Kemiği hareket ettiren kaslar yırtıldığı için hareketsizlik ortaya çıkar. Hissedilen ağrı sonucunda meydana gelen hareketsizlik de ağrıya neden olur. Muayene esnasında, yırtığın nerede olduğu ve kasın ne kadar yırtıldığı anlaşılabilmektedir. Erken dönemde konulan teşhislerde; PRP, ilaç ve iğne tedavisiyle ağrılar giderilebilmektedir. Tedavi edilmeyen kas yırtıkları, yumuşak dokuda olduğu için röntgen ile görüntülenememektedir. Bu nedenle ağrı hissedilir hissedilmez bir uzmana başvurulması büyük önem taşımaktadır.
Fizyoterapist Berkant Ketenci, kas yırtıklarında fizik tedavinin öneminden bahsetti.
Kas yırtıklarının üç evrede incelendiğini belirten Ketenci, tedavi sürecinin yırtığın boyutuna göre şekillendiğini ifade etti.
Daha hafif durumlarda, buz kompresyonu ve atel kullanımının önemli olduğunu belirten Ketenci, ileri düzey yırtıklarda ise ameliyatın gerekebileceğini dile getirdi. Tedavinin bir parçası olarak fizik tedavinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Ketenci, doğru bir rehabilitasyon sürecinin kasın tekrar aynı verimle çalışmasını sağlayabileceğini belirtti. İyileşme sürecinin yırtığın derecesine ve kişinin rehabilitasyon programına uyum sürecine göre değiştiğini söyleyen Ketenci, iyi bir rehabilitasyonun spora dönüşü 3 ila 6 ay arasında sağlayabileceğini ifade etti.
Kas yırtıklarının ciddi sonuçlara yol açabileceğini belirten Ketenci, ağrı hissedildiğinde bir uzmana başvurmanın önemini vurguladı. Bu nedenle, kas yırtıklarının erken teşhisinin ve doğru tedavi yöntemlerinin önemine dikkat çekti.
Ketenci şu ifadeleri kullandı;
“Kas yırtığı dediğimiz tablo bir kas üzerine alabileceği yükten fazla bir yük bindiğinde ya da ani olarak gerildiğinde gelişen ve kas içerisinde yırtıklar ile seyreden bir durumdur. Bu durum klinik olarak 3 evrede incelenmektedir. Evre 1 en hafif durumu temsil ederken evre 2 orta düzey kas yırtıklarını evre 3 ise ileri ve bazen tam kat yırtıkları ifade etmektedir. Tedavi süreci yırtığın oluşum mekanizması ve yırtığın derecesine göre değişkenlik göstermektedir.
Kas yırtığı geliştiği anda ilk olarak keskin bir ağrı ve şişme hissedilir. Bazen kişi “patlama şeklinde bir ses duydum” ifadesini kullanabilir ki bu daha çok tendon kopmalarında karşılaştığımız bir durum olmaktadır ama bazen de kas yırtıklarında buna benzer his tarifleri ile karşılaşmaktayız. Süreç devam ettikçe yırtığın geliştiği bölgede kızarıklık-morarma ve daha fazla şişme gözlemlenir. Ayrıca kişi yırtık gelişen kas grubuna yüklenmekte zorlanır.
Kas yırtıkları genelde tendon hasarları ile beraber karşımıza çıkmaktadır. Nadiren olsa da kas yırtıklarına kemik kırıkları da eşlik edebilir. Bu durum “avülsiyon kırığı” olarak adlandırılır. Bir kas ani olarak gerilip bağlı olduğu kemikten parça kopardığı durumlar bu kırığı tariflemek için kullanılır.
Evre 2 yırtıklarda ise süreç yine buna benzer işlerken kişinin semptomlarına göre alçı veya atel kullanımı gerekebilmektedir. Ayrıca ödemin yoğunluğuna göre ödem söktürücü medikal destek gerekebilmektedir. Bazen de evre 2 yırtıklar ameliyat gerektirebilmektedir.
Evre 3 yırtıklar ise çoğunlukla ameliyat gerektirmektedir. Eğer kas tamamen yırtıldıysa mutlak ameliyat gerekirken tamamen kopmamış kaslarda hekim görüşüne göre tedavi protokolü belirlenmektedir ancak ameliyat sonrası fizik tedavi son derece önemlidir.
Yırtık derecesi ve tedavi protokolü ne olursa olsun fizik tedavi kas yırtıklarında oldukça önemli bir yere sahiptir çünkü travmatik dokuların tekrar aynı verim ile çalışabilmesi ancak doğru bir rehabilitasyon süreci ile mümkündür. İyileşme süreci yırtığın derecesine ve kişinin rehabilitasyon programına uyum sürecine göre değişkenlik göstermektedir. İleri yırtıklarda dahi iyi bir rehabilitasyon süreci ortalama 3-6 aylık periyotta spora dönüş sağlamaktadır.”