İlçe Başkanı Abdülkerim Akkaya, yaptığı açıklamada en büyük madenin yeşilin, ağacın kendisi olduğuna inandığını ifade etti.

Arhavi’de on köyü kapsayan 1930.92 hektarlık alan için gerçekleştirilen maden ruhsatı ihalesini Cengiz Holding aldı.

Akkaya, Zam Kararındaki Çelişkileri Eleştirdi Akkaya, Zam Kararındaki Çelişkileri Eleştirdi

Güvercinli, Tepeyurt, Yukarışahiner, Aşağışahiner, Şenköy, Kesatanealan, Derecik, Büçe, Ulukent ve Konaklı köylerini içine alan bu alan, Cengiz Holding’e ait Eti Bakır Anonim Şirketi tarafından 5 milyon TL bedelle satın alındı. İhale, 6 Ağustos Salı günü kesinlik kazanacak.

“Kıymet bilmek için kaybetmeye gerek yok” diyen Akkaya, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

 “Artvin Cerrattepe’den sonra yine Artvin ‘de bu sefer Arhavi ilçesinin eşsiz, bakir doğası maden ocaklarına teslim edilmek isteniyor. En büyük madenin yeşilin, ağacın ta kendisi olduğuna inanıyorum. Arap yarım adasının altı petrol dolu. En büyük parayı yeşilleşmeye harcıyorlar. Öyleyse çıkardıkları petrol maden mi daha değerli yoksa çıkarıp sattıkları petrol ile satın almaya çalıştıkları doğa mı? Kıymet bilmek için kaybetmeye gerek yok. İnsan madeni şeylersiz yaşayabilir. Ama havasız, susuz yaşayamaz. Hele Karadenizli hiç yaşayamaz. Bizim hamurumuz doğa ile yoğrulmuştur. Maden bölgesi tamamen kırsal değildir. Yerleşim yerleri vardır. Bu yerleşim yerlerinde yapılacak maden çalışması sadece bir avuç insanın yer değiştirmesine neden olacak bir faaliyet değil aynı zamanda zaten UNICEF’in kaybolmakta olan diller arasında ilk 10 sırada gösterilen Laz’lar ve Lazca içinde adeta bir dağılma yıkım olacaktır. Köyler insanı bağların, akrabalıkların, kültürün, geleneğin beşiğidir. Yüzyıllık insani kazanımlar, madenlerden çıkacak işlenecek ve sonucunda bir miktar maddi gelir getirecek şeylerden çok daha değerlidir. Derelerinde balık tutan, yüzen, babalarıyla hafızalarından silinmeyecek hatıralar biriktiren çocuklar artık bu imtiyazdan yoksun kalmıştır. Şimdi maden ocaklarıyla tamamen betonlara, şehrin soğukluğuna mahkum olunacaktır. Zaten artık kıt kanaat yapılan bağ bahçe tarımı sekteye uğrayacaktır. Her çekirdek ailenin güvencesi olan çay tarımı gözden düşecektir. İnsanlar maden ocaklarında saatlerce çalışan birer köle haline getirilecektir. Kendimize bu kötülüğün yapılmasına müsaade etmemeliyiz.”

Editör: Aleyna SARIGÜL MERT