Filistinli Müslümanların kanlı katili Siyonist başı Binyamin Netanyahu önümüzdeki Cuma günü Türkiye'ye geleceğini ve hesap sorulması gerektiğini belirten Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan “Bebek katili Siyonist başı Binyamin Netanyahu Türkiye'ye davet edildi ya hani bu vesile ile çok fazla konuşulmayan bir anlaşmayı dikkatlerinize sunmak isterim. 20 Aralık 1998 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan bir anlaşmadan söz etmek istiyorum” ifadelerini kullanarak anlaşmanın detaylarını açıkladı.
Soydan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Filistinli Müslümanların kanlı katili Siyonist başı Binyamin Netanyahu önümüzdeki Cuma günü Türkiye'ye geliyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise yarın ülkemizde olacak.
Kamuoyunda merak edilen sorular ise şunlar;
1) Mescid-i Aksa'yı sık sık taciz eden, habis ayakları ile o mukaddes beldeyi kirleten terör devleti İsrail'in sözde bakanlarından, yetkililerinden bunun hesabı, ülkemize davet edilen Netanyahu'dan sorulacak mı, sorulmayacak mı?
2) Müslüman bir coğrafyayı, Filistin topraklarını işgal eden, sık sık bombalayan, çocuk, yaşlı, genç, demeden katleden, İslam topraklarına ambargo uygulayan İsrail'den bunun kadın hesabı sorulacak mı, sorulmayacak mı?
3) Mescid-i Aksa'ya kesintisiz baskınlar düzenleyen, bombalayan, Müslümanları gözaltına alan İsrail polisinden bunun hesabı, bebek katili Netanyahu'dan sorulacak mı, sorulmayacak mı?
4) İşgal devleti İsrail güçlerinin işgali altındaki Batı Şeria'anın Cenin kentine son yılların
en büyük saldırısı yapıldı. Daha 2 hafta önce. Bu saldırının hesabı
Netanyahu'dan sorulacak mı sorulmayacak mı?
5) Batı Şeria ve Kudüs'te
Filistinlilere ait 303 yapı yıkıldı. 822 yapının yıkılması için tebligat gönderildi. 8
binden fazla zeytin ağacı kesildi. 44 bin dönüm araziye de el konuldu.
Netanyahu' dan bunun hesabı sorulacak mı, sorulmayacak mı?
Netanyahu'nun 15 yıl aradan sonra Türkiye'yi ziyaret eden ilk İsrail Başbakanı olacağını da buraya ekleyelim.
BU ANLAŞMA DEVAM EDİYOR MU
Bebek katili Siyonist başı Binyamin Netanyahu Türkiye'ye davet edildi ya hani bu vesile ile çok fazla konuşulmayan bir anlaşmayı dikkatlerinize sunmak isterim. 20 Aralık 1998 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan bir anlaşmadan söz etmek istiyorum. İmzaladığı son derece çarpıcı bir anlaşma bu. Anlaşmanın ayrıntılarına gelince.
İşbirliği aşağıdaki alanları ihtiva edecektir:
a) Teknik bilgi ve doküman mübadelesi,
b) Tarafların ilgili araştırma kuruluşlarında yayınlanan araştırma sonuçlarının mübadelesi,
c) Bitkisel ve hayvansal genetik ve biyolojik materyal mübadelesi,
d) Her iki ülkenin ilgi alanlarına giren konularda uzman mübadelesi,
e) Her iki ülkede kurslar, seminerler, konferanslar ve toplantılar düzenlenmesi,
f) Sulama ve sulama sistemleri konularında bilgi mübadelesi,
g) Tarafların ilgili kuruluşları arasında ortak çalışmaların tesisi,
h) Tarımsal pazarlamada işbirliği konusunda, iki ülke özel sektör kuruluşları arasında ortak yatırımların ve üçüncü ülke pazarlarına açılmanın teşvik edilmesi.
Tarım Yürütme Komitesi yıllık olarak veya gereken sıklikta, sırasıyla Türkiye ve İsrail'de toplanacaktır 1998'te, Türkiye ile Israil arasında imzalanan Tarım İşbirliği Anlaşması devam ediyor mu, etmiyor mu? Anlaşmanın imza altına alındığı 1998 yılından sonra Israil ile hangi ortak faaliyetlere imza atıldı?
