42 yıldır köyünde yalnız yaşayan Balcı, hayvancılıkla geçimini sağlıyor ve köydeki insanlara topraklarına sahip çıkmaları çağrısında bulunuyor. Eşini kaybettikten sonra çocuklarıyla birlikte Adapazarı'na taşınan Balcı, uzun yıllar burada yaşadıktan sonra 2016 yılında doğup büyüdüğü topraklara geri dönmeye karar verdi. O tarihten bu yana Kutlu köyünde hayvancılıkla uğraşan Balcı, köy yaşamını her yönüyle benimsediğini ve bundan büyük mutluluk duyduğunu söylüyor.
Balcı, üretmenin kendisi için bir yaşam biçimi olduğunu vurgulayarak, "Hayvanlarıma bakıyorum, kışları da burada kalıyorum. Mutluyum ve her şeyim yolunda gidiyor. İnsanlarımız topraklarına sahip çıksınlar, üretsinler. Çünkü üreten her zaman kazanır. Hem doğal besleniyorsun hem de ekonomik olarak kazanç sağlıyorsun" diyor.
Köyde geçen yaşamını anlatan Balcı, günlük rutinlerinin zorluğuna rağmen hiçbir işten kaçınmadığını belirtiyor. Kış aylarında yağan yoğun kara rağmen hayvanlarına bakmaya devam ettiğini anlatan Balcı, sabah namazına kalktığında eğer yollar kapanmışsa hemen harekete geçip önce yollarını açtığını, ardından hayvanlarını besleyerek işlerine devam ettiğini dile getiriyor.
Balcı, "Sabahları kışın 2, bazen 3 metre kar oluyor. Önce yolumu açarım, sonra hayvanlarıma bakarım. Sabah namazımı asla atlamam. Sonrasında kahvaltımı yaparım. 42 yıldır tek başıma yaşıyorum. 25 sene Adapazarı'nda kaldım, çocuklarımı büyüttüm, okuttum, evlendirdim. Ama sonunda köyüme geri döndüm. Eşimin mezarı burada. Buradan ayrılmam mümkün değil. Ölürsem de burada toprağa verileceğim” diyerek köyüne olan bağlılığını dile getiriyor.
Balcı, sadece hayvancılıkla değil, el işi üretimiyle de uğraşıyor. Kış aylarında iki kilim dokuduğunu, şimdi de bir cecim yapmaya hazırlandığını belirterek, "Asla boş durmam, odun keserim, odun yararım. Yazın tarlada çalışırım, kışın el işi yaparım. Üretmek beni hayata bağlıyor" diye konuşuyor.
Balcı, sadece kendisi için değil, çocukları için de üretmeye devam ediyor. Kışlık yiyeceklerini şimdiden hazırladığını, peynir ve yağ üreterek para kazandığını söylüyor. "Yaklaşık 50 bin lira kazandım. Bunun dışında çocuklarımın yağını ve peynirini de gönderiyorum. Onlar da artık buradaki doğal ürünlere alıştılar" diyen Balcı, köyde kazanılan paranın şehirdekinden daha değerli olduğunu vurguluyor.
“Köylerini terk edenler bir gün geri dönecekler” diyen Balcı, köy hayatının sunduğu imkanları hatırlatarak, "Şehirlerde insanlar yiyeceklerini çöplerden topluyorlar. Ama biz burada hiçbir zaman böyle bir şey yaşamadık. Burada bağın, bahçen, toprağın var. İnsanlarımız topraklarına sahip çıkmazsa köylerimiz elimizden gidecek. Köylerimizi isteyenler var, ama biz bırakmayacağız. İnsanlarımız köylerine dönsünler, yerlerini başkalarına satmasınlar. Çünkü üreten her zaman kazanır. Hem doğal besleniyorsun hem de kendi paranı kazanıyorsun” ifadelerini kullanıyor.
Kutlu Köyü sakinlerinden Yücel Özkan, İlmiye Balcı’nın yalnız başına verdiği yaşam mücadelesine büyük saygı duyduklarını belirtiyor. "Burada yaşamak kolay değil. Hayvanın var, otun var, odunun var, soban yanacak. Tüm bunlarla tek başına mücadele etmek gerçekten büyük bir iş. Yengemiz her şeyi kendi elleriyle üretiyor. Hamurunu yapıyor, ekmeğini pişiriyor, sobada mafiş yapıyor. Bu büyük bir emek" diyerek Balcı’nın azmine dikkat çekiyor.
Köy sakini Besim Yılmaz ise kış şartlarının çok zor olduğunu, bu nedenle kendisinin köyde kalamadığını ancak Balcı’nın burada büyük bir mücadele verdiğini belirterek, "İlmiye abla köyümüzün gerçek bir emekçisidir. Kışın burada kalmak büyük bir fedakarlık gerektirir. O, bunu başararak herkese örnek oluyor" diyor.
Kendi hayat hikayesiyle herkese ilham veren İlmiye Balcı, köy hayatının sadece zor şartlardan ibaret olmadığını, aynı zamanda huzur ve üretkenlik sunduğunu anlatıyor.
"Burada her şey doğal. Eğer gelip çaba gösterirsen, burada rahat edersin. İnsanlarımız köylerine dönsünler, üretime katkı sağlasınlar. Çünkü köylerimize sahip çıkmazsak, elimizden gidecekler” diyerek herkesi üretmeye ve köylerine sahip çıkmaya çağırıyor.