Lise yıllarından beri tiyatroya büyük bir tutku duyduğunu belirten Saçıntı, konservatuvar sınavlarına hazırlanırken yaşadığı bir anısını paylaşarak gençlere umut dolu mesajlar verdi. “Birisi geldi ve dedi ki, ‘Boşuna sınavlara çalışma, seni konservatuvara almazlar. Çünkü pelteksin, peltekten oyuncu olmaz.’ Lütfen hayallerinizden vazgeçmeyin, hele denemeden asla vazgeçmeyin” sözleriyle gençlere ilham oldu.
Söyleşi sırasında dizi ve filmlerin toplum üzerindeki etkisine de değinen Saçıntı, sinema ve televizyonun iki temel ihtiyacı karşıladığını söyledi: “Dizi ihtiyacı nedir? Ya da film ihtiyacı. Şimdi iki tane ihtiyacı var insanın. Ya da iki ihtiyacı karşılıyor sinema filmleri. Bir tanesi içerik ihtiyacı. İçerik ihtiyacı ne demek? Gülmek istiyor. Duygulanmak istiyor, ağlamayı da çok severiz. Var, acıklı filmleri falan. Ağlamak istiyor, rahatlamak istiyor. Korkmak istiyor. Korku filmine gidiyor. O duygu da lazım bize. Bir tanesi, filmin içeriğinden içerik ihtiyacını karşılıyor seyirci. Öbürü de sosyalleşme ihtiyacı. Hep derler ya, insan sosyal bir varlıktır. Eskiden “insan sosyal bir mahluktur” derler. Toplum içinde yaşıyoruz. Sosyalleşmek de bir ihtiyaç. Şimdi, o yüzden dijital platformlar ya da televizyonlar insanların içerik ihtiyacını, duygusal ihtiyaçlarını karşılar ama sosyalleşme ihtiyacını karşılayamaz. Ama insanların sinemaya gitmemek sebebi: bir, ekonomik sebepten; iki, tabi ki sinemaya çekecek kadar filmlerin gelmemesi; üç, insanların başka sosyalleşme alanları bulması.”
Sanatın amacına dair klasik tartışmaya da değinen Saçıntı, “Sanat, sanat için mi, sanat toplum için mi? Biz de çok tartışıyorduk. Şunu buldum. Sanat toplum içindir ama sanat toplum içindir. Çünkü bazen de sanat toplum içindir deyip sanatsal birtakım değerlerden, birtakım estetik kaygılardan vazgeçmemek lazım. Önce sanatı sanat gibi yapacaksın sonra topluma halka adayacaksın” ifadeleriyle dengeye dikkat çekti.
Söyleşiye katılan Borçka Belediye Başkanı Ercan Orhan, sanatseverlerle buluşan Müfit Can Saçıntı’ya teşekkür etti. Orhan “Borçka Tiyatro Festivali, yalnızca bir etkinlik değil; kültürün, sanatın ve dayanışmanın nefes aldığı bir alan. Bugün burada değerli sanatçımız Müfit Can Saçıntı’yı ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk. Sanatın birleştirici gücüne inanıyoruz ve bu tür etkinliklerle ilçemizi kültürel anlamda daha da zenginleştirmeye devam edeceğiz.”
