Heyelanın ardından bölgeye giderek incelemelerde bulunan uzmanlar, tehlikenin sadece Petek Köyü ile sınırlı kalmayacağını ve Murgul merkezinin de ciddi bir risk altında olduğunu belirtti.
Bölgeyi yerinde inceleyen Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, Murgul İl Genel Meclis Üyesi Melik Kalyoncu, eski muhtar Ersin Toplu ve Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, yaptıkları değerlendirmelerde maden faaliyetleri sona erdikten sonra tünellerin içinin doldurulmadığını ve bu durumun ciddi bir risk oluşturduğunu vurguladı.
Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, heyelanın temel sebebinin tünellerin doldurulmaması olduğunu belirterek, "Bu tünellerin içi doldurulmadı. Bölge, yoğun yağış alan bir coğrafyada yer alıyor ve yağışlarla birlikte tüneller suyla dolmuş durumda. Biriken su, büyük bir ağırlık ve basınç oluşturuyor. Bu da aşağıya doğru kütle hareketini engellemeyi zorlaştırıyor" dedi.
Bölgede yapılan arıcılık faaliyetlerinin de ciddi zarar gördüğünü belirten Kurdoğlu, "Heyelan nedeniyle 100'e yakın arı peteği yok oldu. Bu durum bölgenin ekosistemine de büyük zararlar veriyor" dedi.
Kurdoğlu, heyelan nedeniyle Kabaca Deresi'nin tıkanabileceğini ve bunun ciddi bir su baskını tehlikesine yol açabileceğini söyledi: "Bölgedeki heyelan sadece burada kalmayacak. Kabaca Deresi'nin tıkanmasıyla birlikte geride büyük bir su kütlesi birikebilir. Eğer bu birikinti aniden boşalırsa, sadece Akarşen Mahallesi değil, Murgul merkezi de büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilir."
Kabaca Köyü eski muhtarlarından Ersin Toplu ise bölgedeki yıkımın büyük olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Burası aslında dere yatağı olup, Petek Köyü sınırları içerisinde yer alıyor; ancak fiziki olarak Kabaca Köyü'nün Salkaya Mahallesi'ni de ilgilendiriyor. Biz köylü çocuğuyuz ve dağ köylüsüyüz. Burada ikamet ediyoruz, özellikle yaz aylarında tarımla uğraşıyoruz. Geçmişte hayvanlarımız vardı ve bu bölgeye, diğer taraflara da gidiyorduk. Dolayısıyla burayı iyi biliyoruz. Buradaki heyelan yaklaşık iki aylık bir süreçte meydana geldi. Artvin coğrafyasını az çok bildiğim için ve geçmişte de benzer örnekler yaşandığından, açıkçası buraya gelmek istemedim. Gerçekten korkunç bir manzara var. Aynı zamanda insan sağlığını etkileyecek çok büyük bir tehlike söz konusu."