, HES’ler ve madenlerin ekolojik dengeyi bozduğunu vurgulayarak şu ifadelere yer verdi; “Madencilik büyük problemlere gebedir, madenciliğin başladığı yer asla iflah olmaz çünkü madencilik ekolojik bir yatırım değildir. Ekoloji olmayan bir yatırımda uzun vadeli değildir. Sadece ekonomik tarafı bile madencilik yapılmasına karşı çıkmamız gerekçesidir. Artvin’in doğal kaynakları çok zengin, varlıkları çok. Dolayısı ile Artvin çok önemli bir mekan. Artvin bu kadar zengin ekosisteme sahip olması nedeniyle konukçu olarak bu alanları kullanan dünyanın pek çok yırtıcı kuş göç alanı ve üreme alanı olarak da kullanılıyor. Ne kadar çeşitli kuş varsa o kadar iyi habitat vardır. Ancak bizler turizm ile madencilik ile yeşil yol, HES’ler ve barajlar ile bunları yok ediyoruz. Artvin’de 126 tane planlanmış HES var. Bu HES’lerin yaklaşık 55 tanesi bitirilmiş durumda. HES’ler özgür akması gereken özellikle tatlı suların yani yan derelerin yani yüksek rakımdaki membalardan aşağıya sızan derelerin korunması ve doğal akışında akması gerekirken HES’ler ile hepsini kelepçe altına aldık. Bir bakıyorsunuz ki bizim için çok gerekli olan bütün yaşam formları ortadan kalkmış oluyor.”
Söyleşide konuşma yapan Çifteköprü Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Gökhan Genç, Cankurtaran’da yapılacak projenin turizm ile alakalı olmadığını söyledi. Köy halkı olarak tedirgin olduklarını kaydeden Genç, “ Bizim başımızda cankurtaran ile ilgili sıkıntı var. Şuanda turizm diye söz konusu olan alan daha önceden taş ocağı olarak belirlenmişti. Burada ayrı ayrı üç tane taş ocakları vardı. Bu taş ocaklarından kurtardık. Bizim kurtardığımızın doğanın üstüne birileri parasını verdi turizm diye çökelim dediler. Biz bunlara direnmek zorundayız çünkü direnmediğimiz zaman o bölgeye tamamen sahip çıkacaklar, çökecekler ve bu hiç istediğimiz bir şey değil. Şuanda yapılmak istenilenin de turizm olduğuna inanmıyoruz. Biz köy halkı olarak çok tedirginiz” dedi.
