Genel

“Korku İmparatorluğunun İçerisinde Yaşıyoruz”

Emekli vatandaş Semurhan Dede, yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri karşısında emeklilerin geçim sıkıntısı çektiğini dile getirerek, toplumun daha bilinçli ve haklarını savunabilen bireyler haline gelmesi gerektiğini vurguladı

Abone Ol

Ardanuçlu vatandaş Semurhan Dede yıllarca çalıştıktan sonra emekli olduğunu söyleyerek ülke ekonomisindeki zorlukları ve emeklilerin karşılaştığı sıkıntıları dile getirdi. 14.500 TL emekli maaşıyla geçinmenin son derece zorlaştığını belirten Dede, “Evimiz olmasına rağmen, üç emekli maaşıyla bile geçinmekte zorlanıyoruz. Tek emekli maaşıyla geçinen insanlar için durum çok daha kötü,” diyerek emekli maaşlarının günümüzdeki enflasyon karşısında yetersiz kaldığını vurguladı.

Enflasyon ve hayat pahalılığına dikkat çeken Semurhan Dede, emeklilere yapılan zamların, kısa vadede göz boyamak amacıyla yapıldığını ve aslında vatandaşlara bir fayda sağlamadığını söyledi. “Zamlar, büyük şirketlere giden paralarla sonuçlanıyor, vatandaşın cebine hiçbir şey girmiyor. Emeklilere yapılan zamlar geçici çözümler. Birkaç ay sonra daha büyük zamlarla karşılaşıyoruz ve bu döngü böyle devam ediyor,” diye konuştu.

Sağlık hizmetlerindeki zamları da eleştiren Dede, “6 TL olan muayene ücretini bir anda 30 TL’ye çıkardılar. Bir profesöre muayene olmak için ise 300 TL ödüyorsunuz. Bu sadece vatandaşın cebinden çıkan parayla sınırlı değil, ayrıca sigorta kesintileri de var. Ne kadar olduğunu ise kimse bilmiyor. Zaten bize de hiç söylenmiyor, maaşımıza yansıyor,” dedi. Semurhan Dede, sağlık sektöründeki bu artan maliyetlerin emeklilerin yaşadığı zorlukları katladığını belirtti.

Devletin büyük altyapı projelerine yapılan harcamaların halkı daha da zor duruma soktuğunun altını çizen Dede, “Köprüler, otoyollar ve diğer projeler halkın cebinden çıkıyor ama bir fayda sağlamıyor. Bunlar büyük şirketlere yarıyor, devletin de halkın da herhangi bir çıkarı yok. Bir kişinin çıkarı için ormanlar yok ediliyor, doğa tahrip ediliyor. Çalışanlar suçlanıyor ama onları denetleyebilecek bir mekanizma yok. Onlar da çaresiz,” dedi. Semurhan Dede, devletin büyük projeleri için yapılan harcamaların halkı daha da yoksullaştırdığını ve sosyal adaletsizliğe yol açtığını ifade etti.

Son dönemde yaşanan felaketler, özellikle depremler üzerine de yorumda bulunan Semurhan Dede, “Bir yıl içinde kimse evsiz kalmayacak denmişti, ama hâlâ konteynerlerde, çadırlarda yaşayan insanlar var. Onlar da su içinde, çamur içinde, tuvaletsiz bir şekilde yaşamaya çalışıyorlar. Bu durum kabul edilemez. Devletin bu insanlara vereceği gerçek destek ise hala yok,” şeklinde konuştu.

Semurhan Dede, toplumdaki genel yaşam zorluklarına dikkat çekerken, yaşadığı bir olayı da paylaştı. “Geçen gün Manisa’da yaşlı bir adamla karşılaştım. Ekmek almak için bakkaldan bakkala gidiyordu, ucuz ekmek arıyordu. Bir insan, ekmeği bulabilmek için bu kadar zorlanır mı? Yardım etmek istedim, ekmeğini aldım ve ona verdim. Bu durumu görmek beni çok üzüyor,” dedi.

Son olarak Semurhan Dede, toplumda var olan korku kültürüne de değindi. “Herkesin bir korkusu var. Ne söyleyeceğini, nasıl davranacağını bilemiyor. İnsanlar, çocuklarının veya yakınlarının zarar görmesinden korkarak susuyorlar. Bu korku ortamında insanlar özgürce konuşamıyor. Birçok insan, haklarını savunmaktan bile çekiniyor,” diye konuştu. Dede, toplumda daha bilinçli ve eğitimli bireylerin yetişmesi gerektiğine, ancak bu şekilde sorunların çözülebileceğine inandığını belirtti.

Semurhan Dede Türkiye'deki ekonomik ve sosyal sorunlara dikkat çekerek, toplumun daha bilinçli ve haklarını savunan bireyler haline gelmesi gerektiğini vurguladı.