ARTVİN

KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre Artvin’de

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Artvin’e gelerek bir dizi temaslarda bulundu.

Abone Ol

İlk olarak Artvin Valisi Cengiz Ünsal’ı ziyaret eden Töre, bu ziyaretin ardından İl Garnizon Şehitliğini ziyaret etti ve burada şehit kabirleri başında dua etti.
Daha sonra Artvin Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği ziyareti ile devam eden programda Töre, Dernek Başkanı Merve Nilda Yavuzdemir ve dernek üyeleriyle bir araya geldi. Burada gazi ve şehit aileleriyle sohbet eden Töre, Türk milletinin tarihinde şehitlerin ve gazilerin önemli bir yer tuttuğunu ifade etti. 


 “Bu özgürlüğü aziz şehitlerimize borçluyuz”
Töre, burada yaptığı konuşmasında, Türkiye’de her gittiği şehirde şehitlikleri ziyaret ettiğini, gaziler ve şehit yakınlarıyla bir araya geldiğini belirterek,  “Şehitlik mertebesine ulaşmayı en yüksek mertebe olarak görürüz. Bana diyorlar ki ‘Bu millete hizmet veriyorsun’. Ben diyorum ki şehitlere yetişemiyorum. Onlar canlarını verdiler. Ben bunu yaptım şunu yaptım diye söylemek, büyük bir kibirlilik olur. Can verenlerdir esas bu vatan için gazi olanlardır onlar büyük hizmetler verdiler ve bu sayede burada varız. Şehitler ve gazilerin bize bahşettiği bir durumdur bu. Bize Anadolu Topraklarını ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Coğrafyasını ne Rumlar ne Yunanlılar ne İngilizler ne Fransızlar ne Amerikalılar, Avrupa Birliğine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hediye etmiş değildir. Kim hediye etti? Orada vuruşa vuruşa bugünlere gelen mücahitler, mukavemetçiler ve Mehmetçikler geldiler kucaklaştılar, birleştiler ve canı cana katarak kana kana katarak nefes nefese Kuzey Kıbrıs’ı vatan yaptık. Bir Cumhuriyet kurduk devletimizi kurduk. Onların bize bıraktığı bir eserdir o. Bu vatanı, bu özgürlüğü aziz şehitlerimize borçluyuz.” şeklinde konuştu. 


“Uyumayacağız, aldanmayacağız”
Töre, konuşmasının devamında, “Kıbrıs’ta 1964’ten beri Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerleri var. Onlar barışı tesis edemedi. 1974’te kahraman Türk Ordusu 20 Temmuz şafak vakti geldi hem adada Rumların katledilmesi önlemiş oldu kendi aralarında hem de Kıbrıslı Türklerin katliamına son verildi. Barışın adı 20 Temmuz’dur. Mutlu Barış Harekatıdır. Kimse bunu şaşırmasın. Bakın bugün Gazze’de nasıl katliamlar oluyor. Avrupa Birliğinin lider ülkeleri Siyonist Yahudilere destek veriyor. Amerika destek veriyor. 146 ülke Filistin’i tanıyor ama Filistin’deki katliamlar devam ediyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sadece Türkiye tanıyor ve Türk ordusu oradadır bizim kılımıza dokunamıyorlar. Çünkü Türkiye ve Türk ordusu güçlüdür caydırıcıdır. Uyumayacağız aldanmayacağız. Barış olsun barış olsun sürekli bunları ifade ediyorlar. Savaş çıkmasını bizde istemeyiz. Elbette bir anlaşma olsun. 1974’ten beri adada bir barış vardır. Ne Rumların nede Kıbrıslık Türklerin can kaybı vardır. Onlar güneyde yaşıyor, biz kuzeyde yaşıyoruz. Neymiş Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımıyormuş, Avrupa Birliği tanımıyormuş. Öyleyse mutlaka bir anlaşma lazımmış. Uluslararası kamuoyunun kabul edeceği bir anlaşma. Nedir bu uluslararası kamuoyunun kabul edeceği BM’nin, AB’nin kabul edeceği anlaşma? Türk askeri adadan çekilecek. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti sonlanacak. Rumlara ciddi anlamda toprak yerleşim yerlerini vereceğiz ve yönetim de bize verilene razı olacağız. Egemen eşitlik olmayacak. Bizde diyoruz ki yağma yok, bu iş bu defter kapanmıştır. Aslında 1974’te kabandı ama biz çok geciktik. Yaşasın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti  yaşasın Türkiye’yaşasın Türk Dünyası” dedi.