SOL Parti adına açıklamayı yapan Mehmet Fatih Keskin, ülkenin yağmacı şirketlerin ve emperyalist tekellerin işgali altında olduğunu belirterek, “Tek adam rejimi”nin tüm toprakları sömürüye açtığını ve halkın direnişlerinin faşist baskı ve zorbalıkla kırılmaya çalışıldığını ifade etti.

Keskin, son olarak Artvin Cankurtaran’da yaşanan olaylara dikkat çekti ve Reşit Kibar’ın katledilmesini, “sermayenin sınırsız talanının” bir sonucu olarak nitelendirdi. Açıklamada, Cankurtaran’daki halkın tehdit ve baskılara karşı defalarca yaptığı başvuruların dikkate alınmadığı, yaşam alanlarının talan edilmesine karşı çıkan halkın taleplerinin görmezden gelindiği belirtildi.

“Reşit Kibar bu gözü dönmüş sömürü hırsının sonucu katledildi” diyen Keskin, katliamın sorumlularından hesap sorulmak yerine, talana ve katliama karşı çıkan kişilerin tutuklandığını vurguladı. Keskin, tek adam rejiminin, yağmacılık, talan, baskı ve zulüm getirdiğini iddia etti.

Açıklamada, doğayı ve yaşam alanlarını savunanlar olarak, hakları elinden alınan işçiler, emekçiler, geleceği çalınan gençler ve kadınlar olarak birleşme çağrısı yapıldı. “Bir kez daha Metin oluruz, Reşit oluruz omuz omuza verip haklarımız için, geleceğimiz ve özgürlüğümüz için ayağa kalkmaktan asla geri durmayız” ifadeleriyle mücadeleye devam edileceği vurgulandı.

SOL Parti, Cankurtaran’daki yaşam nöbetini destekleyerek, her ağacın bir Reşit, derelerin Metin Lokumcu olduğunu belirtti. SOL Parti, “Katil şirketler memleketimizi terk edene kadar Cankurtaran’a, Kaz Dağlarına, Cerattepe’ye, Arsiyan’a, Mamanelis’e, Soporo’ya ve Kötetris’e sahip çıkacağız” diyerek, direnişin süreceğini belirtti. Artvin halkının onurlu ve yurtsever direnişi selamlandı.

Yapılan basın açıklamasında Keskin, şu ifadeleri kullandı;

“Tek adam rejimi yetkilerine dayanılarak, ülkenin tüm toprakları sömürüye açılarak; yağmacı şirketlerin ve emperyalist tekellerin işgali altında sokuldu.

Bir avuç yağmacı şirketin işgali için mahkemeleriyle, jandarması polisiyle tüm devlet seferber edilmiş durumda.

Toprakları için, ağacı deresi için direnen halk, faşist baskı ve zorbalıkla yıldırılmaya çalışılıyor.

Son olarak Artvin Cankuratan’da, halkın işgalcilere karşı yürüttüğü yurtsever direnişi bastırmak için, Reşit Kibar katledildi.

Bu katliam her tür hukuksuzluk ve zorbalıkla sermayenin sınırsız talanının yolunu açan tek adam rejiminin bir sonucudur.

Cankurtaran’da halkın tehdit ve baskılara karşı, defalarca yaptığı başvuru dikkate alınmamış; yaşam alanlarının talan edilmesine karşı çıkan halkın talepleri görmezden gelinerek bir kez daha gözü dönmüş bir sömürü hırsının önü açılmıştır.

Off-Road Yarışları Büyük İlgi Gördü Off-Road Yarışları Büyük İlgi Gördü

Reşit Kibar, bu gözü dönmüş sömürü hırsının sonucu katledilmiş; katliamın sorumlularından hesap sormak yerine talana ve katliama karşı çıkan Dursun Ali Koyuncu ve son olarak da Mutlu Akyüz ve Yıllar Kibar arkadaşlarımız tutuklandı.

İşte tek adam rejimi budur! Tek adam rejimi, yağmacılıktır, talandır! Tek adam rejimi, ülkenin topraklarının işgal edilmesidir! Tek adam rejimi baskı ve zulümdür! Tek adam rejimi adaletsizlik ve hukuksuzluktur!

Bugün doğasını ve yaşam alanlarını savunanlar olarak, hakları elinden alınan işçiler, emekçiler olarak; geleceği çalınan gençler ve kadınlar olarak zalimin zulmüne karşı birleşme günüdür!

Bilsinler ki bir kez daha Metin oluruz, Reşit oluruz omuz omuza verip haklarımız için, geleceğimiz ve özgürlüğümüz için ayağa kalkmaktan asla geri durmayız!

Asla teslim olmayız, zalime boyun eğmeyiz!

Bütün yurtsever emekçi halkımızı, Artvin’de ve ülkenin her yerinde direnen insanlarımızla birleşmeye çağırıyoruz!

Şimdi Cankurtaran’da bir yaşam nöbeti başladı, artık o bölgede her ağaç bir Reşit, dereler Metin Lokumcu’dur.

Cankurtaran’daki Hopa ve Borçka halkının taleplerini yineliyoruz:

Artvin’in doğa ve yaşam alanlarını talana açan tüm ruhsat ve projeler iptal edilmelidir.

Cankurtaran orman alanının ismi “Reşit Kibar ormanı olarak” ilan edilmelidir.

Reşit Kibar’ın ölümünde sorumluluğu olanlar yargılanmalıdır.

Tutuklanan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.

Katil Şirketler memleketimizi terk edene kadar Cankurtaran’a da Kaz Dağlarına da Cerattepe’ye de Arsiyan’a daMamanelis’e de Soporo’ya da Kötetris’e desahip çıkacağız.

Direnenler er ya da geç mutlaka kazanacak. Artvin halkının bu onurlu ve yurtsever direnişini bir kez daha selamlıyoruz.” 

Editör: ALİ ERAY ÇELİK