ANLAŞMANIN TARİHİNE DİKKAT!
Terör devleti İsrail'le yapılan tarım anlaşmasının tarihine dikkat çekmek istiyorum; 1998. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Başbakanlığındaki -efsane hizmetlere imza atan- Refah-Yol Hükümeti'nden hemen sonrası. Yani, 28 Şubat darbesinden hemen sonra. Şuradan da çıkarabilirsiniz; Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Mesut Yılmaz. Her iki isim de malum, 28 Şubat darbesinin önde gelen aktörleri. Anlaşmanın birinci derecede muhatabı ise Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mustafa Taşar. Karar Sayısı: 98/12104 olan anlaşmanın altında, dönemin hükümetinin diğer tüm bakanlarının imzaları yer alıyor.
“MUMLA ARADIĞIMIZ O DÖNEM”
Ey okur! Hangi dönemi mumla arıyoruz? Anlatayım. Tarih; 20 Şubat 1997, Perşembe. Terör devleti Ísrail ile Mesut Yılmaz hükümetinin tarım anlaşması yaptığı tarihten hemen hemen 1 yıl önce. TBMM gündeminde, Türkiye tarafından Hebron'a (El-Halil'e) askerî personel gönderilmesi hususunda Refah-Yol Hükümeti'nin yetkili kılınması için, Anayasa'nın 92'nci maddesine göre izin verilmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresi görüşülmekte. Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan imzasını taşıyan tezkere şöyleydi; "Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na; "Hebron'un (El-Halil'in) Filistin Ulusal Yönetimi'ne devrinden sonra uluslararası gözlemcilik görevini üstlenmek üzere Türkiye, Danimarka, İtalya, İsveç, İsviçre ve Norveç tarafından oluşturulacak mevcudiyet hakkında adı geçen ülkeler arasında 30 Ocak 1997 tarihinde Oslo'da imzalanan ve 4.2.1997 tarihli ve 97/9075 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla onaylanan Hebron'da Geçici Uluslararası Mevcudiyet Kurulması Hakkında Anlayış Muhtırası'nda ve İsrail ile Filistin Ulusal Yönetimi'ne Tevdi Edilecek Mektup'ta belirtilen kurallar ve amaçlar çerçevesinde görev yapmak üzere Türkiye tarafından Hebron'a (El-Halil'e) askerî personel gönderilmesi." "Söz konusu Anlayış Muhtırası uyarınca mevcudiyetin görev süresinin üç ay olması, İsrail ve Filistin Ulusal Yönetimi'nin farklı bir süre üzerinde mutabık kalmamaları halinde üç aylık sürelerle uzatılması hususunda hükümetin yetkili kılınması için Anayasa'nın 92'nci maddesine göre izin verilmesini arz ederim."
Bu Başbakanlık Tezkeresi'nin TBMM'de kabul edilmesinin ardından Siyonistler Filistin'de bir kurşun bile atamadılar Ve çarpıcı bir tevafuktur; o gün Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat, resmî bir ziyaret için Ankara'da bulunmaktadır. MERAK KONUSU!Hatırlayanınız var mı? Yıl; Ocak 2010 İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Danny Ayalon, Dışişleri'ne davet ettiği Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi Büyükelçi Oğuz Çelikkol'u alçak bir kanepede oturttu. Kendisi de yüksek bir koltuğa oturdu. Basın mensuplarına İbranice bunun kasten yapılan bir uygulama olduğunu aktardı. Ayrıca Çelikkol'la tokalaşmayı reddetti. Görüşmenin yapıldığı salondaki masanın üzerinde yalnızca İsrail bayrağı bulunmasını sağladı. Bunları neden yazdım? Önümüzdeki Cuma günü Türkiye'ye davet edilen bebek katili Netanyahu nasıl karşılanacak, hangi protokol kuralları uygulanacak? Elbette normal bir Başbakan, Başbakan gibi karşılanmalı! Ama İsrail normal bir ülke değil ki!...
Ayşe ÖZDER
