Arhavi Özay otelde gerçekleşen toplantı Dr. Ceren Kazancı Oruç, Soner Oruç, Dr. Füsun Ertuğ ve Dr. Mehmet Fatih Tatari eşliğinde gerçekleşti.
Gluten içermeyen ve protein, lif ve kül içeriği mısırdan ve buğdaydan yüksek olan ve de tıbbi ve besleyici değerlerinden ötürü süper besin olarak anılan darılar geleceğin en sağlıklı ve iklimsel afetlere karşı dirençli ve dayanıklı tahılları arasında görülüyor.
Şifa Heybesi’nin kurumi darıları ile ilgili geleneksel bitki bilgeliğinin ve geleneksel ekolojik bilgilerin araştırılması ve yaşatılması ile ilgili çabaları Artvin, Ardahan ve Gürcistan’da gerçekleştirdikleri etnobotanik araştırma çalışmaları Kanada kökenli dünyaca ünlü Vise Magazin’in 2019’daki “Hayvanların ve Bitkilerin Soyu Tükenirken Diller de Yok Oluyor” makalesinin de ana konusu olduğu belirtildi.
Bugün gerçekleşen çalıştayda Şifa Heybesinin tanıtılmasının ardından Ceren ve Soner Kurumi Darısının Diriltilmesi ve canlandırılması için “neler yapıldı, neler yapılacak” konuları işlendi.
Şifa Heybesi etnobotanik uzmanı Ekolog Dr. Ceren Kazancı Oruç ve kuş uzmanı biyolog Soner Oruç’un doğada kendiliğinden biten bitkilere merakı, heyecanı ve şifa arayışıyla 2015 yılında doğdu. Artvin’in ve Kafkasya’nın yabanıl tıbbi aromatik bitki türlerini bitkisel yağ, sabun, krem ve güneş kremi gibi doğal kozmetik ürünlere dönüştürüp bölgenin bitkisel, biyolojik ve kültürel çeşitliliğinin tanıtılması, korunması ve geleneksel bitki bilgeliğinin devamlılığı için uygulamalı şifalı ürünler eğitimleri düzenlendiği aktarıldı.
Soner Oruç, tohumları herkese ulaştıracaklarını belirterek “Bizim öncelikle amacımız kurumi darısını canlandırmak. Tohumları herkese dağıtacağız ve iler ki yıllarda istediğiniz kadar üretebileceksiniz. Tabi tarım tekniklerini de biz araştırdık. 10 yıl önce biz buna başladık. 2 yıldır kendi toprağımızda, suyumuza alıştırdık. Orijinal tohumu ise Gürcistan’da bir hocamızdan aldık. 1960 yılından beri orada koruma altında tabi buraya gelince ufak tefek değişiklikler oldu. 10 metrekarede ektik altı yedi tane çeşidi var. Tamamen tarıma ve toprağa göre bu varyasyonlar oluşuyor” dedi.
Arkeolog ve Etnobotanik Araştırmacısı Dr. Füsun Ertuğ çalıştaya canlı bağlanarak yerel tohumların ve tohum çeşitlerinin korunmasının önemi hakkında bilgi vererek “ tadını bozmadan, geleneksel yöntemleri değiştirmeden kullanalım” dedi.
Gerçekleşen çalıştayın ikinci oturumunda ise “Tarım ve gıda ürünlerinde coğrafi işaretlenme ve örgütlenme”, “kurumi darısının üretim ve pazarlama stratejisi ile ilgili fikir alışverişi ve beyin fırtınası yapılması”, “coğrafi işaret ve kooperatifleşme ile ilgili yol haritasının taslak raporunun belirlenmesi” üzerinde toplantı gerçekleşti.
Ayla ALKAN