Hopa-Borçka arasındaki Cankurtaran mevkiinde yapılması planlanan orman parkı projesine karşı çıktıkları gerekçesiyle silahlı saldırıya uğrayan ve olayda Reşit Kibar’ın hayatını kaybettiği saldırıdan sağ kurtulan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu’nun tutukluluğuna ilişkin karar verilmişti. 86 gündür tutuklu bulunan Koyuncu, Hopa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tahliye edildi.
86 günlük esaretinden kurtulan Koyuncu, bugün Hopa Parkında Reşit Kibar’ın katledilişinin 3 ayında düzenlenen yaşam nöbetine katıldı.
Yaşam nöbetinde konuşma yapan Koyuncu, yılmadan ve korkmadan mücadelelerine devam edeceklerini dile getirdi.
Koyuncu, tutukluluk sürecinde yanında bulunan insanlara teşekkür ederek özgürlüğe kavuştuğu için mutluluk duyduğunu ifade etti.
Ülke adaleti adına üzgün olduğuna dikkat çeken Koyuncu, “86 gün tutsak edildim. Sözümü söylememi istemediler o gün hastane önünde acımla konuşurken adeta magazinciler gibi çekim yapmışlar. Kullandığım sözlerden kaynaklı gözaltına alınmıştım, haksız ve hukuksuz bir şekilde rehin tutuldum. Ben biliyorum ki bu sadece şahsıma özel bir durum değil. Kayyumlar atandı, ülkenin geldiği noktayı haberlerde her akşam izledik. Ülkenin geldiği durumu, yaşadıklarımızı daha çok yakından görmüş oldum. Şimdilik özgürlüğün verdiği bir mutluluk var ama ülke adaleti adına üzüntülüyüm. Ülkenin adaletinin geldiği noktasında gerçekten üzüntülüyüm. Çünkü adaleti AKP iktidarı bir sopa gibi kullanıyor. Kolluk kuvvetlerini, hakkını arayanların üzerinde bir sopa gibi kullanıyorlar. İnşa ettikleri saraylarda güya adalet dağıttıklarını iddia ediyorlar ama kurdukları saraylarda her türlü adaletsizliği yapıyorlar.
Evet biz Cankurtaran’da bir barona karşı mücadele ettik. Bu baronların siyasi bağlantıları var, hukuksal bağlantıları var. Bunlara karşı mücadele etmeye sonuna kadar devam edeceğiz. Asla yılmak yok, yılmayacağız. Çünkü biz biliyoruz ki yarattıkları korku ortamının sonucunu yaşıyoruz. Korkmamak gerekiyor, biz sindikçe ve korktukça daha çok üzerimize geldiler. Olmaz denilen şeyler bu ülkede yaşandı. Biz bu ülkeyi, yaşamayı ve özgürlüğü çok seviyoruz. Onların hayalini kurduğu dünyada biz yaşamak istemiyoruz. Yan yana gelirsek, güçlü olursak bu korku imparatorluğunu devirebiliriz. Çünkü bu artık insanca yaşama mücadelesi, doğa mücadelesi gerçekten artık bir onur mücadelesidir. Çünkü nefesimizi kesmek istiyorlar. En sevdiklerimizi aramızdan aldılar. Bu topraklarda Reşit gibi nice insanları aramızdan aldılar. Biz korktukça ve geri çekildikçe daha çok canımızı alacaklar ve biz mezarlıklarda bir araya gelmeye devam edeceğiz. Hep birlikte mücadele etmek zorundayız, adalet için karanlığa karşı hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Asla yılgınlık yaşamadan mücadele etmeye devam ettim. Hepinizin desteğini yakın bir şekilde hissettim. Biz başı dik ve anlı ak şekilde bu sokaklarda yaşamaya devam edeceğiz. Reşit abi için mücadele etmeye devam edeceğim” ifadelerine yer verdi.